Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 08:44 #73

  • türkiyem
  • türkiyem Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 813
  • Teşekkür Sayısı: 239
  • Başarı: 0
ücretlerin serbest bırakılıp, ödeme konusu velilere bırakılırsa ; bu durumun suistimale çok daha açık hale geleceğine inanıyorum , kurumları direk velilerin eline bırakmak , bu konu bir daha düşünülmeli derim ...yani bugünleri ararız diye düşünüyorum ... bence muhatap yine devlet olmalı yönetmeliklerle daha iyi bir işleyiş sağlanabilir belli düzenlemelerle ... hangi sistem getirilirse getirilsin mevcut ücretlerle sonuna kadar karşıyım getirilecek kontrol mekanizmasına ... neden mi her getirilen sistem genelde iyi kurumlara zarar veriyor ,suiistimal eden kurumlar varsa onlar yine yolunu buluyor arkadaşlar... bakın birşeyi kaçırmayalım gerçekten bizim kurum sahiplerinin genel sıkıntısı ücretlerdir .. çalışanlara öğrencilere herşeye yansayan yıllardır enflasyona ezdirilen ücretlerdir... tabiki kontrol mekanizması olacak ama bunu sağlarken kurumların işleyişine zarar vermeyecek.. işte o zaman ben derim ki kontrol mekanizması en katısından olmalı diye.. getirilecek daha üst bir kontrol mekanizması yüz tanıma gibi bir sistemi mevcut ücretlerle ve yapılacak maliyetlerle çoğu kurumu çok zorda bırakır... maliyeti 20-30 bin tl deseler bunu nasıl karşılarım mevcut durumla inanın onu düşünür bir haldeyiz...
Son Düzenleme: 17 Oca 2020 08:51 yazan türkiyem.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 09:56 #74

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3652
  • Teşekkür Sayısı: 2866
  • Başarı: 54
Ücretlerin velilere ödenmesi hariç, velilerin nitelikli eğitim konusunda daha çok devreye girmesi gerekiyor diye düşünüyorum.

Şimdi daha düzgün ücretler alabilirsek daha eğitimi daha çeşitli hale getirmeye çalışabiliriz. Örneğin. Bizde önceden müzik eğitimi de vardı. Ücretsiz. Faydasını da çok gördük. Fakat maliyetleri karşılayamadığımız için son vermek zorunda kaldık.

Eğitime önem veren kurumlar kaliteyi arttırmak için bir şeyler yapmak isterler. Sorun bu anlamda ekonomik.

Eğitime önem vermeyen ise ne olursa olsun devam edecek. Bir şekilde. Bu durumda velinin eğitimde farkı anlaması gerekiyor.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 13:54 #75

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
tartanc Hocam,

Velinin aydınlanmasını beklersek ebediyete kadar bekleyebiliriz. Bir şey değişmez. Ama herkes kendi cebini, parasını, aldığını, ödediğini bilir. Satın aldığı bir mal ya da hizmetin evsafından ve zarfından şekvacı ise ne yapacağını da bilir, en azından bir daha almaz, bir daha o dükkana, lokantaya, kahvehaneye gitmez.

Piyasa mekanizmalarının otomatik olarak sağlayacağı denetim ve ayıklama işini neden kırk türlü egzantrik ve pahalı usullere ihale edelim ki, devlet versin eğitim için bir ödenek, çünkü ihyacı var, hakkı var, sonra ister eğitime harcasın, ister kahvede okeye bassın, onun sorumluluğu olsun, eğitim için harcadığında ise göreceğiz nasıl sahipleniyor eğitim işini, nasıl devamlılık gösteriyor, nasıl katılıyor, nasıl uğraşıyor, dolayısıyla nasıl işimizin çıktıları iyileşiyor, çoğalıyor, dedikodular bitiyor, meslek şeref ve haysiyeti nasıl yükseliyor.

İnsanlık tarihinin ve toplumların evriminin bize sunduğu bu basit araçlar varken neden kırk takla atalım? Denetim sadece denetmenlerin yetkisine verildiğinde zorunlu olarak istismar ürer, Orhan Kemal'in "Müfettiş" romanını hatırlatırım. Oysa herkes kendi hakkının peşine düşer, kendisine sunulanı sorgularsa istismar biter. Müfettişi otomatik bir müfettişle değiştirsek dahi bu müfettişin ayarını bozacak girişimler olacaktır. Kimseye bir yetki devri olmadan, herkesin kendi işinin müfettişi olduğu sistem ise piyasadır. Herkes parasının hesabını sorar.

Biliyorum, çok radikal geliyor kulağa tüm bunlar, ama inanın bana, sosyalizmin çöküşünün nedeninin altında yetki delegasyonunun aşırılaşması, sıradan bireyin hak ve özgürlük alanının daralması, her şeyin çok güçlü merkezi kurumların (ve bunların memurlarının) insiyatifine terki yatmaktadır.

Basit olmalıyız, çünkü en nihayetinde insanız, basit canlılarız.

Bence yani.

Vesselam...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, barisltd, yetis

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 14:35 #76

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
bir özel üniversitede katıldığım panelde söze, "eğitim ve sağlık özelleştirilmemeli, ticarileştirilmemeli" diye söze başladım, en önde oturan rektör 5 dk sonra gitti.
aslında bu yumurta mı tavuktan, tavuk mu yumurtadan muhabbetlerinin sonu ve sonucu yok. bu yöntemde "bazı" patronlar haksız kazancı cebe indiriyor, ödenek aileye verilse mutlaka onda da suiistimaller olacaktır. ama patron cebe indirip dört çekerini sıfırlayacağına, sevgilisine son model telefon hediye edeceğine, ya da yeni gayri menkuller alacağına yoksul engelli ailesi cebine koysun hiç olmazsa o parayı evine, engelli çocuğuna harcayacak diye düşünebiliriz, patronun yolsuzluğu sistematiğe oturtup yıllarca sürdürebilir, ama aile bir kez paranın üstüne yatar, ikinci kez yapamaz. 90'lı yıllarda sistem böyleyken biliyorduk kimin parayı geciktireceğini ya da üstüne yatacağını, bunlar da yüzde 5'i geçmezdi. çok tayin gören bazı meslek grupları sıkıntılıydı, onlara karşı kurum da bir şekilde önlemini alıyordu.
keşke bunları tartışacağımıza, devlet bu işi üstlenip daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi kampüsler kursa , içini nitelikli personelle doldursa, çocuğun ihtiyacı seanslı eğitimse seanslı, tam zamanlıysa tam zamanlı gelse vs vs... keşke...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: AliGalipDursen

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 15:48 #77

  • selim80
  • selim80 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 106
  • Teşekkür Sayısı: 66
  • Başarı: 1
sayın ali galip bey
devlet ödemeyi veliye yapsın,veli ister rehabilitasyona göndersin çocuğu,isterse göndermesin parayı kahvehanede harcasın demişsiniz.yani engelli çocuğun eğitimle ilgili kararını veli versin öyle mi?
o zaman bu düşünceniz örgün eğitime devam eden normal gelişim gösteren bireyler için de uygulanmalı
bu çocukların velilerine de devlet ödeme yapsın,veli okula ister göndersin,isterse de parayı kahvehanede harcasın.bu size doğru geliyor mu?şunu mu diyeceksiniz orası devlet okulu mu?ne fark eder ki,kaldırırsınız 657 yi oradaki öğretmene de veli ödeme yapar.
engellenin eğitimi velinin inisiyatifine bırakılacak öyle mi?
kaç tane veli eğitimin öneminin farkında.o zaman şunu mu diyeceksiniz?farkında olmayanların çocukları kaderlerine terk edilsin.öyle mi?bunu mu demek istiyorsunuz?
sayın garip
bu 657 sayılı devlet memurları kanunu değişmediği sürece.sizin söylediğiniz,eğitim ve sağlık özelleştirilmemeli söylevi de çok yanlış.
yapmayın Allah aşkına,devlette bu işlerin nasıl olduğunu gayet iyi bildiğinizi düşünüyorum.salla koluna al maaşını.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 15:53 #78

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
garip Hocam,

Bu hizmet pekala kamu patronajında da yapılabilir, ancak orada da sistemin radikal biçimde düzenlenmesi zorunluğu mevcut.

657 sayılı devlet memurları yasası bizim icat ettiğimiz bir şey değil, Fransız idari sisteminden alıp uyguladığımız, ancak muadil nüfustaki ülkelere göre kapsamını aşırı ölçekte genişlettiğimiz bir çerçeve. Memur dokunulmazlığı ve iş güvencesi, yürütme erkinin siyasal döngülere tabi olarak değiştiği demokratik toplumlarda devlet hizmetlerinin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve geçmiş siyasal iktidarlar süresince ifa olunan görevler nedeni ile devlet mekanizmasının istikrarsız rotasyonunun önlenmesi amacıyla vücut bulmuş kavramlar. Kendisine tevdi olunan görevi nedeni ile insiyatif kullanan memurun korunması haklı bir seçim. Ne var ki biz bunu her kademeki tüm çalışanlara teşmil etmiş durumdayız. Odacı, temizlikçi, çaycı vb. de dahil olmak üzere nerede ise tüm kamu çalışanları memur ve bu güvencelerle mücehhez.

Bu güvenceler ise "her ne yaparsam yapayım bana kimse ilişemez" rahatlığına, boş vermişliğe, adam sendeciliğe, vb.'ne payanda oluyor. Dolayısıyla kamu çalışanlarının memur statüsünün sadece görevi dolayısıyla insiyatif kullanmak mecburiyeti taşıyan kademe ve meslek gruplarına ait olması, geri kalan çalışanların bu güvencelerden sakınılması icap ediyor. Bu konuda İsviçre örneği bence değerli, bu ülkede öğretmen, okul müdürü ile karşılıklı pazarlık ederek bir ücrette anlaşır ve belirli süreli bir iş kontratı ile görev alır. Müdür, kendisini o pozisyona getiren siyasi otoriteye karşı sorumludur, onun sağladığı bütçeyi kullanır, insiyatif sahibidir, dolayısıyla memurdur (fonksiyoner). Eğer müdür öğretmenin işinden memnunsa sözleşmesini uzatır, ücret koşullarını iyileştirir, değilse sözleşme sonunda tekrarı yoluna gitmez, hatta istisnai durumlarda sözleşme süresi içinde dahi iş ilişkisini sonlandırabilir. Bu nedenle öğretmen çalışma yaşamı boyunca taze kalmak, kendini yenilemek, çalışmak ve başarılı olmak baskısını taşır. Eğitimin ilk kademelerinin belediye, lise kademesinin ise kanton hükümeti tarafından idare ve finanse edildiği bu ülkede, görece gelişmede geri bölgelerde, nüfus, dolayısıyla da gelir cezbetmenin aracı olarak eğitim kurumları rol alır, bu bölgelerdeki okullar daha iyi ücretler öder, daha başarılı öğretmenleri angaje eder ve o bölgeye yerleşmeyi düşünenlere geçerli bir neden sağlarlar. Paradoksal olarak geri kalmış bölgelerde eğitim daha iyidir!

Devletin kuracağı kampüsler eğer özel eğitim sınıfları ya da genel olarak örgün eğitimin diğer kurumları gibi yönetilecekse buralardan açıkçası çok da umutlu olmamak gerekir. Nitelikli eğitimciyi angaje edebilmek de, çalıştırabilmek de, işinden razı, hatta memnun edebilmek de yönetim sistemimizi değiştirebilmemize bağlıdır. Yoksa KPSS ile seçip, 657 ile ücretlendirip, memur güvencesi ile duyarsızlaştırıp bu işi yapalım dersek sanırım özel eğitim okullarından daha fazla bir netice alamayız.

Kısacası patronun şahıs mı, kamu mu olduğu, sermayeyi kimin sağladığının bir önemi yok, nasıl bir psikoekonomik ilişki formu içinde yürüteceğimiz önemli.

Bence yani.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 16:09 #79

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
Sayın selim80,

Zorunlu eğitim tartışılamaz bir kavram değil. Devletin yurttaşa bu türden zorlamalarda bulunma hakkı, üzerinde çokça mürekkep dökülmüş konulardan. Örneğin Fransa'da ilk eğitim kademeleri de içinde olmak üzere velinin çocuğunu devletin okuluna gönderme zorunluluğu yok. Dileyen veli eğitimi tümüyle evde verebilir, ya da veli kooperatifleri tarafından kurulmuş okullara gönderebilir. Eğitim neticesinde edinilen kazanımların sertifikasyonu okul diploması ile değil, ulusal ölçekte organize edilen sınavlarla sağlanır. Üniversiteye kabul olunmak için lise okuduğunuzu değil her sene düzenlenen olgunluk (maturite) sınavlarından başarı ile geçtiğinizi belgelemeniz istenir ve inanın bana bundan 5, 6 yıl önce olgunluk sınavlarının matematik oturumunda istenen "matematik modellerle gerçek yaşamın benzeşikliği" konulu en az 500 kelimelik kompozisyonu değil bizim liselerden, fen fakültesi matematik bölümünden mezun pek çok çocuğumuz yazamaz, sade suya tirit sınavlar değildir kısacası bunlar, ama pek çok çocuk sadece evinde hazırlanarak bu sınavları başarır her sene. Dolayısıyla evet, örgün eğitim etapları da zorunlu değil, ihtiyari olabilir.

Öte yandan bana neyin doğru gelip gelmediğinden daha çok ailenin, bireyin hak ve özgürlükleri, ailenin çocukları üzerindeki hakları ile toplumun, kamunun, devletin bu çocuklar üzerindeki hakları arasındaki paradoks önemlidir. Her toplumsal varoluş konjonktürel olarak bir tercih kullanır. Ancak hiç bir tercih "kutsal", tartışılmaz", "tabu" değildir.

Kader konusunda sizden farklı düşünüyorum sanırım, bence zaten kimse kendi kaderinin dışına çıkamaz.

657 hakkında Sayın garip'e cevabımda ne düşündüğümü yazdım, tekrar etmeyeceğim.
Son Düzenleme: 17 Oca 2020 16:26 yazan AliGalipDursen.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: barisltd, yetis

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 17 Oca 2020 17:09 #80

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
Veliye ücretin ödenmesi bana göre yanlıştır. Eğitim seviyesi bu kadar düşük ve geçimin gittikçe zorlaştığı günümüzde maslow un ihtiyaçlar hiyerarşisi kendini bir kez daha gösterecektir.
Kurumlarımızda eğitim gören öğrencilerin ailelerinden ekstra eğitim isteyip ödeyen kaç kişi var?

Bu defa eğitimin kutsallığı, parasını veriyorum seni her türlü ezerim mantığına bürünüp yok olacaktır. Bu kurum iyi değil ondan dolayı egitime gondermiyorum deyip halbuki üç kuruş parayı kendine harcayıp bahane bulmasına olanak sağlayacaktır. Herkes öyle demiyorum kesinlikle ama emin olun parasını eğitime yatıracak veli sayısı yüzünden bir çok kurum kapanacak ve metropoldeki iyi kurumlar ayakta kalacaktır. iyi derken maddi olarak ve reklam olarak güçlü olanlardan bahsediyorum.

Bu tartışmayı uzatmak istemiyorum.
İşimiz her türlü istismara iftiraya hakarete suistimal e kolaylıkla uğrayacak bir iş.
Eğitim kalitesini ücret artışı olumlu yönde etkiler ama kesinlikle baz alınmamalı.

En iyisi bana göre de insan faktörünün en aza indirildigi yüz tanıma olur.
Bu şekilde siyasi dost arkadaş ortaklık gibi olaylar yüzünden suistimal ler biter.

Her zaman bir yol vardır sahtekarlık için. Ama o yol için çözüm üretmeyi şimdiden değil part part ilerleyerek görelim derim. Yani yüz tanımaya bir sahtekarlık bulacaklarsa da bunu bulduklarında gorelim derim. Şuan için pek mümkün görünmüyor.

Şuan sağlam ücret artışı ve cihazın geldiğinde ne kadara bizlere mal olacağı bana göre ilk düşünmemiz gereken şey.
Son Düzenleme: 17 Oca 2020 17:10 yazan waramiral.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.308 saniye
Sistem Kunena Forum