Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 02:42 #89

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
Yazılarını merakla beklediğim ve biseyler ogrenecegimi umduğum sn. Barış in ekmeğine (konu buraya geldiğinden) yağ sürmüş olduk :)

Forumda uzun süredir bu kadar kaliteli bir tartışma ortamı yaratilmamisti. Ben nün için gerçekten yazan eller dert gormesin.

Konuya gelecek olursak kısacası iyi öde karşılığını yüz tanıma kamera vs. İle değil kapıya müfettiş dikerek de sorgula. Ben hepsine varım.

Ben diyorum ki benim silahım yok belimde. Ama birileri çıkıp bir egitimciyi tartakliyor falan filan bu defa ben de mafya oluyorum.
Birileri çıkıyor kamera taktirmiyor 6 ay usulsüz şekilde ödenek alıyor ama ilgili kişilerden hiçbir yaptırım yok. Ben de o adam gibi oluyorum.

Birileri çıkıyor ekmek yediği kurumunun öğrencilerini çalıp başka kuruma kaydiriyor veya kurum içinde uygunsuz davranış sergiliyor ben de o öğretmen gibi oluyorum.

Kurum sahibi ve öğretmen olarak kötü bir olayda hemen yaftalıyorlar. Yaptığımız onca iyilik güzellik hizmet, yaşadığımız onca eziyet maddi olumsuzluklar fedakarliklarimiz unutuluyor.
Manevi olarak biseyler yaptık birilerine-tam anlamıyla neler yaptığımız anlasilmasa da- faydamız dokundunun huzurunu yaşıyoruz. Sonrasında ay sonu ektreler maas SGK maliye petrol vs. Gibi şeyleri yetiştirmek için omrumuzden ömür gidiyor. Bir bakmisiz borca girmisiz. Bu kadar hizmet yap her kötü olayda yaftalan iyi şeylerin tek curuk domates yüzünden berbat olsun unutulsun. Hem de üstüne zarar et. O kadar emeğe yatırıma karşılık karı kediye yükle...
Benzetmelerim lütfen yanlış anlaşılmasın.

Ben şahsım adına devletten parayı almayı uygun buluyorum. Bunun da gerekli olduğuna ulkemin durumu toplumun durumu vs. Gibi faktörlere bakarak inanıyorum.
Birçok veli biliyoruz ne kadar çıkarcı olan, devletten aldığı kömürü beğenmeyip satan, çalışmak için mücadele etmeyip sanki çocuğa dört dörtlük bakıyormuş gibi kahvehane lerden çıkmayıp engelli maaşıyla yaşayan. Servis araçlarını işlerini yapmak için kullanan.
Ama biz o çocuk o engelli birey için mücadeleden vazgeçmiyor aldığımız üç kuruş paranın hakkını vermeye çalışıyoruz.

Yine kişisel olarak bir çok şeye göz yummama rağmen rüşvete alıp satmaya engel olmaya çalıştım oldum da.

Şuan devlet en iyi ücreti verirse emin olun yaftalanmalar azalacak. Çıkarcı velileri de daha kolay ayiklayabilecek ve yanlış yaptığını yüzüne söyleyebileceğim. Şimdi soyleyemememin nedeni saf cikarcilik.
İtiraf ediyorum. Niye ? İşimiz bozuk sistemde anca böyle yürüyor.

Bu ve bu gibi insanlara daha rahat konusabildigimiz zaman manevi olarak da daha iyi olacaktır. Bakın %35 nelere kadir. :)
Herşey para mı kesinlikle değil. Ama para maneviyatı satın almasa da oldukça arttıracağı kesin.
Sektörümüzde :
Maneviyat = dayanma gücü haline gelmiştir.

Saygılarımla
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: türkiyem

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 02:50 #90

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
Bu arada felsefe nerede doğmuştur. Nasıl? Bunu neredeyse lise derslerinden beri hepimiz biliyoruz. Fakat doğmasının en büyük faktörü maddi olarak kaygısı olmayan insanların yeni şeyler öğrenme öğretme araştırma isteğidir.

Kısacası maddiyat ile ilgili sorunlar ortadan kalkarsa emin olun herşey bu günden çok çok daha iyi olacaktır sektörümüz adına.

İlla ki o zaman da yeni problemler karşımıza dikilecektir. Ama o dirayeti bulacak kudret zihnimizin daha rahat çalışmasıyla mevcudiyet bulacaktır.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 03:07 #91

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
waramiral yazan:
Yazılarını merakla beklediğim ve biseyler ogrenecegimi umduğum sn. Barış in ekmeğine (konu buraya geldiğinden) yağ sürmüş olduk :)

Benim ekmeğim soğuyalı çok oldu... :) Yağ sürülsede erimeden duruyor. :)

Özellikle taşranın içinde bulunduğu çıkmazları anlayışla karşılıyorum. Hak verdiğim yönleri de var.

Benim karşı olduğum şey, derme çatma bir gecekonduya dış kaplama yapıp lüks villa görüntüsü vermeye çalışılması.

Tamamen yanlış kurgulanmış bir sistem hiç bir polisiye yöntem ile rehabilite edilemez. Bakın çok net iddia ediyorum... istedikleri sistemi getirsinler, ister yüz tanıma, ister retina tanıma, ister çip tanıma, ister uzaydan ödeme, ister online ödeme.... dandik bir kurumda bunları doğru dürüst eğitim vermeden aşmanın sistematiğini size 2 günde öğretirim. Hem her türlü polisiye ve yasal kritere uyarsınız, hem para kazanırsınız, hatta üste veliye kömür, odun alıp hediye edersiniz.

Ama olan çocuklara ve eğitim kalitesine olur.

Hizmet alan kesim bizzat eğitim kalitesini sorgulamadıkça ve talep etmedikçe bu değişmez.

Günlerdir sosyal medyada zamlar için etkinlik yapılıyor. Yüzbinlerce çocuktan kaç veli, onbinlerce eğitimciden kaç eğitimci buna katılım gösterdi? Kurumların daha çok ücret alması eğitimcinin çıkarına hizmet etmiyor mu? Kurumun yüksek ücret alması eğitim kalitesini iyileştirmiyor mu? Burası soru işareti çünkü bunu sorgulayan makamlar yanlış.

Bugün üç kuruş bireysel eğitim ücretiyle kurumunda doçent, profesör, hadi bunları geçtik master veya doktoralı eğitimci çalıştırabilen kimse var mı? Peki çocuğu hasta olan biri asistana mı götürmek ister, profesöre mi?

**********

Biz eski kurumlar ne yazık ki bu açıdan suçluyuz. Yıllar önce kurumsal alt yapıyı hazırlamalıyız, etik kurallar koymalıyız, yoksa bu alanda çok suistimal olur diye yola çıktık ama beceremedik. Şimdi ceremesini çekiyoruz.

Bizim kabahatimiz.

Ancak çok rahatlıkla söyleyebilirim ki; MEB'e geçiş öncesinde bu kurumların en şerrinin bile şimdikinden iyi tarafları vardı.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 09:03 #92

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
barisltd yazan:
Biz eski kurumlar ne yazık ki bu açıdan suçluyuz. Yıllar önce kurumsal alt yapıyı hazırlamalıyız, etik kurallar koymalıyız, yoksa bu alanda çok suistimal olur diye yola çıktık ama beceremedik. Şimdi ceremesini çekiyoruz.
Bizim kabahatimiz

Bu konuda söylenecek sözlerin de önünü keserek bize söyleyecek söz bırakmadınız süpersiniz :)

Evet kesinlikle sizin kabahatiniz. Siz model oldunuz Amerika Fransa vs. Değil. Siz prof doçent i mecburi kilsaydiniz keşke. Ücretler ilk dustugunde sağlam mücadele etseydiniz bu kadar sıkıntı olmazdı.
Profla docentcle bu iş olmaz. Eğitimci kurum sahibi ile işletmeci kurum sahibi arasında vicdan yoksa hiçbir fark yoktur. (Bunu ilk söyleyen sizsiniz sn barış. ) Şuan kimin ne eğitim verdiği sadece bireyin istendik yönde gelişiminin başka bir eğitimci tarafından gozlenerek görülemez. Anlamak için alim olmaya gerek yok. Emin olun biseyler öğrendiği egitildigi en eğitimsiz kişiler tarafından da görülebilir. Ama iş o kadar ayağa düştü ki sizin yemek yeme wc vs. Gibi ozbakim becerilerinde başarı sağladığınız onca emek verdiğiniz olmaz yapamaz denilen öğrenciye kazanımı başarıyla tamamladığınız velisi :. ' bunda ne var ki ben evde de yapardim' diyerek tüm emeğimizi yok sayabiliyor. Neden sadece devlet ödediği için değil. Devlet sadece ödemeyi kontrol etmeye çalıştığı için.

Halbuki o çocuğun kuruma gelmesi düzenli eğitim alması gerektiginin yaptirimini veliye uygulasa emin olun neler olur neler. Ama biz 2650 kişi veliler ise 400 bin x aileleri kadar oy potansiyeli. Bu konuyu fazla uzatmak ayıp oluyor o yüzden kısa kesiyorum.


Her sektörde var diyoruz ama biz eğitim sektörüyüz. Hem de engelli.
Yahu neden aspb bağlı engelli bakım merkezlerinde olay yok. Hep bizde var. Basit adamlar işini yapıyorlar ücret tatmin edici. Hizmeti nasıl ne kadar verdiğinin veya ne kadar kaliteli verdiğinin kontrolünü kim yapıyor onlarda da sorgulayan pek yok emin olun o işin de içinde sayılırım. Ama ücretler çok iyi. Bizde ise her sene eriyen bir olay mevcut. Biseylerin kalitesini ne para ne de yonetmeligi vs. Arttırılabilir. Vicdan arttırır öncelikle. O vicdanın rahat işlemesi için kanlı canlı olması gerekir. Kan can ise yemeden içmeden geçer o da dolayısıyla paradan.
Geçim sıkıntısı çeken bir kurum en ucuza kimi bulursa onu çalıştırdı maalesef. O da ucuz etin yahnisi olmaz mantığıyla önce ücret sonra sağlam sistem gerekli.

Naçizane sıralamam;
1- ücret düzenlemesi
2- kota (. Öğrenci kotası ve kurum kotası)
3- yüz tanıma vs.
Sonrası için ise sonra düşünürüz. Velhasıl kelam o zaman da yeni sorunlar bizi bekliyor çünkü mantık aynı
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: obay35, türkiyem

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 10:05 #93

  • türkiyem
  • türkiyem Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 813
  • Teşekkür Sayısı: 239
  • Başarı: 0
-waramiral nickli hocam gerçekten yazdıklarını ayakta alkışlıyorum ... kesinlikle bizim gerçeklerimizi tek tek yazmışsınız ...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 12:32 #94

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
yüz tanımadan korkuyorlar! tamam, hırsız korksun! bunda şaşılacak bir şey yok. bürokrasiyi kafa kola alanı korksun, sırf para içip bu işe girip yıllardır kavak yaprağı koparırcasına fatura kesen, yasa yönetmelik tanımayan, diploma kiralayan, ram-hastane önünde çakal besleyen, gemisini yürütmek için her dönemin iktidardaki
partisine üye olan, kabzımal gibi davranan, para kokusuyla sektöre cumburlomp dalan kömürcü, pavyoncu, benzinci, simitçi, kahveci, birahaneci korksun!
korkması uyanıklığından! iyi de düzgün insan niye korkar? engelli bireyi çocuğu gibi gören, önce insan diyen, ahlaklı, vicdanlı, yasalara uyan, çalmayan eğitimci ve kurucu yüz tanımadan neden korkar? bu korkunun "insan hakları, çocuk hakları " vb açıklaması ne?
sırf yüz tanıma gelmesin diye demagoji yapmak hırsızlığa ’masumiyet’ kazandırmak içindir, unutma!
(n.behram'a saygılarımla)
Son Düzenleme: 18 Oca 2020 12:45 yazan garip.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: scayking, waramiral

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 16:31 #95

  • selim80
  • selim80 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 106
  • Teşekkür Sayısı: 66
  • Başarı: 1
rehabilitasyon merkezlerinin en büyük sorunu sektörün içinden birilerinin sürekli sektörün altını oymaya çalışması (bazı kurum sahipleri ve bazı kurum çalışanları)
bazı kurum sahipleri en iyi kurumun kendilerininki olduğunu,diğerlerinin hırsız ve sahtekar olduğunu ima etmeye çalışıyor.
bazı kurum çalışanları,en iyi öğretmenmiş gibi veya en iyi fizyoterapistmiş gibi vs vs diğerlerinin işi bilmediğini göstermeye çalışıyorlar
vakti zamanın da Ankara ve İstanbul'daki bazı kurumlar Anadolu'nun diğer şehirlerinden gelen engelli öğrencilerine 5-6 aylık programları sıkıştırıp 15-20 gün bilemediniz bir ay gibi bir zaman da sıkıştırılmış program uyguluyorlardı.yani 5-6 ay boyunca eğitim verip her ay almaları gereken ücreti bir ay eğitim vererek,ellerindeki raporlarla devlete 6 ay boyunca fatura keserek alıyorlardı.veliler de taşradaki kurumlar bu işi bilmezler,metropollerdeki kurumlar daha iyi bilirler inancıyla bu uygulamaya çanak tutarlardı.sanki onlar marstaki üniversitelerden mezun olmuşlar gibi.(bu arada İstanbul Üniversitesi mezunuyum)
şimdi bakıyorum da bu arkadaşlar herkesten dürüstler.
o zamanlar hangi zemine oturtuyor dunuz bu uygulamaları.
arkadaşlar "tencere dibin kara,senin ki benden kara".
artık bu sitelerde birbirimizi eleştirerek,sanki en doğru bizmişiz gibi yaparak,bindiğimiz dalı kesmeye devam etmeyelim.
sürekli sektörü yerden yere vurarak kendimizi yüceltmeye çalışmak acizliğinden kurtulalım bence.
mesela,özel hastanelerde bizim çocuklarımıza yapılan fizik tedavi uygulamalarına bir bakalım.
ben bir özel eğitimde çalışan bir fizyoterapist olarak aldığım her bir öğrenci,kameradan kayıt altına alınıyor,mebbisten kayıt altına alınıyor.vay efendim beş dakika geç aldın,beş dakika erken bıraktın gibi saçmalıklara maruz kalıyorum.
peki ben bir özel hastane fizyoterapisti olsam neler oluyor,o na da bir bakalım.
öncelikle benim yaptığım aynı işten dolayı hastane sahipleri,rehabilitasyon merkezi sahiplerinden üç katına yakın fazla ödenek alıyorlar.
aynı işi yapan ben ne kamera kontrolündeyim,ne de mebbis beni öğrenciyle bire bir eşleştirmiyor.ben aynı an da bir kaç tane öğrenciye özel hastane de seans verebiliyorum.buna hiç bakan yok.özel hastaneye sen sahtekarsın diyen hiç yok.
aynı 30 iş günü boyunca hiç boşluk bırakmadan aynı çocuğu fizik tedaviye alabiliyorum.
sonra ek bir raporla tekrar 30 gün boyunca hiç aralıksız alabiliyorum.
sonra ek bir raporla bir 30 gün daha alabiliyorum.yani toplam 90 günde 90 seansla devri alem yapabiliyorum.
bana hiç kimse bir yıl boyunca bu seansları dengeli dağıtmak zorundasın demiyor.
gerçi hastanedeki benin bir bildiği vardır,ama rehabilitasyondaki ben neyi bilebilirim ki?
arkadaşlar boynu eğri olan sadece bizim devemiz değil.birbirimizle uğraşmaktan vazgeçelim.bu arenada yazdığımız her şey aleyhimize kullanılıyor.
sağlıcakla kalın
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: yetis, obay35, waramiral

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 16:54 #96

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
Naçizane fikrimi belirtmistim.

1-ucret düzenlemesi : %35 gibi bir talep var. Bu talep gerçekleşirse bı nebze olsun gelecek var demektir.

2- kota : sanmıyorum ama inşallah olur bu zam da, bizi diğer bir sorun bekliyor. 3 olan ilçede 5 kurum, 20 olan merkezde 30 kurum olmaya hazırlanın . Zam olursa bu kaçınılmaz olacak. Bu zam oranı bizi bu sıkıntıya sokar. O yüzden kota uygulaması gerekli. Emin olun bu kurum daha iyi şu kurum daha iyi diye kimse kimseyi secmeyecek. Başka meselelerde hizmet ne kadar yüksekse o seçilecek. Akrabası olan samimiyet i olan arkadaşlar bir bir kurum açmaya çalışacaklar. Bu zam olursa kota da olmazsa olacak olan budur. Sektörü kaliteli eğitim beklemiyor. Sektörü büyük sorunlar bekliyor. KOTA ŞART. Nasıl olur ne olur bilmem. Nüfusa göre mi ilçeye göre mi ile göre mi nolur bilemem. Bana göre binanın anlık kontenjanına tüm kontenjan belirlenip ilçeye göre de kurum sayısı belirlense daha sistematik olur. Aspb engelli bakım merkezleri gibi il bazında 10.000/3 olursa çok sıkıntı çıkar.
3- YUZ TANİMA : Gelsin de ne gelirse gelsin. En azından sektörü kötüleyen 1 kişi azalsa o bile kârdır.diger sıkıntılarına şahsın adina razıyım.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.330 saniye
Sistem Kunena Forum