Obey yazan:
Size ödül olan öğretmene neden ceza oluyor?
Yani öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor ki, sanki 1970-80'lerin Türk filmlerindeki gibi pala bıyıklı, havuzlu lüks köşklerde yaşayan, yanında bodyguardlarla dolaşan kurum patronları yanlarında çalışan garibanfarika işçilerini sömürüyor, onlara işkence ediyor....
Yahu arkadaşım bu sektörde patron dediklerinizin çoğunluğu bizzat eğitimci... kendi derse giriyor, çıkıyor. Yanında çalışanlardan daha az mesai yapan kaç patron vardır doğrusu merak ediyorum.
Ya arkadaş ben kar yağsın da 1 gün tatil yapalım diye havanın gözünün içine bakıyorum... Resmi tatil haftasonu ile birleşsin de 3 gün kafamızı dinleyelim diye bekliyorum. Ondan sonra kalkıp yok 40 saat, 6 gün muhabbeti yapıyorsunuz.
Kusura bakmayın ama hiç bir sektörde üç kuruşa beş köfte diye bir şey yok. Böyle bir şey olsa olsa devlette olur. Özelde olmaz. Hangi sektörde insanlar haftada 30 saat mesai yapıyor?
Ülkece haftada 4 gün, 20 saat çalışalım. Ben de gönülden isterim. Keşke olsa! Keşke hepimiz yazları 4 ay tatil yapsak. Ama biz İsveçde değil, Türkiye'de yaşıyoruz. Bizim de kişi başı milli gelirimiz 50 bin euro olursa biz de bu tartışmaları hiç yapmayız. Ama bu ülkede asgari ücreti bile ödeyemediği için işçi çıkartan işletmeler var.
Her neyse... konuya dönecek olursak; kısa vadede benim öğretmen arkadaşlara önerim işe girerken taleplerini dile getirsinler. Şartları beğenirlerse çalışsınlar, beğenmiyorlarsa ya devlete girsinler, ya başka işyerleriyle görüşsünler, istedikleri koşulları sağlayan işlere girsinler. Şahsen ben sürekli lanet okuyup duracağım bir işyerinde bir dakika çalışmak istemem. Gerekirse gider pazarda limon satarım.