bu sistemin saçmalığını, yanlışlığını, suiistimale açık olduğunu, ilçeden ya da ilden birilerini ayarlayanlar için kameralı sistemin fasa fiso olduğunu aylardır yazıyorum, kimsenin sesi çıkmıyor, sonra cihazınız arıza yapınca veryansın!
şu anda türkiye'de 2000 kurum varsa iddia ediyorum 1500'ünün cihazı dandik çin malı ucuz cihazlar, bu dandik cihazların hiçbirinin 120 gün saklama kapasitesi yok ve her an bozulma özelliğine sahip. sizleri temsil eden dernekler bunu neden dile getirmiyor (ben biliyorum nedenini, biraz düşünün siz de bulursunuz).
birileri hoyratça kamerasızlığın yani denetlenmemenin nimetlerinden yararlanırken neden diğer kurumlar sürekli tedirgin? böyle saçmalık mı olur? düzenli olarak denetim olsa bile 500 öğrencili bir kurumda rastgele seçilen 3 öğrenciyle 500 öğrencinin sağlaması mı yapılır ?
bu baştan sona yanlışlarla dolu sistemden çıkmanın iki yolu var:
1- kamera sistemi yerine acilen yüz tanıma gelmeli
2- ödenek kurumlara değil ailelere verilmeli...
bu ikisi uygulanmazsa tekrar söylüyorum daha kötü şeyler olacak, özel özel eğitim bitecek. kimse aksaray örneğini vermesin. aileler 100.000 kişiyle ankara'ya yürüse kamuoyunda bu etkiyi yaratamazdı. ama bu olayın ceremesini özel eğitim merkezleri de çekecek, devlet kötü, özel iyi diye düşünmüyor kimse, bakanından, gecekonduda yaşayan aileye kadar herkes özel özel eğitimin sıkıntılarını biliyor, dile getiriyor. sektör kendi safralarından en kısa zamanda arınmazsa sonu kanser bilesiniz...