Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Sosyal Medya

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:13 #217

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Ben şimdi kamuda ücret alan bir öğretmen bordrosunu inceledim.

2020 ocak itibariyle net 4145TL maaş alan bir öğretmenin beyan edilen maaşı 2286TL. Yani vergisi, sigortası bu rakam üzerinden yatıyor. Geri kalan ise özel hizmet tazminatı ve ek ödeme...

Yani devlet kendisine kulp uydurmuş... maaşı düşük gösterip aradaki farkı sigortasız ve vergisiz ödüyor.

Öğretmen arkadaşlar gibi biz de kurumlar olarak kamu ile denklik istiyoruz. :) Asgari ücret üzerinden maaş ödeyen kurumlar aradaki farkı özel hizmet tazminatı olarak yatırsın ve bu sigortadan, vergiden muaf tutulsun.

Merak eden şuradan hesaba bakabilir: www.ozkans.../mahep.php
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, AliGalipDursen, MEFUTU

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:14 #218

  • MEFUTU
  • MEFUTU Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 160
  • Teşekkür Sayısı: 33
  • Başarı: 0
Obey yazan:
Sigorta priminden 6 ay muaf olmak için işsizlik başvurusu yaptırdıktan sonra girişi yapan kurumlar var.

Bir yandan devletin kadrolu öğretmenlere sağladığı imkanların aynısını rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenler için isteyip öbür yandan devletin işletmelere verdiği bir imkanı kullanmak isteyen kurumu neden yargılıyorsunuz Sn obey
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:20 #219

  • cemkilinc
  • cemkilinc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 1059
  • Teşekkür Sayısı: 344
  • Başarı: -1
MEFUTU yazan:
Obey yazan:
Sigorta priminden 6 ay muaf olmak için işsizlik başvurusu yaptırdıktan sonra girişi yapan kurumlar var.

Bir yandan devletin kadrolu öğretmenlere sağladığı imkanların aynısını rehabilitasyon merkezlerinde çalışan öğretmenler için isteyip öbür yandan devletin işletmelere verdiği bir imkanı kullanmak isteyen kurumu neden yargılıyorsunuz Sn obey

yargılarken de yanlış yargılıyor sayın MEFUTU. bu teşvikten faydalanmak için 3 ay işsiz olma şartı var. ayrıca devamlı personel giriş çıkışı yapan bir kurumun bu . teşvikten faydalanması imkansız gibi bir şey. diyelim personel ortalamanız 16. siz 17. kişiye istihdam sağlıyorsanız yani bir anlamda işsizliği azaltıyorsanız bu teşviği alabiliyorsunuz. yani önüne gelene para dağıtılıyormuş gibi bir durum yok. işçinin bir kaybı da yok. ağzı olan konuşuyor işte. dedim ya cahilliğin bir sınırı olmalı ama yokç
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:31 #220

  • Obey
  • Obey Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 249
  • Teşekkür Sayısı: 75
  • Başarı: -14
Sayın Barış.
O tür proglamlar genelde maaş hesabı için kullanılır. Bahsettiğiniz kesintileri keşke herkes yapsa da emeklilikte ikramiyeli ve kıdem üzerinden gelen emekli maaşıyla huzur içinde yaşasa herkes. Kendi bordromu paylaşarak hangi kesintinin ne tür işlevi olduğunu göstermek isterdim ama bendeki rakamlar çok farklı çıkar ve toplam tutarı hesapladığınızda yine size zararı olur. Maaş uçurumu dememin sebebi bu. Kesintilerin işlevini, ne gibi bir faydası olduğunu araştırarak tekrar yorum yapın lütfen.
Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:31 #221

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3706
  • Teşekkür Sayısı: 2879
  • Başarı: 54
Dikkat ederseniz aslında yazdım.Siz görmek istemiyorsanız yapabileceğim yok.

Bu arada sektör hakkında görüşlerim değişmedi.

Yapılan haksız genellemeler karşısında tartışıyoruz.

Sektör her açıdan arınmalı.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:37 #222

  • fahrettin75
  • fahrettin75 Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 556
  • Teşekkür Sayısı: 164
  • Başarı: -55
Sayın Tartanç, bu linkler size. Yüzbin tweet den daha etkilidir sanırım ;)

"www.cumhur...stede.html"
"www.egitim...i-girecek/"
"www.pervin...liyor/9934"
Su akar yolunu bulur..
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:41 #223

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3706
  • Teşekkür Sayısı: 2879
  • Başarı: 54
Sayın fahrettin;
Açtığınız konu sektöre zarar verdi.Veriyor. Sosyal medyada bir grup öğretmen sürekli bunu paylaşıyor. Siyasilere kadar konu gitti.

Reklam çok olumsuz oldu yani.

Keşke böyle bir konu açmasaydınız.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Sosyal Medya 28 Oca 2020 16:42 #224

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
garip yazan:
aslında herşey 24 ocak kararları ve peşinden gelen 12 eylül darbesiyle başladı, 1980 öncesinde yüzde 90'larda olan sendikalılık oranı, şimdilerde yüzde 10'larda onları da kamuda ve yerel yönetimlerde çalışanlar oluşturuyor. adına işçi deyin, memur deyin (aslında memur da işçidir), beyaz yakalı deyin, mavi yakalı deyin ne derseniz deyin hepsi de örgütsüzlüğün ya da örgüt gibi görünen sarı sendikaların teslimiyetinin bedelini ödüyor, özel sektöre de yansıması bu şekilde oluyor. twitter'da şimdi gördüm yazılanları, taleplerin bazıları türkiye gerçekleriyle örtüşmüyor, özel özel eğitimdeki sorunun asıl nedeni devletin yıllardır eğitim-bilimsel gerçeklerden uzak pansuman tedbirlerle özel eğitim gereksinimi olan çocukları, bireyleri ve ailelerini kendi kaderlerine ve (hadi yarısı diyelim) yalnızca para kazanma kaygısı olan şahısların eline terk etmesidir. böyle saçma bir sistem olmamalı,aylık 700-800 tl verip, kurumlardaki eğitim ve eğitimci kalitesini, eğitim programlarını, eğitim devamlılığını, materyalleri denetlemeyip yalnızca "geldi mi gelmedi mi"ye, kağıt, dosya, evrak üçlemesine indirgenen özel eğitim (!), bu pastadan pay kapmaya çalışanlar, bu sektöre, devlete atanana kadar köprüden önce son durak mantığıyla bakan eğitimciler(!), bizim payımıza ne düşer diye avuç açanlar, bilinçsiz veliler, umarsız aileler, nerden baksanız yanlışlıklar trajedisi...
bir kez daha yazıyorum: bu sistem sona ermeli, devlet özel eğitime aktardığı milyarlarca lira ile tam donanımlı özel eğitim okulları açmalı, içini eş dost, siyasi torpillilerle değil gerçek eğitimcilerle doldurmalı, bu okullar üniversitelerle, stk'larla işbirliği halinde olmalı, hatta denetimleri de bu kuruluşlar tarafından yapılmalı, özel gereksinimli çocuklar, normal gelişim gösteren çocuklarla aynı eğitim olanaklarına kavuşmalı, öğretmenler sosyal medyada talep ettikleri haklara kavuşmalı ki bu çocuklara eğitim anlamında olumlu yansımalı; rehabilitasyon merkezleri özelleşmeli, isteyen oradan ücretini ödeyerek destek eğitimin almalı, bu düzen değişmeli!
vs vs vs...

Sayın garip,

Yukarıda alıntı yaptığım yazınız ile ilgili fikir beyan etmeden önce bir tespitte bulunmamız gerektiğini düşünüyorum

Nasıl bir sistem olmalı sorusuna daha sonra değinmek üzere bir kenara bırakırsak, öncelikle tespit edilmiş sistem ne ise o sistemin kural ve kaidelerine uymak gerekir. Evvela bunu bir ortaya koymamız gerekir. Peki devletimiz böyle mi yaptı? Elbette hayır.

Çocukların özel eğitimini TAŞERONLUK SİSTEMİ ile yerine getirmek istedi. Üstelik bunu da halk tabiriyle sıfırdan değil, malumunuz üzere SHÇEK zamanından oluşmuş mevcut bir yapıyı da ölçüp biçmeden bu işe katarak yapmaya karar verdi. (ki bana kalırsa o yapıyı geliştirmeye gayret gösterseydi çok doğru olur ve bugün konuştuğumuz bir çok sorun yaşanmazdı diye düşünüyorum)

Ancak Sistem teoride taşeronluk iken, sahada ki uygulaması TAM REKABET ortamına rahmet okutacak cinsten bir sonuç ortaya çıkardı. Taşeronluk sistemini tam rekabet sisteminin kurallarıyla uygulamaya çalıştığı için sonuç, bugün de gördüğümüz gibi kocaman bir VERİMSİZLİĞE" dönüşmüştür. Çünkü,amiyane tabirle konuşacak olursa, basket kurallarıyla, futbol oynamaya kalkmanın sonuçlarını yaşıyoruz. Neden bir türlü yönetmelik değişikliklerinden kurtulamıyoruz. İşte bunun için.

Yani "TAŞERONLUK" Sistemini tartışabilmek için öncelikle ortada böyle bir sistem olması gerekir. Teoride Taşeron, pratikte Serbest Rekabet olan bu sistemin ismini siz ve diğer arkadaşlara bırakıyorum Ben "SAKAT" Sistem diyorum.

Özet, hangi sistem konusundan önce, mevcut sistemi doğru düzgün uygulamamız gerekir. Kaldı ki, bu işe yeni de girilmiyor. Ortada içine girebildiğimiz kadar girdiğimiz ve oluşmuş koca bir sektör var.

Son olarak, uzun zamandır ortaya koyduğum ve sizin dahi uzun olduğu için okumadığınız bir çözüm önerimden bahsediyorum. Özetle Bakanlığa, eğer bu oyunu TAŞERONLUK ile oynayacaksanız, TAŞERONLUK şuan ki gibi değil, ancak belirttiğim gibi yapılmalıdır,
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.166 saniye
Sistem Kunena Forum