sn tartanç'ın dernek bazında sunduğu çözüm önerilerine ben de kurumlar ne yapmalı diye öneride bulunmak istiyorum:
1- kurum sahibi ya da ortakları iktidar partisine üye olmalı
2- ram çalışanlarla diyalog geliştirilmeli onların yakınlarına kuruma ortak etmeli ya da kar payı verilmeli
3- hastanelerde sürekli bir eleman bulundurulmalı, bu elemanın çıtır bayan olması tercih sebeni olmalı ki her kapıyı açsın. bu tıbbi ilişkiler elemanı dr.larla diyalogu sürdürürken bir yandan da orada rapor alma derdinde olan bilinçsiz aileleri broşür tatlı dil, güler yüzle ikna etmeli kendi kurumunuza.
4- ram önünde de sürekli bir elemanınız olmalı bu eğitsel ilişkiler elamanı tıbbi ilişkiler elemanının yaptığı görevi ram önlerinde ve içinde yapmalı.
5- il-ilçe-ram md.lerinin yakınlarını işe almalı, daha faideli oluyorlarmış.
6- nitelikli eleman da neymiş, öncelik imzadır. imza yetkisi olan sertifikalı ve açık öğretim mezunlarıyla telefonda iş görüşmesi yapıp mülakatsız işe almalı, yeter ki sorgusuz sualsız haftada 40 saat çaksın imzayı.
7- yıllarını eğitime vermiş, alandan insanların özel eğitime bir şey veremediği ortada. o nedenle 2007 yılından bu yana olduğu gibi özel sektörün diğer alanlarında başarılı olmuş (birahaneci, benzinci, kömürcü, pavyon sahibi, reh. merkezi şoförü, sekreteri, kahveci vb) kişilerin alana girmesi özendirilmeli.
8- bireysel eğitimler aynı anda bir öğretmen 3 çocukla yapılabilir bunu 4 çocukla yapabilecek öğretmenler tercih edilmeli.
9- grup eğitimi tam gün eğitim veriyoruz diye kayıt dışı kuruma tam gün doldurulan ve toplama kampı gibi görünüm veren eğitimin meb'teki adıdır ve mebbiste yalnızca ay sonlarında 7'şerli 8'erli bulmaca, sudoku çözmek gibi eğlenceli bir uygulamadır. bunun püf noktalarını sekreterlere iyi öğretilmelidir.
10- telefon görüşmesiyle işe alınan öğretmene 3000 tl verilip sgk'da asgari ücret gösterilmeli böylece o öğretmene 2500 tl verip tam gösteren kurumdan daha ucuza mal edilmeli.
11- sanal kiralamalar yapılmalı, çalışanlardan ve akrabalardan fiş, fatura toplanmalı, extra hizmet alan öğrenciye fatura kesilmemeli.
12- engelli öğrenci metadır. aile eğitimi angaryadır. spor, sanat fasa fisodur. esas olan çocuk sayısının 500 lirayla çarpımından ortaya çıkacak aylık fatura toplamıdır.
13- komşunun tavuğu kaz, karısı kız, diğer kurumun öğrencisi altındır.
14- ailelere çocuk başına 150- 200 tl ödeme sözü verilmeli, ilk ay 100 lira verip ondan sonra sallamalıdır. aile verilen sözün yerine getirilmediğini görüp çocuğunu alana kadar zaten 7-8 ay geçer, o sürede kesilen fatura helaldir.
15- kuruma ilk kez gelen veliye en güzel sözler söylenmeli, çocuğunu 3 ayda konuşturup, yürütebileceklerini, otizmlileri iyileştirdiklerinizi söyleyin. nasıl olsa bunun bir yaptırımı yoktur. bu da helaldir.
16- yılda bir kere çocukları sirke, hayvanat bahçesi gibi yerlere götürün, bol bol resim çektirp, yerel basında " engelleri aştılar" diye haber yaptırtın. o resimleri 10 yıl boyunca sanki yeni etkinlikmiş gibi her yerde kullanın.
17- iyi bir web siteniz olsun. orada zeki müren dışında her şey olsun. ama çalışanların "olmayan "akademik kariyerleri olmasın.
18- kurum kapalı olsa da hafta sonuna da ders yazılmalı, çünkü olağanüstü durumlar dışında hiç bir meb müfettişi hafta sonu çalışmaz.
19- 100 kayıtlı öğrencin varsa teoride toplam ders sayısı 1000 ise mebbis'te de 1000 olmalı 999 ise girişleri yapan başarısızdır
20- ahlak, etik, vicdan, iş ahlakı, işçi hakları, engelli hakları gibi kavramlar dinlerin ya da dinsiz filozofların uydurmalarıdır. mesai saatlerinde iş yerinde bunları yok sayın...
21- meb yar ve yardımcınız olsun!