BAŞLIK: Sessizlik niye

Hırsızlık, yolsuzluk bu kurumlarin hamurunda var hamurunda...........

garip yazan:
Sn Garip,
Bizim kurum ogretmen ve fizyoterapistlerin kurdugu bir kurum. Biz de hersey usulune uygun olsun istiyoruz. Bugune kadar 1 saat bile gelmeyen ogrenciye ders yazmadik. Aksine rapor sorunlari nedeniyle aylarca ucretsiz ders verdigimiz ogrenciler oldu. Ders konusunda asla taviz vermiyoruz. Ama sgk konusunda ayni durumu saglayamiyoruz ve en ufak vicdani bir sorumluluk hissetmiyorum. Devletimiz bizi buna mecbur birakiyor. Hocalarima durumu acikliyorum bizim ne kazandigimizi biliyorlar ve onlara ne kadar ucret verebilecegimi de acikliyorum resmi almak istediklerinde maaslariyla gecinemiyorlar en azindan bu sayede kismen de olsa iyi maas alabiliyorlar. Bu ay tahmini kesecegimiz fatura 140 bin civari maas ve sgk giderimiz 132 bin tl. Tam göstersem kapatmak zorundayim. Bu haliyle Aylik 20-30 bin tl zarar ediyoruz bunu ortaklar paylasip kapatiyoruz. Daha fazlasina gucumuz yetmez. Zamlardan sonra mecbur personel cikaracagiz ancak bu sekilde ayakta durabiliriz. Bu duruma bizi mecbur kilan devlet. Gelen mufettislerle de paylastik sgk dokumlerini kontrol ediyorlar onlar da biliyor durumu. Bu halde iken ben sgk sini tam yatirmayan hic kimseyi suclayamam. Devletin adaleti saglayamadigi yerde insanlar kendi sistemlerini kuruyorlar.

Şimdi bu iş böyle olmaz. Anlıyorum fakat hak vermiyorum. Ya tam gösterirsiniz ya da hic calistirmazsiniz sayın hocam. Bunun hiçbir açıklaması yoktur.

Saygılar

Cemil.54 yazan: Bu öğretmen müsveddesi hala kurumlarda çalışıp ekmek yediği kaba pisliyor. Mesleğimi daha da ayaklar altına alma artık. Boş boş yazıp hala da çalışmaya devam etme. Ya istifanı ver ya da yazma buralarda.

Saygısız

Sozde eğitim kurumu olan, bu isimle adlandırılan ticarethanelerine binlerce kez lanet olsun. Kurum sahipleri o çaldıkları cirpdiklari haram paranin içinde, o vebalin altinda kalacaklar elbette.

waramiral yazan:
Sayin Waramiral,
Peki siz nasil bu isi yürütebiliyorsunuz aciklar misiniz? Veya herseyi usulune uygun yaptigini soyleyen diger meslekdaslarimiz aciklarsa iyi olur gercekten merak ediyorum. Aylik 50-60 binlik zarari karsilamaya yeterli maddi imkanlari yoksa geriye 3 ihtimal kaliyor.
1- ogrencileri ilginc bir sekilde devamsizlik yapmiyordur
2- ogretmenlere gercekten asgari ucret veya yakin duzeyde ucret veriyordur.
3- ozel ders veya velilerden ek ucret aliyorlardir ki bunun da ne kadar yasal oldugunu burda cokca tartistik.
Aklima gelmeyen baska durumlar da olabilir. Sayin meslekdaşlarımiz aydinlatirsa diger kurumlar icin de faydali olacaktir. Zira devletimiz de sizin bu formulunuze bakarak zamlari dusuk tutuyor kanaatindeyim.

Sn ata,
Kurumumun nasil isledigini kisaltarak anlatayim
Ben hem ogretmenim, hem kurucu hem cayciyim.

Az ogrenci az personel iyi egitim. İş felsefem budur.

Sabah 4 te kurumda olur dezenfekte duzen islerimi yaparim. Gunluk programimi yaparim. Rutinim budur. Bu benim ve ilcemde tek kurumum.
1- Heyet isleriyle ilgilenmem o benim isim degil,
2- kahvalti yemek vs. beni ilgilendirmez
3- ders biter bitmez cocuklar evlerine teslim edilir
4- kimin ne kadar seansi varsa o kadar alir
5- devamsizlik yapanin nedeni keyfiyetse 1 ay daha beklerim sonrasinda gonderirim. Dolayisiyla gelmeyen ogrencim olmaz! Ona gore plan yaparim.
6- kameram her ay kontrol edilir ve random olarak degil hepsi

Tabi bu benim ilcem benim kurumum benim sartlarim. Kimse asgariden calismiyor ustu calisiyor ve asgarinin ustunde primi gosteriliyor. Sizin sartlariniz sizi baglar. Ama sgk islerini duzgun yapmazsaniz onunde sonunda sikinti yasarsiniz

Kapanma doneminde birebir telefonla gorustugum veya gruplarda yazistigim arkadaslara: ogrencisi az olan ve 400 uzerinde olanlar ayakta kalacak. 100-200 ogrencisi olup, 20-30 personel calistiran kurumlar cok sikinti yasayacak diye bir tahminim olmustu.hatta buyuksehirlerde kira vs giderler daha da fazla oldugundan bu kurumlarin isi daha da zor, cunku ekonomik olarak cok zor gunler bizi bekliyor dedim. Maalesef de hakli ciktim.

Birkac ay icinde goreceksiniz ki, koltugunda patronluk yapan kurucularin kurumlari daha da kotu durumlar yasayacak. Cunku bu kurumlar genelde 3-5 taramaci calistiriyor ve ordan burdan ogrenci calmaya calisiyorlar. Hastane nobetleri tutuyorlar ve ekstra masraf yapiyorlar. Hem de gereksiz yere.
Yine bir kac ay icinde ortalikta egitimciler ilan vermeye baslayacaklar. Cunku maalesef kuculme zorunlu ve bu kuculmeye egitimciden baslayacak bir cok kurum!
Simdi madem oyle neden surekli personel ilani veriliyor?
Nedeni basit. Ilan verenlerin cogu hali hazirdaki personeliyle anlasamadi. Daha uygun ucretle calistiracak personel ariyorlar. Ordan ayrilan personeller de maalesef talep ettikleri maasi bulamayacak ve deger bilen bir kurum inanciyla baska kurumlara basvuracak. Kuculmede olan sektor onlari da almayacak.
Suan istenen maaslar egitimcinin hakki. Buna sanirim kimsenin itirazi yoktur. insanlar şunu bilmelidir: Seans ucretlerine %35 zam geldi fakat; kurumlarin asil giderlerinden olan
1- maas ( asgari ucrete %50)
2- mazot 2021 ocakta 6.61 tl iken suan 15 lerde yani %120 nin uzerinde
3- kirtasiye %300 lerde
4- isinma, elektrik vd. En az %100

Bunlar da hesaplanilmali. Ona gore orta yol bulunmalidir.

Saygilar

Sn Ata,
İlk yorumunuzdan başlayayım. Bir iş kurarken önce ne yapılır? Fizibilite... Eğer bir işletme sermayesine sahipseniz cebinizde o işe yatırım yapacak kadar nakitiniz, kredibiliteniz vs varsa piyasa araştırması yaparsınız değil mi? Örneğin özel eğitim sektörü, yasa, yönetmelik, standartlar yönergesi incelenir. Buna uygun bina araştırılır, eğitim araç-gereç, materyal maliyetleri, personel giderleri, binanın aydınlatma, ısıtma maliyetleri, servis hizmeti olacaksa bunun işverene maliyeti. Siz fizibilitenizi yaparken personel maliyetlerini asgari ücret+ elden ücret olarak yazdıysanız, bence bu doğru değil. Yani sizin kurumun temel direği olan beyaz yakalılarla iş görüşmesi yaparken söze size illegal ödeme yapacağım diye başlarsanız karşı tarafın gözünde farklı izlenimler oluşturursunuz. O sözleşmeyi imzalarken kurumun anahtarını peşinen karşı tarafa veriyorsunuz zaten. Nasıl mı? Asgariden gösterip elden ödeme yaptığınız kötü niyetli üç çalışan bir araya gelip bir de yanlarına cevvval bir avukat alsınlar, cezalarla, tazminatlarla, geri ödemeler ve çıkacak zimmetlerle kurumunuzu elinizden alırlar. Çünkü hukukta bazı şeyler yasaldır, ahlaki değildir, ya da tam tersi. Burada yapılan ise hem yasal değil hem de ahlaki. İşin riskini, ahlaki, hukuksal boyutunu da geçtim, önce emeğe ve kişi haklarına saygı!
Gelelim ikinci paylaşımınıza: "Peki siz nasil bu isi yürütebiliyorsunuz aciklar misiniz?"
1- Öğretmenlerimizin taban maaşı yıllardır asgari ücretin yüzde 50 fazlasıdır ve sgk'ya tam olarak bildirilir.
2- Pandemiden sonra öğrencilerimizin devam oranı başlangıçta yüzde 50, şimdilerde yüzde 60-70 oranındadır. Gelmeyen öğrenciye bırakın ders yazmayı, niçin gelmiyorsunuz falan diye ailesini aramayız. Çünkü hassas bünyeli öğrencilerimizin birine bile bir şey olursa ömür boyu onun vicdan azabıyla yaşamaktansa parasız kalmayı tercih ederiz.
3- Kira ve servis giderimiz yoktur.
4- Buna rağmen gelirimizin giderlerimizi karşılama oranı yüzde 75-80'ler civarındadır.
5- Aradaki farkı ek derslerden, banka kredilerinden, sgk ve vergi yapılandırmalarından halletmeye çalışıyoruz.
Tüm bu veriler ışığında işin matematiksel sağlamasını kendi kurumum üzerinden yapıp yıllardır buradan soruyorum, " siz nasıl yapıyorsunuz" diye...