BAŞLIK: Sessizlik niye

sn ata, bir şeyi çok merak ediyorum. dürüstçe söylemişsiniz çalışanın maaşını tam göstermiyoruz buna rağmen zarardayız diye. bu durumda çalışanınıza karşı 3-0 mağlup başlıyorsunuz işe. yani onun yazacağı 2 satıra bağlı her türlü ticari, hukuksal durumunuz ve de kariyeriniz. hele bir de 2 ya da 3 çalışan bir araya gelip ilçe milli eğitim ve sgk'ya şikayetçi olursa bunun altından nasıl kalkacaksınız? en basitinden süreli sözleşmelerde kıdem tazminatı hakkı olmamasına rağmen sizin eksik bildiriminizden dolayı şu anda tüm çalışanlarınızın kıdem tazminatı hakkı doğuyor ödenmiş ya da ödenecek. böyle bir şikayet durumunda kişi başına kesilecek cezayı şu anda burada yazmak istemiyorum. ayrıca tam bildirmediğiniz için aradaki fark kasanızda görünecek onu eritmek için fatura, gider vs arayışı falan filan... değer mi bunlara? başka bir başlıkta birisi yazmış çalışan patronunun kafasına sıkmaktan falan söz ediyormuş. böyle diplomalı magandalara karşı falan gebe kalmaya değer mi? bence değmez. biz yıllardır tam gösterdiğimiz için belki iki yakamız bir araya gelmiyor ama çalışanlara karşı, ilçe milli eğitimde, denetimlerde, sgk'larda dimdik yürüyoruz... bu bile paraya değişilmeyecek bir erdem diye düşünüyorum...
sizlere kolay gelsin bunca olumsuzluğun içinde...

Evet Kurumlar kazanamıyor. Garip rumuzlu arkadaş herşeyi bütün çıplaklığıyla anlatmışsın. Doğru dürüst çalışan kaliteli eğitim veren ve yüksek maaş ödeyen hiçbir Kurum bu durumda kar edemiyor. Bazı öğretmen arkadaşlar o zaman satın veya kapatın diyor. Evet haklısınız. Sektörde yüzlerce hisse satılık benim çalıştığım ve ortağı olduğum kurum gibi.
%100 hissesiyle satılıktır çalıştığım yer. Öyle bir ortam var ki sürekli hisseler el değiştiriyor. Papaz kimde gibi parça parça hisseler el değiştiriyor. Zararı küçültmek ya da yeni bir günahkar bulmak için. Saf birini bulan hissesini hemen itekliyor. Kapatın diyorsunuz ama yüzbinlerce lirayı özel eğitime gömüp kimse kapatıp parasını çöpe atmaz. Borçla harçla taşıma suyla değirmeni döndürmeye çalışır ta ki hisse meraklısı birini bulunca payını hemen iteklemeye çalışır. Sektör maalesef şu anda bu halde. Mevcut yönetmelik ve ücretler üzerine harfi harfiyen kurallara uyan, personeline yüksek standartlar sunan, işini layıkıyla dört dörtlük yapan Merkezlerden bir teki bile 1 lira, bak 1 lira bile diyorum 1 lira bile kazanamıyorlar. Hiç merak etmeyin arkadaşlar durumdan MEB de haberdar. Rehabilitasyonların çoğuna bakanlıkta çalışan bürokratlar, çalışanlar ve müfettişler ortak. Bilmiyorlar mı yani durumun vahametini? Biliyorlar herşeyi. Biyometrik kimlik doğrulama niye gelmiyor? Hepsi batar veya boşa kürek sallar diye getiremiyorlar. Kara kaşımız kara gözümüz için değil. Ücretlerin çok yetersiz olduğunu da çok iyi biliyorlar. Kamunun bu hizmeti mal etmesinin kendisine normalde 3 5 kat daha fazlaya mal olacağını bilmiyorlar mı yani? Bu işi bizim yaptığımızdan çok daha pahalıya patlayacağını bizden daha kaliteli bir eğitim veremeyeceklerini de çok iyi biliyorlar. Ödenen ücretlerin sgk ve vergi olarak geri aldıklarını da çok iyi biliyorlar. Hepsi bizim ortaklarımız. Yani ne sanıyorsunuz bir atama oluyor ve atanan arkadaşlar göreve başlamadan hooop diye bir kurs açılıyor. Bizi çok düşündükleri için mi? Hayır! Piyasadan öğretmenlerin çekildiğini biliyorlar. Rehabilitasyonda ayakları olan bu arkadaşlar kurumlar zor duruma düşmeden açtırıyorlar kursları. Açmazlarsa sektörün çok daha kötüye gideceklerini biliyorlar. Olan bu yapılan bu. İster çalış istersen kapat. Kanımca düzelen birşey olmayacak aksine düzenli olarak her sene daha da kötüye gidecek bu sektör. Ölmeden sürünmeye, üç maymunu oynamaya devam. Olan bu verilen bu. Batsanızda yüzsenizde böyle. Durumlar çok iyi biliniyor ama birşey yapılmayacak. Böyle giderse bu yıl çöküş yılı olacak kanımca. Gördüğüm resim bu.

resmi tüm çıplaklığıyla güzelce özetlemişsin de bu sektörden hizmet alan engelli çocuklar, bireyler, aileler nerede? tüm bu yapbozun, bırakınız yapsınlar, bırakınız çalsınlar, su akarken kurucusu, ortağı, meb çalışanı, müfettişi ve benzerleri küpünü doldursun sisteminde bu çocuklara yazık değil mi? onların üstüne basılıp ticaret yapılırken , zamanından, eğitiminden, geleceğinden çalınan çocukların, engelli bireylerin hakları ne olacak? koskoca bir bakanlık daha ne kadar bu olaya seyirci mi kalacak şimdi olduğu gibi? ne zaman birileri kral çırılçıplak diyecek, kaynak kesilince mi? bakın suyun miktarı azalınca herkes dökülmeye başladı, ülkenin özel özel eğitim gerçekleri yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlıyor... genelleme yapanlar yakında ilçe hatta kurum adıyla itiraflara başlayacak, çokk yakında bu forumda!

Hocam öğrenciyi veya eğitimi takan mı var? Teftişe gelen müfettişlerden bugüne kadar bir tanesi bile çocuk için ne yaptınız? Ne eğitim verdiniz? Çocukla neler çalışıyorsunuz? Çocuğun seviyesini nereden alıp nereye getirdiniz? Diye sormadı soran olmadı. Sorulan ve bakılan tek şey kamera görüntüsü?Çocuk neden 5 dakika geç geldi?Niye 5 dakika erken çıkmış gibi yoklama soruları. Eğitim veya yaşadığımız sıkıntılar üzerine tek bir soru yok. Genel bir bakanlık teftişini anlatacağım. Bakanlık teftişinde görüntü incelemesinde 25 velim çağrıldı ve 25 ekran fotosunun resmi çıkartıldı. Velileri getirttik ve veliye sorulan sadece 2 soru vardı. Ekran görüntülerinin arkasına çocukların ismi yazıldı ve veliye çocuklardan hangisi senin? Resmini seç çocuğun dendi. İkincisi ek4 e atılan imza senin mi? İmzanı at dendi. Çocukla ilgili çocuğun eğitimiyle ilgili aile orada hazırken bile başka bir soru sorulmadı. Teftiş mi? Olay yeri incelememi anlamadık. Böyle birşey yok. Mesele sadece açık aramak. Denetimlerin hepsi böyle. Ramlara gelelim birde. Ramlar sektörün diğer bir ayağı olmasına rağmen kafa yapıları sadece rapor kesme üzerine. Grup eğitimi var ama sadece kağıt üzerinde. Tek bir öğrencime grup eğitimi verilmiyor. Maksatta ben bunlara nasıl zarar verebilirim. Başka gaye yok. Ya bir tanesi bile mi grup eğitimine uygun olmaz? Kaldırın o zaman grup eğitimini. Çocuk eğitim almış veya almamış umurlarında değil işin aslı. Olsa böyle yapılmaz. Grup eğitimi sadece isim olarak var. Nereden tutsan elinde kalıyor. Hakkımızda hayırlısı. Bu gemi daha da yüzmez. Sektöre güvenmediğim ve gelecek görmediğim için başka alanlarda kendimi geliştirmeye ve yeni iş kollarına girmeye çalışıyorum. Yaş 37 ama güvenebileceğim bir düzen bırakmadılar. 21 yaşımdan beri aralıksız çalışmama rağmen bu yaşımda halen gelecek kaygısı var. Eskiden çalışanlarımız kpss'ye girmeye tenezzül etmezken şimdi herkes kaçış derdinde. Tek hayal kpss. Sadece bu örnek bile sektördeki kaybı ortaya koyuyor.

Empati kardeş 10 senedir bu sektördeyin böyle denetim hiç duymadım görmedim valla iyikide görmemişim 25 veliyi kuruma çağırmak sorgulamak nedir ya rezalet. Bize geçen ay geldiler bakanlıktan rastgele 2 gün seçip o günlerdeki tüm seansları incelediler yaklaşık 30-40 öğrenci incelediler 1-2 taneyi bulamadık. O kadar öğrencide o kadar olur dediler sağolsunlar

sn empati, sizinki denetim değil resmen mahkeme kurulmuş. eğer herhangi bir açığınız vs yoksa neden böyle bir şeye izin verdiniz? sonuçta bir eğitim kurumusunuz, söylemediniz mi bize çalışanlar ve aileler yanında nasıl böyle bir muamele yapabilirsiniz diye. kusura bakmayın ama aynı şeyi bizim kurumda yapmaya kalksalar kesinlikle izin vermezdim. eğer 3-4 yıl önce bir gecede tüm kurumların kameralarının aynı anda çalındığı şehirdeyseniz ve sizin kurum da ağır ceza mahkemesinde yargılandıysa ve de denetim dosyanıza bu denetim raporları girdiyse müfettişler de ön yargılı olarak davranmış olabilir diye düşünüyorum. her ne olursa olsun çok yanlış bir uygulama!!!
Not: Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. mail adresime yazdığınız sorulara fırsat buldukça yanıt vermeye çalışıyorum. gecikmelerden dolayı özür dilerim.

teftişe gelen müfettişlerin keyfi uygulamalarına bağlı bu durum , aynı şehirde bir müfettiş 5-10 dakika hesabı bile yaparken ! diğer kuruma giden başka müfettiş öğrenci gecikmesini sorun etmeyebiliyor., yani bu kurumla değil müfettişlerin bakış açısıyla alakalı bir durum... yani zaten bu tarz herşeyi didikleyen müfetttiş gelirse kuruma ceza kesmek için mutlaka birşey buluyor maalesef.. yani yaptığın işten bile soğuyorsun bu durumla karşılaşınca , keşke gelen müfettişler ön yargıyla değil de ; bu ödeneklerle bu kurumları nasıl götürüyorlar niyetiyle gelseler:(

Cemil.54 yazan:
Senin gibi kar edildigini dusunen ama senin gibi korkakca burda klavye delikanlisi olmadan bu ise girisenler var. Maalesef bir cogunun sonu iyi bitmiyor.