BAŞLIK: Tatil bizi etkileyecek mi

Saldırgan bir tutuma girmenize gerek yok. Bizde keyiften işe gitmeyelim ama maaş alalım demiyoruz zaten. İşveren ne kadar istemiyorsa bizde bu durumda olmak istemiyoruz. Sizin mantığız ile MEB in kurumlara destek vermrsini talep etmek gereksiz o zaman. Nasıl çalışan çalışmadığında para talep edemezse kurumlar da çalışmadığı dönemin ücretini talep edemez. Söylediklerinizden bu çıkıyor. Peki böyle okuyunca gözünüze hoş geliyor mu ?

fahrettin75 yazan: kurumlarda almadığı öğrencinin vermediği hizmetin bedelini talep edemez. Biz 2500 lira kaybedecez en fazla ama sizin zihniyetinizde olanlar inşallah batıp gidecek.
Heryerde çalışanın ücretini kesen sigortasını yatırmayan imza attırıp ücretsiz izine çıkaran kanemicilerin haberleri var. Yazıklar olsun bu sisteme ki eğitimcileri kamyon şöförlerinin eline muhtaç hale getirmiş.

pinaru yazan: Kurum yada şahıs ismi belirtmedim arkadaşım ne reklamından bahsediyorsun

Çalışan çalışmadığı günün ücretini talep edemez. Doğru ama eksik bir bilgi. İşveren, çalışanları zorunlu ücretsiz izne çıkaramaz. Çalışanlar sizin karınıza da zararınıza da ortak değiller. Üzücü bir durum ama yapacak bir şey yok.

30 mart geldiğinde çalışabileceğini düşünen arkadaşlara planlarını ve stratejilerini daha uzun vadeli yapmalarını öneririm.

İnşallah çalışabiliriz ama siz kurumu açsanız bile velilerin gelmeme olasılıkları çok yüksek. Kaldı ki, salgın seyri logaritmik artış gösterdiğinden orada burada farklı hasta kümeleri oluşmaya başlarsa Sağlık Bakanlığının buna izin verme olasılığı hiç yok.

Sayın Barış Hocam iyimser olmaya çalışıyorum. Zaten bu süreç uzarsa bireysel kaygılar yerine toplumsal kaygıların daha önemli olduğu yıkıcı bir dönemeçe girdik demektir. Umarım süreç iyi yönetilir. Gece umreden dönenlerin karantinaya alınması gibi mesela. Biz ve ülkemiz en az hasarla bu işten çıkarız inşallah.

En başından beri anlatmaya çalışıyorum derdimi anlatamiyorum sonra uzak duruyorum sonra gene duramıyorum. Geçen ayki bireysel seans sayıma baktım birde dün itibari ile hemen hemen geçen ayın yarısı. Bu "tatil" uzayacak müneccim olmaya gerek yok. Uzamazsa bu niye yapıldı diye sorgulanacaktir. Kurucular bir şekilde bu 15 günü öderiz hallederiz. Peki ya sonrası. Yok ettiginiz kâr a sayın yok kan emiciler gibi anlamsız ifadelere gerek var mı? Uzun uzun bir kurum niye açılır kâr olmazsa niye açsın tartışmaları mi yapalım. Bu sistemde olay arz talep üzerine kurulu öğretmen çoksa ücret düşer bunu mu tartışalım. Geçen sene patates azdı 10 liraya aldım bu sene çok 2 lira bunu mu konuşalım. Olağanüstü bir durum söz konusu küresel çapta. Eğitimci kurucu Birarada olup uzun soluklu düşünüp devletten talepte bulunmaliyiz. ( Bakın gene söylüyorum tartisacaksak kavga edeceksek bunu erteleyelim.) Bir şekilde "tatil" uzamazsa kaç aile yollamayacaktir çocuğunu . Devletin
doğa olayları karşısında çiftçiyi sübvanse ettigi gibi kurumlara destek olması gerekir. Dur hemen kızma . 3 bin kurucuyu kalkindirsin demiyorum 50 bin personelin maaşını kurumlarin kirasini ödesin vergiyi SGK yi otelesin almasın geç olmadan bu talepler etrafında sesimizi çıkaralım. Bu ay için seanslarin yarısı yapılmış zaten bir oran belirleyip - önceki ayları baz alarak- destekte bulunabilir bu talep edilebilir. Garanti geçiş ücreti gibi dusunulsun bir süre de . Ailesiyle öğrencisiyle çalışanıyla kurucusuyla milyonları geçen insanları ilgilendiriyor. Kavga etme zamanı değil, yanlış mı düşünüyorum

Kesinlikle kavgaya mahal vermeyelim...

Eğitimciler içinden çıkan 3-5 kendini bilmezle, kurumlar içinden çıkan 3-5 yüz karasının şu dönemde hepimizi birbirine düşürmesine izin vermeyin.

Bu dönemi ya birlikte atlatacağız, ya da hep birlikte batacağız. Olay 15 gün meselesi falan değil arkadaşlar. Bakın İspanya'da tam karantina uygulamasına geçti. Size söylüyorum, çok radikal önlemler almazlarsa avrupanın pek çok ülkesi 1 hafta-10 gün içinde çökecek...

Ülke olarak savaşa girdiğimizi düşünün. Herkes aynı siperde, omuz omuza durmak zorunda. Karşımıza çıkan ne olursa da birlikte göğüslemek zorundayız.