BAŞLIK: Nasıl Bir MEB Olmalı

bugüne kadar; hep bizi sorgulayan bir MEB yapısıyla karşılaştık...

MEB in bizim sektörümüz dışında, çok büyük bir alana hizmet götürmesi gerektiğini biliyoruz...

bu hizmet alıcılar; kah bizim çocuğumuz, kah bir akrabamız, kah kendimiz, kah bir tanıdığımız, kah bizim ülke vatandaşımız, kah bu ülke dışından insanlar...

bu kadar büyük bir alana, inanılmaz bir bütçe ile, hizmet vermek zorunda olan MEB in, neden bu kadar başarısız (bu benim düşüncem) olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum...

bu ülkede, birçok zorluğa rağmen; inanılmaz mimarlar, şirket yöneticileri, doktorlar, bilim insanları, yazarlar vb. çıkar iken, neden MEB kadrosu bunların gerisinde kalıyor...

tabi ki, tüm MEB yapısını burada tartışmak imkansız...

o yüzden kendi alanımızı temel alarak... (MEB e bağlı ve kendi alanımız dışındaki alanlar ile ilgili yorumlara da saygı duyarak)...

burada yazan herkesin düşüncesini merak ediyorum; bu kadar geniş bir alanda, bu kadar çok bütçe ile; MEB neden bu kadar başarısız?

katkı sunacak herkese, şimdiden teşekkürler...

Eğitim sadece bizim ülkemizde değil, dünyanın tüm ülkelerinde her zaman karın ağrısı olmuş bir konudur.

Hangi iş olursa olsun başarının en önemli unsurlarından biri insan gücü vasfıdır. Türkiye'de eğitimin en başarılı olduğu dönem cumhuriyet sonrası kurulan Köy Enstitüleri zamanıdır. Daha sonraki dönemlerde öğretmen vasfı sürekli düşüş göstermiş, hatta bir dönem "hiç bir iş yapamıyorsan bari öğretmen ol" noktasına kadar gerilemiştir.

Kadrosu düşük vasıflı olan bir organizasyonun yönetiminin de başarılı olması beklenemez. Sonuçta bu yönetimi oluşturan basamaklar da bu kadrolar içinden, hem de nitelik ve liyakata bakılmaksızın genellikle siyasi tercihlerle doldurulursa elde edilecek sonuç ortadadır. Bu genel eğilim sadece bu döneme, iktidara yönelik değil, neredeyse 19070'lerden sonraki tüm iktidarlara aittir.

Kadroların vasıfları külliyen ve nitelik şartlarına bakılarak değiştirilmeden, akademik çevrelerden tepeden inme alınıp atanacak siyasi baskı altındaki profesör, doçent vs. bürokratların da fazla bir şey yapma şansı yoktur.

Ülkemizde eğitimin verimliliği, yani eğitime harcanan para ile, elde edilen eğitim arasındaki oran OECD ülkeleri içinde 30 ülkede 21. sıradadır. Klasman olarak eğitimi etkisiz ve verimsiz sınıfındadır. Eğitime Türkiye'den çok daha az para harcayan bazı ülkeler daha üst sıralarda, "etkin ve verimli" grubu içinde yer almaktadır.

************

E, peki bu iş nasıl çözülecek? Bu iş o bakanla, bu bakanla falan çözülecek bir konu değil. Siyasi bir irade ile eğitim sisteminin külliyen yenilenmesi, yapısal olarak bir değişim, dönüşüm yapılmasıyla çözülecek bir konu. Yok efendim okullarda mescit açılsın mı, dersaneler kapatılsın mı falan gibi kozmetik yöntemler, veya 8+4 olsun, 4+4+4 olsun falan gibi tartışmalarla bu iş çözülmez. Toplama bir takım ister 4-4-3 oynasın, ister 5-3-3 oynasın güçlü bir rakibi yenemez. Güçlü takımın ise aslında fazla bir taktiğe gereksinimi yoktur. Zaten oyuncular vasıflıdır.

konu; Milli Eğitimse;

bugün; futbol ile ilgili çok heyecan veren bir toplantıya şahit oldum...

ama anlamıyorum, bu ülkenin, en büyük "parasını" harcayanlar neden bu tür organizasyonlar yapmıyorlar...

bürokrat olmak ile, kariyer peşinde koşmak ile; nitelikli MEB çalışını, nitelikli öğretmen, nitelikli RAM müdürü olmak vb. arasında büyük bir fark var...

MEB e bağlı, bir çok "üreten kişi" aslında, kendi kurumlarını sorguluyor...

zekaları, ürettikleri, yapmak istedikleri ile...

kendi düşüncem: bu; zeki, araştıran, yeni şeyler üretmek isteyen herkes! desteklenmelidir... bize "zarar " verecek ise, bu insanlar vermelidir...

geçmişte, Milli Eğitime hizmet verenlere teşekkür ediyorum... ama yeni "dünya'ya" çok azınız hakim, ve bu ülkede kimse "çok azınızın" hakim olmasını kabul etmiyor... size "çocuklarını" terk eden bir ülke var...

artık, sizin "bürokratik deneyimlerinizden; gerek görür ise, yararlanmak isteyen; "yeni kuşağa" destek olun...

ya bu kadar zor mu? kendi alanında, bir şeyler yapmaya çalışan çocuklarınıza alan açmayan bu "büyük sistem" ile uğraşır iken; "hiçbirinizin" başka insanların çocuğuna alan açmamasını kabul etmek...

benim MEB ten tek ricam var, bakanı dahil olmak üzere; çekip gidin... ve gençlere izin verin...