garip yazan:
. sizin şehirlerde sanırım salgın hastalık falan görülmüyor, ya da kameralar görmüyor (!). izmir'de domuz gribi ve uyuz salgınından çocuklar dökülüyor, corona virüsü kapımızda ya da içeri girdi. 1 ay sonra bizi neyi beklediğini bilmiyoruz, depremler de cabası. kısacası beni yüzde 10'lar, 20'ler değil daha çok bunlar düşündürüyor...
Sen çok streslenmişsin, ben biraz rahatlatayım...
Öncelikle domuz gribi her zaman görülür. Her yıl grip vakalarının belli bir oranı domuz gribidir. Ancak bu domuz gribi 8-10 yıl önce dünya genelinde salgın yapan ve korkulan domuz gribi değildir. Grip virüsü sürekli form değiştirir ve bir yıl görülen grip diğer yıl görülenden farklıdır.
Yani bu konuda endişe edecek bir şey yok. Şu an bir domuz gribi salgını için endişenmeye gerek yok.
Uyuz, paraziter bir hastalıktır. Cilt içinde gezen bir örümcek ailesine ait bir canlıdır. Mikrop değildir. Hijyenik koşullarla yakından ilişkilidir. Tedavisi çok kolaydır. Evet, ülkede bir aşırı vaka görülme durumu olabilir ama bu korkulacak bir şey değil.
Deprem ülkenin bir gerçeği... bu konuda yapacak bir şey yok. Depremler, seller ve buna benzer afetler her zaman yaşanacak. Alabildiğimiz kadar önlem alacağız.
Coronavirüs yeni bir hastalık değil. Halk arasında soğukalgınlığı denilen hastalığı yapan virüs ailesine ait. Ortaya çıkan bu yeni suşun özelliği ölüm oranının bilinen diğer soğuk algınlığı ve grip vakalarından yüksek olması. Bu da %3-4 civarı. Yani her coronavirüse yakalanan ölmüyor. %96'sı grip gibi geçirip iyileşiyor.
Bu ölüm oranı da biraz soru işareti. Çünkü uzak doğu menşeili her salgında ilk mortalite verileri (ölüm oranları) genellikle yüksek çıkıyor. Ancak gelişmiş ülkelerde aynı hastalıktan ölenlerin oranı hızla düşüyor. Büyük olasılıkla bunun nedeni uzak doğuda sağlık hizmetlerinin yetersizliği. Çünkü bunlar tedavisi olan hastalıklar değil. Sadece destek tedavisi veriyorsun. Ne kadar iyi verirsen hastalığı atlatma oranı o kadar yükseliyor. Henüz gelişmiş ülkelerde vaka sayıları 10 lu rakamlarla ifade edildiği için bununla ilgili net bir veri yok. Önümüzdeki günlerde vaka sayıları arttıkça daha iyi öğreneceğiz.
Elbette bu arada dikkatli olacağız. Ama ortada bir veba salgını gibi bir şey de yok.
*******
Yani, özet olarak, dünyada, hayatımızda bu tür şeyler sürekli olacak. Bazıları can sıkacak. Ama bir taraftan hayat devam edecek.
"sizin şehirlerde sanırım salgın hastalık falan görülmüyor, ya da kameralar görmüyor (!). izmir'de domuz gribi ve uyuz salgınından çocuklar dökülüyor, corona virüsü kapımızda ya da içeri girdi. 1 ay sonra bizi neyi beklediğini bilmiyoruz, depremler de cabası. kısacası beni yüzde 10'lar, 20'ler değil daha çok bunlar düşündürüyor..." demişim, barış da 5-10 dk sonra üstteki yanıtı vermiş. aradan 50 gün geçmiş...