garip yazan:
devlet işsizliğe çözüm için yeni yeni sektörler yaratıyor. benim önerim her özel eğitim kurumuna bir raportör görevlendirmek, bu şekilde üniversite mezunu 5000 kişiye istihdam yaratmak. böylece kurumlarda ne yapılıyor, derse giriş çıkışlar, kamera kayıtları düzgün mü, derse branş öğretmenleri mi giriyor yoksa 7-8 çocuğu bir odaya tıkıp başına lise mezunu birini mi dikiyorlar, bilinçli ve hak aramayı bilen veliler 40 dakika dersi sonuna kadar alıyorlar da hak aramayan, çocuğunu umursamayan velilerin çocukları servisle şehir içi turu mu yapıyor?. buna benzer bir sürü şey... ancak eminim ki devletin maaşlı raportörlerini de 3 ayda asimile ederler, o da sisteme uyar... o nedenle önerimi geri çekiyorum...
not: konunun bağlamından kopmayayım. kurumlarda grup eğitimini gerçek anlamda uygulayan yüzde 10'u geçmez. ya bilinçli veli pazarlıkla bunu bireysele dönüştürüyor ya da kurumlar grubu bireysel olarak vermeyi pazarlama yöntemi olarak kullanıyor... her ikisinde de yarı ücretine bireysel eğitim verilmiş oluyor. bunun dışında kalanlarda grup eğitimi yalnızca kağıt üstünde uygulanıyor...
benim görüşüm grup eğitiminin kaldırılıp bireysele dönüştürülmesi yani ayda 12 seans bireysel eğitim!
Bu genellemenin gerçekle ne alakası var ? Hakkıyla işini yapan kurumların kabahati ne? Ortada yanlış var ise kontrol ve önlemi almak devletin işi.
Kurunun yanında yaş da yansın, topluca genel yönetmelik çıksın, biz de nasıl olsa işini savsaklayanlardan oluşmuş bir topluluğa üyeyiz diye oturup izleyelim ??