BAŞLIK: Kapatın Gitsin!

Eskiden 01.06.2006 dan önce yani MEB e bağlanmadan önce,
Kurumlar bir sürü evrak hazırlardı. SSK müdürlüklerine teslim ederlerdi. Oradaki arkadaşları da genelde görürlerdi.
Ödemeler geç alınırdı.
Yine de kurumlar o dönem para kazanmışlardır. Bazılarının nasıl kazandığını gazetelerden okumuştuk. Bu kısımları geçiyorum.
Eğitimciler çok iyi maaş alıyorlardı. Devletten istifa eden çok kişi vardı.

Ve MEB e geçtikten sonra sektör, kurbağa deneyini yaşıyor. Yavaş yavaş su ısıtılıyor. Haşlanıyoruz.

Aslında bu sektör için MEB uygun değil. Bunu kendisi de görüyor. Uydurmaya çalışıyor. Olmuyor. Olamıyor.

aynen sayın tartanç
meb'e geçtiğimiz gün sonun başlangıcıydı.ben meb'e geçmeyi geciktirmek için 2008 in son gününe kadar bekledim.ondan sonra da mecburen geçtik.
Ankara Kocatepe Camisi toplantı solununda dernek üyeleri olarak toplandığımızda bizi 6 seansdan 8 seansa geçireceklerini ve ücret farkını ödeyeceklerini söylediklerinde.ben çıkmış bir konuşma yapmıştım.yalan söylüyorlar ödemeyecekler diye.ve demiştim ki,bize sürekli ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar.
kurumlarımızın bugünleri görmesi bile imkansızdı.o günlerden nasıl 2020 ye kadar gelebildik siz de gayet iyi biliyorsunuz sayın tartanç.o zamanlar personellerimizin maaşları iyiydi devletteki dengine göre 2-3 katı maaş alırlardı,dediğiniz gibi devletten istifa edip rehabilitasyonlarda çalışırlardı.
bugünlere kadar nasıl gelebildik biliyor musunuz?personellerimiz devletteki denklerinin yarısından bile az almaya başladılar,kurumlar eski kazançlarının 1/5 'i ne razı oldular da ondan gelebildik.personel maaşlarında bu kısıtlamalar yapılmasaydı kurumlar her ay on binlerce lira zarar ederlerdi.bunu yaptığımız için bugünlere kadar taşıyabildik kurumlarımızı.
eskiden rehabilitasyonlarda çalışmak için can atan personeller şimdi burun kıvırıyorlar.
onun için sayın tartanç gittiği yere kadar gideceğiz.çünkü karşımızda beğenmiyorsanız yapmayın,yapacak birileri çıkar mantığında olanlar var.
acı sonu bir gün herkes hissedecek.bugün siz,ben ve bizim gibiler hissedebiliyor.yarın herkes hissedecek.o yarın çok geç değil.
sağlıcakla kalın

Evet o yarın çok geç değil sözü güzel ifade edilmiş bir cümle,artık özel egitim ve rehabilitasyon merkezleri bir bataklıkta çırpınıyor ,çırpındıkça iyice batıyor bu son çırpınışları bu saatten sonra hazin sondur.Kim ne yaparsa yapsin hicbir şey bu sektöre bir umut ve kazanç veremez.....

Daha önce sorulduysa affınıza sığınıyorum, kurumumu sağlık sorunlarım nedeniyle devretme kararı aldım. Ederi nedir, nasıl hesaplanır bilmiyorum.. devralan veya eden arkadaşlardan dikkat edilecek hususlar ve kabaca aylık ciro üzerinden nasıl bir değer belirlemeliyim yardımcı olursanız sevinirim..

Genellikle bir firmanın ederi 1 yıllık cisoru kadardır. Buna alacaklarınızı ekler, borçlarınızı düşersiniz.

Ancak firmanın ileriye dönük umut vaadetmesi veya sektörel olumsuzluklar gibi konular bu rakamları çok değiştirir.

Tabi bir de bizim sektörde "çocuk başı" hesap yapanlar var. Onu tam bilemiyorum.

kurum çalışanlarının kıdem tazminatı nasıl hallediliyor devir işlemlerinde?

kurum bağlı olduğu şirket devir ediliyor ise alan kişi işçi alacaklarını da üstüne almış oluyor
kurum devir edilirken hem alacağı hem borcu ile devir edilir.
şirketin sonuçlanmamış mahkemesi var ise sonuçlandığında onlarda size kalır

sn gümüş teşekkür ederim, onu biliyorum. barış'ın söylediği "kurum ederi bir yıllık cirodur" fiyatlandırmasında devralınan kurum çalışanlarının kıdem tazminatı bir yıllık ciro fiyatlandırması içinde mi dışında mı onu merak ettim. daha türkçesi alıcıya maliyeti bir yıllık ciro + çalışanların kıdem tazminatı mı? gerçi şu anda hiç kimse almaz o ayrı konu ama...