Siyasete pek girmek istemiyorum ama uçan para arayacaksak önce Diyanet'e, ibadethanelere falan bakmak lazım. Bunların elektrik, suyu bedava... Ben Melih Gökçek sayesinde suyun metreküpüne 10TL (evet yanlış yazmadım... 10TL) ödüyorum. Ülke genelinde ibadet hizmetleri için devletin harcadığı para, tüm engelli çocuklar için harcanan paranın neredeyse 5 katıdır. Ülkenin en büyük 13. bütçe harcama kalemidir. Ücretsiz arsa tahsisi, kamu hizmetlerinin ücretsiz sağlanması, il idarelerinden başka kullandırılan kaynaklarla toplam harcaması Sağlık harcamalarına yapılan parayı bulur.
Halbuki tüm ibadethanelerin vakıfları vardır, bunlar rahatlıkla kendi kaynaklarıyla ve biraz devlet desteğiyle işlerini yürütebilirler.
Bu kadar yaygara kopartılan damar tanıma ile, gerek hastanelerde, gerekse özel eğitim merkezlerinde elde edilecek tasarruf asla % 10'u geçmeyecektir. Bu da genel toplam içinde devede kulak kalır. 50-100 milyon TL gibi 3-5 kuruş (!) tasarruf etmek için binlerce kurum ve yüzbinlerce aile telef edilecek.
Eskiden de SSK hastanesine erkek hasta için gebelik testi, kadın hasta için prostat ameliyatı faturası kesmişler diye ortalık ayağa kaldırılırdı. Bunlar doğru iddialardır. Ne çare ki, gebelik testi 10TL iken, devletin bunu tespit etmek için harcadığı para 100TL'dir.

Ayrıca, bunlar aslında ya faturalandırma hatasıdır, ya da hastaya yapılan ve mevzuat nedeniyle faturalandırılamayan başka işlemlerin ücretidir.
****************
Eminim ki, eğer damar tanıma uygulaması baştan kurumlarında talepleri dikkate alınarak insanları zora düşürmeyecek şekilde planlansaydı, pek çok kurum buna gönülden razı olacaktı. Açıkcası, çocuk her ders geldi, gelmedi diye kayıt tutup bunu sürekli mebbis'e girmek ve velilere imzalatmak için uğraşmaktan çok daha kolay bir uygulamadır.
Ama tereddütsüz bir şekilde, şimdi uygulanacak hali herkes için eziyet haline gelecektir.