BAŞLIK: DAMAR OKUMA

huzun yazan:
sn hüzün bu bilgi ne derece doğru..?
bu hali ile mi gelcek yoksa esneyerek mi.?
doğru ise yeni yılda zam tartışması olmayacak demektir.

Sayın eğitim x;

Trol olmadığınız kanaatine geç de olsa vardım. (umarım yanılmıyorumdur.)

Bugüne karşı kesinlikle bizi dinlemeyen, sorunlarımızı görmeyen bir yapının bundan sonra da bizim sorunlarımıza gerçek anlamda çözüm bulacağına inanmıyorum. Ancak ve ancak 30 Martta yerel seçimlerde iktidar partisinin oy oranı düşerse, bizler dinleniriz.

Ben kendi adıma,eğitim adına ticaret yapıyorum. Kurumumda farklı şeyler yapmaya çalışıyorum. Ücretsiz üstelik. Spor-Müzik-drama-yazın yüzme...Bu sistemden sonra maliyet nedeniyle bunlardan vazgeçersek kim zarar görecek?

Bazı bürokratların bizlere karşı sergiledikleri düşmanca tavrının sonucu olarak;yüzlerce işsiz olacak,yüzlerce çocuğun eğitim hakkı sekteye uğracayacak.

Sizin bu işin içinde olan bir kişi olduğunuzu var sayarak bir sorum olacak;

Eğitim yap-boz tahtası olmadı mı? Siyasi kimi kararlarla yapılan uygulamalardan temelde zarar gören çocuklar değil mi? Ya Özel Eğitim.Plansız,programsız ben yaptım oldu...

Olmadı,olmuyor da...

Sayın tartanc'a bir ilave yapayım;

"Planlı olmaya alışsınlar" diyen yetkiliye "nasıl yani, şimdi siz bizim şöförlerimizi mahalle aralarına salıp -hangi öğrencimizi yakalarsanız onu getirin- dediğimizi mi sanıyordunuz?" dedim. El-cevap "yav elbette değil de kem küm......."

Osmanlı döneminde, bir ramazan ayında hasta bir adam oruç tutamadığından gizlice elinde ekmek yermiş.( Elbette yaşlı adam oruç tutmamanın cezasını çok iyi biliyor ) Ne yazıkki osmanlı zabıtasından biri bu olayı farkediyor adamı aldığı gibi padişahın karşısına çıkarıyor.

Padişah neden oruç tutmadığını, neden ekmek yediğini adama bir kaç defa soruyor.Adam korkusundan ağzını bile açamıyor, cevap veripte hastayım diyemiyor. Sinirlenen padişah " Alın götürün bunu 90 sopa vurun " deyince hasta adam dile geliyor "" Oooo padişahım ya siz hiç sopa yememizşiniz yada sayıyı bilmiyorsunuz""

Sayın eğitimx;

Ya siz bu sektörün ne iş yaptığını, hangi sıkıntılarla boğuştuğunu bilmiyorsunuz yada sırf kurumlar kapansın diye düşmanca tavırlar sergiliyorsunuz.

1--Bizler kırsal kesimlerde bu işi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.Öğrencilerimizi servislerimizdeki şöför ve yanında hostesimizle alıyoruz.Velilerimiz dağda ,taşta ,tarlada kendi işleriyle meşguller.Çocukları önce Allaha sonra bize emanet ediyorlar..Bu insanlara çocuklarına eşlik etmelerini söylediğimizde çocuğu eğitime göndermemeyi daha doğru buluyorlar.

2- Diyelimki Veli eşlik edecek ve velinin 2 çocuğu var.Damar okumada birine Annesinin elini tanıttık.ikinciye anneyi tanıtamıyoruz ( RAM da öyle), onada babasını tanıtalım.servis 150km den öğrenci getirecek ve o istikamette 12 öğrenci var, toplam oldu 24-25 kişi.Nasıl binecek bu öğrenci ve veliler bu servise. 6 tanesini bırakıp geri gidelim değilmi Sayın egitimx.

İnsaf yani bu yazdıklarınızı yazmadan önce bir düşünün mantığınıza uygun olanını yazın.Peygamberimiz bile "Mantığnıza uymayanı ben dahi söylersem kabul etmeyiniz" buyurmuştur..

Daha ne söylenirki...

Yav arkadaşımız "kendi derdinizi anlatmayın çocuklarınkini anlatın sadece" diyor. Şimdi senin bu yazdığın uymuş mu sayın hancan

çocukların eli, ayağı, eğitimi kimsenin umurunda değil yukarılarda. onlar bir şeye koşullanmışlar , bu merkezlerde gelmeyen çocuklara fatura kesiliyor. damar okumayla da bu resmileşecek. buna önlem alınmalı. derneklerin yapacağı iş hemen harekete geçip ocak ayına kadar tıpkı mebbisteki gibi geçiş dönemi olması, çalışma takviminde esneklik ve en önemlisi 12 yaş altı çocuklarda muafiyet ya da veli zorunluluğunun kalkması...

Sayın özeltercih ;

Kurumlarla öğrencilerin problemleri birbirlerini foğrudan etkiler.sayın barış çok güzel yazmış. Kurumlar zarar etmeye başlayınca öğrenciler kar etmeyemi başlayacaklar sizce..

hastanelerde 12 yaş altı sağlıklı çocuklar kapsam dışı tutulurken bizim engelli çocuklarımıza bunun dayatılması ne kadar mantıksız . hastanelerde 12 yaş altı çocukların muaf tutulmasına neden olan gerekçe bizim çocuklarımız için geçerli değil mi? bizimkiler uzaydan mı geldi?