BAŞLIK: 2021 ZAM ORANI

Bu gereğinden fazla uzayan ben şu maaşı veriyoruma iki kelamda benden gelsin

Bakanlık hazırladığı ve hepimizin uymasının zorunluluk olduğu iş sözleşmesinde taban ücret belirlemiş. kimse kimseyi ne ücret veriyorsun diye suçlayamaz. kaldı ki sözleşme yaptığımız kişiler çocuk değil. Hepsi ÖĞRETMEN. şartlar konuşulur kabul eder veya etmez. Burada kurumları sıkıntıya sokan tek gerçek SGK primlerinin yüksek olmasıdır. Primler düşürülsün herkes gerçek ücretten gösterir çalışanını. bir diğer gerçek bu kurumlar teftiş ediliyor. 20 yılda 8 i bakanlık müfettişi olmak üzere 20 nin üzerinde teftiş geçirdim. hiçbirinde neden asgari ücret gösteriyorsunuz diye bir eleştiri gelmedi. neden mi? Bakanlık kendisi rahatsız değil bundan!!! öyle olsa idi yüz binin üzerinde ücretli öğretmeni asgari ücretin dahi altında çalıştırmazdı. özel kurumların sözleşme örneğine, kamudaki 9/1 öğretmenin brüt maaşından düşük olamaz diye yazardı. ama bu kendisini de bağlardı. ben asgari ücret gösteririm, gerçek maaşını gösteririm kime ne yahu.

diğer taraftan bu gelişmekte olan ülkelerin sorunu. bütün fabrikalarda, işyerlerinde, hatta kamuda, bu iş böyle değil mi? (onlar yapıyor bizde mi yapalım? evet aynı ülkede yaşıyoruz.) yada birileri yapıyor diye kimse kimseyi suçlayamaz. ücretli öğretmenleri yarım gün sigortalayan bakanlığa bağlıyız yahu.

benim öğrenci devam oranım %50 azalmış. öğretmenime çalışanıma maaş denkleştirmeye çalışıyorum. diğer taraftan hergün cayır cayır ilanlar . öğrenci artışından dolayı öğretmen arayan kurumlar. istanbul da bulunduğumuz ilçeye -bir kaç ilçe daha duydum- rutin kamera denetimi. geri kalan 30 dan fazla ilçeye ya yapılmayan yada -mış gibi yapılan denetimler!!!! adam tabi ki öğrenci artışından dolayı öğretmen arıyor. Bu bakanlığın umurunda mı sizce? Yetkililer bu forumları okuyor demişti birileri. Buyursun okusunlar. Haziran 2020 ve sonrasında kayıtlı öğrenci sayısının %65 ve üzerine fatura kesen kurumları öncelikli ve nitelikli bir şekilde denetleyin. (benim hiç %50 yi geçemedi) bu hafta İstanbul da yine bakanlık teftişleri başlıyor. -yada bizim ilçede - 2 yıl geçmedi son denetimden bu yana. Şube müdürü gece yarısı mesaj atıyor evraklarınız pazartesi sabah hazır olsun diye. ne evrağı mı? hepsi ellerinde olan evraklar bina yangın raporu, deprem raporu, yerleşim planı, sgk borcu yokturlar vs. son teftişten bir anektod: müfettiş derki bütün ayların sgk/vergi borcu yoktur yazısının çıktısını alın. son ay yeter diyoruz borç yoksa önceki dönemleri de kapsar, önceki dönemlerde borç varsa son yazıdan da görünür . bana işimi öğretmeyin diyip işin içinden çıkıyor. Denetimde böyle oluyor hepinizin bildiği gibi.

sektörün bir dünya sorunu var kalkmışız maaş asgari mi gösteriyon gerçek mi gösteriyon. kim nasıl istiyorsa kim nasıl kabul ediyorsa öyle göstersin birader kime ne !!!! Bütün kuşları gördük de bir tek leylek mi kaldı...

sn gezenti son paylaşımın son paragrafını okuyup da mı görüş belirtiyorsunuz anlamadım. burada bir arkadaş asgari ücret zammının kurumları zorlayacağını yazdı ben de yanıt olarak "evet asgari ücret gösterenleri sıkıntıya sokacak" dedim. sonra da 2 yanıt ve mutlu yıllar dilekleriyle biten seviyeli bir yazışmaydı. ama bu forumda göya hiç takip etmiyor numarası yapıp ben yazınca atlayan birileri var, onlardan birisi yine maydanoz olunca konu buraya geldi.
siz meramını anlatmışsınız ama yazınızda aynı zamanda suçu övüyorsunuz farkında msınız bilmiyorum. evet dediğiniz doğru ülkemizde böyle bir genel uygulama var. bizi kıskanan almanya'da çalışanların yüzde 10 civarı asgari ücretliyken (tahminim onlar da ortadoğulu işçilerdir), bizde yüzde 70-80'ler civarında. bunun birinci nedeni sendikal örgütlülüğün olmaması ikincisi ise sizler gibi çalışanların ücretlerini düşük gösteren patronlardır. eğer özel eğitim sektöründe çalışan öğretmenler sendikalı olabilseler sizler bunu yapamazsınız! bu anti demokratik durumu kendi çıkarınıza değerlendirip sonra da efendim zaten tüm sektörler böyle demeniz tek kelimeyle fırsatçılık ve emek hırsızlığıdır. umarım bir sonra ki yanıtınızda bu yanlışınızı sürdürmezsiniz...

Türkiye artık tek maaş sistemine geçmiştir. Asgari ücret X ise öğretmen maaşı 2X olmalı gibi bir mantık artık işlemez. Bunun sorumlusu ne bizleriz ne de çalışanlar. Zaten bu işin altından kalkamayacakları için "asgari ücret" uygulamasını da kaldıracaklarını düşünüyorum ilerde.

sayın garip öncelikle yazdıklarımdan nasıl asgari ücret gösterdiğimi çıkardınız anlamadım. ama çok da önemli değil. kimseye ne verdiğimi nasıl gösterdiğimi anlatacak değilim. çünkü kimseyi ilgilendirmez. buraya 7000 verip sgk da 7000 gösteriyorum diye yazsam ne olur. burada yazan burada kalıyor. ne ben gelip sizin ne verdiğinizi inceliyorum ne de siz benimkini. herkes yazıyor işte birşeyler . çok da ciddiye almamak lazım. fırsatçılık ve emek hırsızlığı size iade edebileceğim bir mevzu bile değil. sizin için talihsiz bir tespit olmuş beni tanımıyorsunuz bile. yazdıklarımdan böyle bir anlam çıkarmaya çalışmanız oldukça zorlama olmuş sizin için. ama sizi memnun edecekse aferin garip bey ne hakkaniyetli bir iş yapıyorsunuz. öğretmenlerinizin maaşını sgk ya gerçek rakamlar üzerinden bildirmek ne büyük erdem. diğer taraftan eminim siz stopajı da gerçek rakamdan bildirmişsinizdir. hatta hakkınız olmayan yerden fatura falan da bulmuyorsunuzdur. hereşyi en düzgün yapan kişi ve kurum olarak yazılacak adınız tarihe. ama bana ne yahu ne yaparsanız yapın. aynen aralık ayında, öğrencileri %100 e yakın gelen !!!! bir kurum sahibi tanıdığım nasıl becerdiyse tüm derslerini 3 haftaya sıkıştırıp son haftayı kçö ile halletti. dolayısıyla maaşları 3 haftalık ödedi. sgk 3 hafta ödeyecek. mevcut yasalara uygun mu evet. etik mi hayır. size ne? bana ne?

az gelişmişliğin veya gelişmekte olmanın sancısı ile suçu övmeyi nasıl bağdaştırdınız. sendikalı olsa ne olur öğretmenler ? a partisinin sevdalısı a sendikası. b partisinin sevdalısı b sendikası. c partisinin sevdalısı c sendikası. hiç bir b.k. yaramayan eğitim sendikalarına bakın isterseniz. Türkiyenin en büyük fabrikalarında işçiler için hem kçö başvurusu yapılıp hem çalışmaya zorlanmadılar mı? hala devam etmiyor mu bu uygulamalar. bu fabrikaların alayında sendikalı işçiler. ne değişiyor. sarı sendika muhabbeti mi yapalım? işte o zaman da az gelişmişliğin sancılarına geri döneriz. Kişiye, firmaya özel yasalar çıkmıyor mu? yasaya uygunsa suç değildir ülkesi değil mi burası. kime ne ücret vereceğini o ücreti sgk ya nasıl bildireceği kişiyi bağlar. bunun alt limiti bakanlıkça belirlenmiş. ha ben uymam buna, gerçek rakamı gösteririm, siz uyarsınız asgari gösterirsiniz kimseyi bağlamaz. ( böyle yazdığım zamanda sizin asgari den gösterdiğiniz anlamı çıkmaz)

ama üzerinde anlaşabileceğimiz uygulanmayan ve haksız rekabete neden olan konular var. kamera denetimi her yerde aynı şekilde yapılsın mesela. mesela pandemi nedeni ile devam oranlarına dönük kapsamlı bir araştırma inceleme yapılsın. mesela raporunda sadece türkçe matematik yazan ve bu zor dönemlerde psikolojik desteğe ihtiyaç duyan ama modül saçmalığı nedeni ile bu hizmeti oldukça kısıtlı alan yada alamayan çocuklar için ses olalım. adam gibi denetim isteyelim mesela. benim her ay ilçeye vermek zorunda olduğum borcu yoktur yazıları dosyalanmış mı diye bakmasın müfettiş. aile ile görüşsün, derse girsin, kazanımlara baksın, materyallere baksın mesela, bazı kurumlar öğretmenlere aldırırmış materyali, kurumlardan en son alınan materyal faturalarını/listelerini istesin. öff neyse ya. unut gitsin.

sn gezenti o kadar eklektik, karmaşık ve tutarsızlıklarla dolu cümleler var ki yazdıklarınızda hangisine yanıt vereyim derken hiçbirisi dedim.
bu forumdaki asıl sorun bir kaç kişi hariç takma adlarla her türlü teyit ve denetimden muaf istediğini yazabilmesi. geçen yıl bir arkadaş bana fazla takmıştı tıpkı geçen gün yazan gibi ne yazsam açık arama, tersini yazma gibi bir tutum geliştirmişti. karşılıklı epey atıştık. sonra beni tanıyan birine mesaj atmış kim olduğumla ilgili aldığı yanıttan sonra bana karşı olan tüm tavır ve ön yargıları değişti. demem o ki, burada takma adlarla yazma, atıp, sallama, asıp, kesme sona ersin. forumda açık ad ya da kurum adı yazma zorunluluğu getirilsin ((eminim 50 kişi kalmaz). herkes bilsin kiminle muhatap olduğunu, çalışanlar da görsün kurum sahiplerinin ne kadar dürüst ve tutarlı olduğunu. biz de kurtulalım önyargılardan, paranoyalardan, yalanlarla, sanallarla muhatap olmaktan.
bir de meb getirsin artık şu yüz tanıma mı damar okuma mı her neyse o sistemi...

boşverin cevap vermeyin tutarsızlıklarım bana kalsın

bu arada yeni yıla girdik. kutlu olsun

bu arada bakanlık açık olan kurumlarımızı bir daha açtı

bu arada istanbul da bakanlık denetimi furyası başladı. denetim beklendiği üzere evrak evrak evrak kamera ve gene gene evrak üzerine

Zam oranını büyük bir umutla beklemeye devam ediyoruz.

İstanbul da denetim başladı.

Anlamadığım, kimi kurum sahipleri niçin denetim oluyor diye isyanlarda??????!!!!!!

Neden bu kadar endişelendiler acaba?

Eksiğimiz varsa öğreniriz. Tamamlarız.
Kimilerinde ki bu endişeyi sizler nasıl yorumlarınız? Ben bilemedim.

Sayın tartanc üzerime alındım ama dediğiniz anlamda değil . %50 ye yakın devam oranı ile faturalandirdigim aylarin denetlemesi %100 e yakın faturalama oranı ile devam eden kurumlarla ayni şekilde evrak ve maske takmis 3-5 öğrencinin kamera kaydı ile yapılacak. Bir Allahın kulu da ayni bölgedeki kurumları kıyaslayip, senin neden yarıya yakini gelmiyor yada öbürünün nasil oluyorda pandemi koşullarında neredeyse tüm öğrencileri geliyor diye sorgulamayacak maalesef.