Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 19 Şub 2016 21:46 #41

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
sn. barış güvenirliğinizi gittikçe yitiriyorsunuz. sözkonusu kurumsal çıkarlarınız olduğunda maalesef siz de doğru bilinen yanlışları savunanlarla aynı şeyleri savunuyorsunuz. eskiden ssk emekli maaşları hesaplanırken son maaş baz alınırdı. artık sistem değişti. bu nedenle ilk işe girişten itibaren sgk'ya bildirilen ücretler baz alınıyor, aşağıda bununla ilgili herkesin anlayacağı dilde açıklamalar var (kaynak : ali tezel) lütfen gerçekleri çarpıtmayalım.
SSK’DAN EMEKLİ OLACAKSA 1990 VE SONRASINA BAKILIR
Kişi SSK’dan emekli olacaksa, 1990 ve sonrası kazançları üç döneme ayrılır. İlk dönem 31.12.1999 gününden geriye doğru 10 yıllık kazançlara (1990-1999 arası) bakılarak yıllık ortalama kazanç bulunur. Kişinin 19901999 arasında hiç kazancı olmayan yılı, yani tamamen boş geçmiş yılı varsa bir önceki yıl listeye alınır. Mesela 1998 yılında bir günlük bile kazanç yoksa bu sefer 1989 yılı da değerlendirmede dikkate alınır. Yine kişinin 1999 öncesinde 10 yıllık çalışması yoksa bu defa kaç yıllık varsa o kadarı dikkate alınır ve yıllık ortalama kazancı bulunur. Bu döneme ben Ecevit-Demirel dönemi diyorum ve asgari ücretle prim ödeyenlerde en yüksek emekli aylığını bu dönem verir. Mesela kişinin 31.12.1999 gününden sonra hiç kazancı ve çalışması yoksa sadece birinci döneme göre emekli aylığı hesaplanır ve 2011 yılında emeklilik dilekçesi verse alacağı aylık 1000 lira kadar olur.

İKİNCİ DÖNEM 2000-2008 ARASI
Kişinin 01.01.2000 ile 30.09.2008 arasındaki kazançları ise ayrı bir değerlendirmeyle emekli aylığına dahil edilir. Ben bu döneme Yaşar Okuyan dönemi diyorum. Bu dönemde her yılın kazancı o yıla ait TÜFE ve gelişme oranının yüzde 100’ü ile çarpılarak 2008 yılına kadar güncellendiğinden ücretleri asgari ücretin 3 katından fazla olanlar için çok yüksek emekli aylığı verir. Mesela kişinin 30.09.2008 gününe kadar hep asgari ücretten çalışması varsa bugün emekli olsa alacağı aylık 850 lira kadar olur. Bakınız kişi 1999 yılından sonra çalışmaya ve adına prim ödenmeye devam ettiği yani prim ödeme gün sayısı arttığı halde bir önceki dönemden gelen aylığından 200 lira kadar düşüş oldu.

ÜÇÜNCÜ DÖNEM 2008 SONRASI
Ben bu döneme Recep Tayyip Erdoğan dönemi diyorum. 01.10.2008 gününden sonraki çalışmalar ve kazançlar bu dönemin kurallarına göre hesaplanır. Asgari ücretliler için en düşük emekli aylığını verdiği gibi kazançları yüksek olanlar için Yaşar Okuyan döneminden daha az emekli aylığı alınır. Yani, 01.10.2008 sonrası çalışmalarda emekli aylığı daima en düşük emekli aylığıyla sonuçlanır. Mesela kişi hep asgari ücretle çalışıyorsa Erdoğan döneminde de tam çalışıp bugün emekli olsa SSK’dan alacağı emekli aylığı 720 lira olur.

ASGARİ ÜCRETTEN ÇALIŞTIKÇA EMEKLİ AYLIĞI DÜŞER
Emekli aylığı hesaplama sistemine göre 01.10.2000 gününden sonra asgari ücret veya asgari ücrete yakın maaşla çalışıp SGK’ya prim ödeyenlerin ileride alacakları maaş hem Yaşar Okuyan dönemi için hem de Erdoğan dönemi için her ay düşer.
UZUN SÖZÜN KISASI SİZ 20. YÜZYILDA KALMIŞSINIZ, 21. YÜZYILDA HERŞEY ÇOK FARKLI SGK VE SSK'DA..
Son Düzenleme: 19 Şub 2016 21:53 yazan garip.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 20 Şub 2016 01:55 #42

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Vallahi yazdığınıza gülsem mi, ağlasam mı bilemedim. :) :) :) Benim bir güvenilirlik sorunum yok. Güvenilir olmak gibi bir kaygım da yok. Yıllardır bu sitedeyim, mutlaka herkesin kendine ait bir algısı vardır ve ben istesem de bunu değiştiremem.

Öncelikle sizi bilmiyorum ama ben emekliyim. :) Ve çalışmaya devam ediyorum. Çalıştığım için aldığım emekli maaşının neredeyse üçte birini tekrar SGK'ya geri ödüyorum. :) Üstelik ben iyi emekli maaşı alan gruptayım. :)

Diğer taraftan, daha bahsettiğim kişi çok yakınımda olan bir kişi... 30 yıl boyunca, işe girdiği günden itibaren maaşı gerçek brüt rakamlar üstünden ve her zaman tavanın üstünde oldu. Benden de oldukça önce emekli oldu.

Yani, sizin bahsettiğiniz konuyu belki sizden daha iyi bilsem de değişen bir şey olmuyor. Her 3 dönemde de sgk primi tavandan yatmış bir kişinin eline geçen emekli aylığından bahsediyorum ben size... Şu anda halen çalışmakta olan bu tanıdığımın SGK'ya her ay ödediği EMEKLİ primi 2000TL civarında... Yani bahsi geçen kişi çalıştığı için devlet ondan prim alıyor ve o paranın bir kısmını kendine alıkoyup kalanını emekli maaşı diye veriyor.

Ben de diyorum ki, asıl hak gaspı yapan devlettir. Devletin yaptığının yanında bahsettiğiniz hak kaybı solda sıfır kalır.

Buraya kadar anlamadığınız bir şey var mı?

Yoksa ben her 3 dönemde de çalışmış bir emekli olarak hesabın nasıl yapıldığını gayet iyi biliyorum. Evelallah matematiğim de oldukça iyidir. :)

***********

Benim çalışma hayatıma başladığım ve emekli olduğum tarihe kadar SGK kanunu yanılmıyorsam 5-6 kez değişti.. Ömrüm yeterse sanırım 2-3 kez daha değiştiğini görürüm. Tüm bu değişikliklerde, hemen her seferinde sonuç çalışanların aleyhine oldu.

Sizinle anlaşamadığımız konu şu: Ortada bir hak gaspı var mı? Var. Ama bu hak gaspının esas müsebbibi sistemdir ve asıl büyük gasp sistem tarafından yapılmaktadır. Sistemin kendisinde reform olmadan bireysel gaspları engelleyemezsiniz. Bakın size çok açık soruyorum... işletme, bakkal, büfe, market, berber, boyacı sahibi kaç kişi, çalışanından vazgeçtim KENDİ PRİMİNİ tam yatırıyor? Adam kendi geleceğini, kendi hakkını mı gaspediyor sizce? Sırf bu yüzden bağkur kanununu değiştirip zorunlu kademelendirme getirdiler. Kendi sigortasını yapan bile asgari prim miktarını yatırıyor. Çünkü devlete güveni yok.

Gönül ister ki ülkemizde hep bahar olsun, çiçekler açsın, kelebekler uçsun vs. vs. Ama böyle bir şey yok. Siz insanlara ekmeği zor buldukları yerde niye kek yemiyorsunuz diye hesap soruyorsunuz. Farkında olmadığınız bir gerçek var. Konu sadece prim konusu da değil. Türkiye'deki kurumların çoğu görece olarak yeni, 8-10 yıllık kurumlar. Bunların çalışanları örneğin 25 yıl sonra emekli olduklarında işyerinin kaç para kıdem tazminatı ödeyeceğini biliyor musunuz? Çoğu kurum için iflas gerekçesidir bu! Değil kar, ciroları bile bu ödemeleri karşılayamaz.

Yanlış anlaşılmasın! Ben ne çalışanların haklarının yenilmesini savunuyorum, ne de haksızlık yapılmasını... Sorunların temelinde sistemin hatalı kurgulanmasının yattığını söylüyorum. Devlet hem işverenine, hem çalışanına karşı bu kadar acımasızken siz duygu sömürüsü yaparak "vay efendim çalışanların geleceğini çalıyorsunuz" falan edebiyatı yapamazsınız. İyi de işverenlerin geleceği ne olacak? Ayı doğrultmaya çalışırken stresten mide kanaması geçirenler var benim bildiğim.

***************

Şimdi sanıyorum size davulun sesi uzaktan hoş geliyor, o yüzden herkese bol keseden yükleniyorsunuz. En kaliteli eğitim olsun, en iyi şartlarda kurumlar olsun, 8 seans değil 18 seans eğitim olsun, sertifikalı olmasın doktoralı olsun, suyundan da olsun, tanesinden de olsun... ama fiyatı da sudan ucuz olsun.

Nasıl olacak ki bu?

Yukarıda Demirel'in adı geçmiş. Meşhur bir lafı var: "Petrol vaadı da biz mi içtik?" demişti rahmetli. Bu da ona benziyor.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: salih, mkirilmaz, songulmavi ve bu kullanıcının diğerlerinden 3 teşekkürü var

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 20 Şub 2016 09:23 #43

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
Benim bir önerim var; Kalite, hak yememe, dürüstlük vb. konularda yüksek hassasiyet taşıyan pek çok arkadaşın mevcut olduğu görülüyor, bu arkadaşlar ya tek başlarına ya da bir araya gelip dedikleri gibi "örnek" bir kurumu var ederek biz geride kalan kalitesiz, hak yiyici, dürüst olmayan diğerlerine bu işin nasıl olabileceğini örnekle gösterseler de bizleri aptallığımız, seviyesizliğimiz, niteliksizliğimiz ve ahlaksızlığımız nedeniyle utandırsalar, yerin dibine geçirseler...

Klavyede kolay olan iddiaların gerçekleştirilebilir de olduğunu, kendilerinin hiç de mesnetsiz savurmadığını, pekala yapabildiklerini, klavye cesaretinin yürekte de mevcudiyetini, başkasına satmaya yettiği kadar iş kurmaya, yürütmeye de yetecek kafi akla sahip olunduğunu görsek, hem utansak, hem de kıvansak..

Uçmasını bilenlerin konmasını da bildiklerini görüp alkışlasak..

Görsek ki biz bu işi yapamıyoruz, ne aklımız, ne vicdanımız, ne ahlakımız kifayet etmiyor, bıraksak, yapabilen akıllı, vicdanlı, ahlaklı arkadaşlarımızın önünü açsak, hem sektör üzerine atılı suçlamalardan arınsa, hem bizden hizmet alanlar rahatlasa, hem çalışanlar haklarına kavuşsa..

İyi olmaz mı?

Bu kadar akıllı, bu kadar vicdanlı, bu kadar ahlaklı, bu kadar nitelikli arkadaşlarımızın en az bu evsafları seviyesinde sorumluluk sahibi de olduklarına inanarak bekliyorum..

Bu arada kalanı kadarıyla aklıma mukayyet ol sen ya Rab!
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: salih, barisltd, mkirilmaz ve bu kullanıcının diğerlerinden 3 teşekkürü var

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 21 Şub 2016 01:36 #44

  • egemenege
  • egemenege Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 482
  • Teşekkür Sayısı: 380
  • Başarı: 4
bu konuda; yazılacak birçok şey var iken;

bizi, koca bir sistemden kaynaklı eleştiren "idealistlerin";

1- bu sistemi değiştirme samimiyetlerine inanmadım...

2- üç ayda bir "nick" değiştirme, "aynı zaman diliminde" farklı "nickler" ile yazma... "istediğimi istediğime söylerim, olmazsa diğer nick'im ile yazarım, olmadı mı; bir kaç güne, yeni "nick" alırım... ve "anlatmaya çalıştıklarımı, böyle güçlü kılarım" diyenlere hiç inanmadım...

3-o yada bu şekilde; amacı "sadece zarar verme niyetli"; provokasyonlara, karşı çıkılması gerektiğini düşündüm...


derdi; bu sistemi daha iyeye götürmek üzerine kurması gerekenlerin, "her türlü yolla" "bize" saldırmasını anlamadım...

iyi niyetli tartışma, sohbet, fikir alış-verişi, vb. herzaman olur... soru şudur "iyi niyetli misiniz?" ...

bu sorunun cevabı benim için; "hayır" dır...

bu cevabı bilen biri olarak, bazen size cevap yazmaya çalıştım... açıkçası son bir kaç gündür şunu düşünüyordum, "hiç gerek yok! ne olduğu beli yada belirsiz (ironi kendi içinde)" birilerine cevap yazmana gerek yok ki...

zaten birçok şey yazıldı, son defa "kuşkulu nicklere" bir kaç fikrimi yazacağım...

sgk falan bahane; sizin istediğiniz "imkansız" olsaydı, cevap verebilirdik... çünkü "istenilen imkansız, birilerinin beyninde vardır" ve "kusursuz" olup olmadığı "tek tek o beyinlere ve/veya onların toplamına bağlıdır"... yani "imkansız tanımı herzaman ve hatta çoğunlukla" kusursuzluk içermeyebilir...

size cevap veremiyoruz; çünkü siz "kusursuzu" istiyorsunuz... "kusursuzluk" tanım gereği başka "şeyleri" çağrıştırır...

çok şey istemiyoruz, lütfen gerçekçi olun... ölümlü dünyada, hatta dünyanın kendisinin ölümlü olduğu bir evrende... 100 yıl sonra bugün ki, herşeyin eskidiği, bir kısmınında öldüğü bir "zamansallıkta" ... bizden "kusursuzluk" beklemek biraz haksızlık olur...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 21 Şub 2016 13:23 #45

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3651
  • Teşekkür Sayısı: 2865
  • Başarı: 54
Bugün bir gazeteden;

İnönü Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü’nden 2003 yılında mezun olan Gezer, öğretmenlik için 1,5 yıl formasyon eğitimi aldı. Bazı özel eğitim kurumlarında aylık 500 TL ücretle ve sosyal güvencesiz çalışan Gezer, emeğinin sömürüldüğünü düşünerek öğretmenlik yapmayı bıraktı.

Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okullara az sayıda fizik öğretmeni istihdam edilmesi nedeniyle Gezer’in ataması da gerçekleşmedi.

Bunun üzerine Adıyaman’dan Ankara’ya göç eden Gezer, kâğıt toplayıcılığı yapan hemşerilerinin yanına taşınıp, bu işi yapmaya başladı. Günde yaklaşık 30 TL kazandığını belirten Gezer’in 3 yaşındaki oğlu Muhammed Haşim evlerinin önünde babasının topladığı karton kutularla oyun oynuyor.

Kaynak: Hürriyet


Ülkemizin eğitim sisteminde çok önemli iki sorunu var.

1-Eğitim

2-Sistem
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: kurs2

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 22 Şub 2016 14:08 #46

  • garip
  • garip Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 951
  • Teşekkür Sayısı: 383
  • Başarı: -55
barışltd: Şimdi sanıyorum size davulun sesi uzaktan hoş geliyor, o yüzden herkese bol keseden yükleniyorsunuz. En kaliteli eğitim olsun, en iyi şartlarda kurumlar olsun, 8 seans değil 18 seans eğitim olsun, sertifikalı olmasın doktoralı olsun, suyundan da olsun, tanesinden de olsun... ama fiyatı da sudan ucuz olsun.

sn. barış öncelikle yukarıdaki sorunuzu yanıtlayayım. evet kaliteli eğitim nitelik gerektirir, nicelik değil. bir kere haftada 8 seans saçmalığı son bulmalı. ödenekler aylık en az 2000 TL olmalı ama bu yapıya değil. büyük bir revizyon gerekiyor, meb bunu bir ara planlıyordu aspb ile am parelel vs kendi problemleriyle uğraşmaktan buna sıra gelmedi. bizim aspb ve meb'e önerimiz şuydu. şu an var olan sistem kökten değişsin, yasa, yönetmelik vb baştan yazılsın. yeni standartlar getirilsin, 3 yıllık bir geçiş süreci olsun. merdiven altları, üstleri kapansın. işin bakım, iş eğitimi vb kısmını devlet ve yerel yönetimler üstlensin, bundan kötü olmaz zira. özel özel eğitimde de iyi, nitelikli ve köklü kurumlar ayakta kalacak şekilde düzenleme yapılsın ve bu kurumlara tam zamanlı gibi aylık en az 2000 tl ödeme yapılsın, ama aile isterse çocuğunu yalnızca seanslı göndersin buna aile, ram ve kurum karar versin. burada ayrıntıya girmek istermiyorum. ayrıntıda tüm bunun ücretlendirmesi de konuşuldu. (şimdi kalkar birileri vay efendim 2000 tl tam zamanlı ise ... diye başlayan cümleler kurmayan başlamasın) aslında önerimiz 1000 euro karşılığı tl idi ama o günden bu yana euro malum. bunun üzerine aspb yerel yönetim ve stk'lar için bir teşvik paketi hazırladı 2015 yılında yürürlüğe girecekti ama yok. şu an yine damar okumanın daha serti üzerine çalışılıyor, keşke bunu hazırlarken bir de nitelik arttırma üzerine kafa yorsalar. ama değişmeyen bir şey varsa buradaki 3-4 kişi daha çok kafa yoruyor ama onlar da günü kurtarmak için).
gelelim asıl konuya sgk primleri, siz yukarıdaki uzun uzun açıklamaları yaparken aslında benim söylediğimi tekrarlıyorsunuz, sanırım sizin yaşınız 55-60 üstü. sizin zamanınızda öyleydi. artık sistem değişti diyorum. bu nedenle lütfen artık 20. yüzyıldan örnekler vermeyin.
bir başkası da sürekli sahte nick vs diyor başka bir şey demiyor. ya arkadaş sen kim olduğunu açıkla önce sonra başkalarından şeffaflık bekle, unutma burası kimlerin yazdığı değil, ne yazdığının önemli olduğu bir platform. şimdi ben ankara'da olsam ne yazar kütahya'da olsam ne değişir? belki kütahya'da olsam yollarımızın kesişme olasılığı yüksek olur , o da olsa n'olur, olmasa n'olur? artık bırak bu nick/ mick teranesini ve paranoyaları başka şeyler söyle...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 22 Şub 2016 14:53 #47

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Yazdıklarınızın bir kısmı benim de katıldığım şeyler ama bazılarına da katılmıyorum.

Öncelikle "tam zamanlı" hizmet özel eğitim değil, bakım hizmeti... Anaokullarının bile 1000-1500TL'den aşağı olmadığı dönemde tam zamanlı hizmet vermek pek mümkün değil. Ayrıca bunların model olarak çeşitlendirilmesi lazım. Ağır fiziksel engellilere verilecek tam zamanlı hizmet ile hafif down sendromlu bir grubu verilecek tam zamanlı hizmet oldukça büyük fark içerir ve maliyetleri arasında uçurum vardır.

Bakım ve iş eğitimini belediyeler, devlet üstlensin demişsiniz. Üstlensin üstlenmesine de devletin bu işi düzgün yaptığını hiç gördünüz mü? Şahsen benim çocuğum olsa götürüp devletin böyle bir kurumuna teslim etmem.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

ÖĞRETMENLERİN SGK PİRİMLERİ 22 Şub 2016 15:56 #48

  • waramiral
  • waramiral Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 516
  • Teşekkür Sayısı: 297
  • Başarı: -9
değerli arkadaşlarım.

konu sgk primleri;

ben de konu ile ilgili ! bir kaç şey söylemek isterim.

sgk priminin asgari ücret üzerinden gösterilmesi tek başına bir problem değildir.

ödenek öğrenci sayısı vs. nedenlerden daha çok bu işe salt para kazanma hırsı bürümüş kurum sahiplerinin eğitimi hiç umursamadan yaptıkları, aslında kendisine o parayı kazandıranların öğretmenler olduğu gerçeğini unutarak yaptıkları özel muameledir!!!

yetkili bir büyüğümüze söylediğimde ;

ben : hocam bu kurumları öğretmenler açsa veya özel eğitim kurumları genel müdürlüğü birkaç öğretmenin birleşimiyle öğretmenlere destek kredisi verse ve bu işi onlar yapsa nasıl olur? en azından mobilyacı galerici vs. (haaşaaaaa hiçbirini küçümsemiyorum) bu sektörden temizlenmese de en azından önleri kapansa dedim.

hoca : ticaret kanununa aykırı dedi.

ben : peki hocam uzman öğretici sertifika kursu açtığınız gibi kuruculara da kurs açsanız ve bu işin gerçekten eğitimini muhasebesini vs. şeyleri tam anlamıyla öğretseniz de en azından aldıkları eğitimin hatırına insanların hakkını vicdanen vermelerini sağlasanız dedim.

hoca : adamların bazıları adını bile yazamıyor konuşmayı bile bilmiyor ne eğitimi verebiliriz ki bunun gibilere dedi.

ben sustum. bekledim; hoca konuyu değiştirdi....

arkadaşlar burada görüş paylaşıyoruz. bazılarına katılıyor bazılarına katılmıyorum. bazıları da bana katılmayacaklar. bir kurum sahibi ve öğretmen olarak diyorum ki; herkes özellikle işe hakim arkadaşlarım;

lütfen birkaç sayfalık dosyalar hazırlayalım ve bunları genel müdürlüğe gönderelim. en azından çalıştay olduğunda bir iki tane iyi fikir olduğunda bakarsınız ookgm sitesinde duyurular bölümünde yönetmelik değişikliği diye bir duyuru görebiliriz.

saygılarımla
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.267 saniye
Sistem Kunena Forum