tartanc yazan:
Sayın Barış;
Kimin böldüğünü ve kimin yönettiğini bilmiyorum
Kendi adıma senelerden beri aktif bir politika izlemeyen yapıların daha aktif olmasını istiyorum. Tabanın sesine daha fazla kulak vermesini istiyorum. Artık sona doğru giderken birşey yapmalıyız diyorum.Uslubum elbette eleştirilir. Eleştiri normaldir. Fakat uslubumdan çok ne yazdığıma,niçin yazdığıma dikkat edilmesi gerekmez mi?
Platformun amacı mevcut yapıların daha genele yayılması ve daha aktif olması istemindedir. Bu istemimizin karşılığı bize;cacık,takip ediliyorsunuz,saçmalıyorsunuz..... gibi ifadeler olarak geri döndü.
Sevgili arkadaşım,
Kimin böldüğünden çok, bölünmenin sonuçlarına odaklanmakta fayda var.
Tabanın sesine daha çok kulak verilmesi çok doğal ve yerinde bir istek. Tabi bu sesi duyabilmek için tabanın biraz daha yüksek ses çıkartması lazım.
Bu platform oluşumu buna fırsat sağlayabilir. İlk günden beri bu hareketin bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundum. Hala da savunuyorum. Ancak gidişat daha çok "bu derneklerin bir halt ettiği yok, hatta işin içinde Ali Cengiz oyunları var" şeklinde suçlamalara dönüştü. Belki bir hakaret içermese dahi Sayın Sizgin'in platform adı altında yazdığı yazılarda üstü kapalı suçlayıcı, hatta küçümseyici üslubu görmemek mümkün değil. "Bakın biz bastırdık, dernekler nasıl da harekete geçti" üslubu uygun bir mesaj verme işlevi görmüyor. "Biz" dediğiniz şey, dernekler de dahil olmak üzere hepimiziz.
Elbette herkes her durumda eleştiriye açık olmalıdır. Hele hele belli kesimleri temsil eden oluşumlar bu anlamda eleştirilere daha açık olmalıdır. Ancak eleştiriler belli bir durumu daha iyiye götürecekse bir anlam taşır.
Gelinen noktada 2 dernek ve onlara cephe oluşturmuş 3. bir "platform" olduğu su götürmez bir gerçek. Ben bu platformun laf dalaşına girmek yerine, mevcut derneklerle işbirliğine gitmelerini ve onların imkanlarını kullanmalarını, veya ellerindeki imkanları kullandırmalarını tercih ederdim. Sonuçta elde edilecek bir hak herkesin kazancı, kaybedilecek her hak herkesin kaybı olacaktır. Kısa vadede her iki derneğin de düzenlediği toplantılar var. Bu toplantılara platform adına katılmayı planlayan veya düşünen kişiler var mı? Yoksa, siz kendiniz çalıp oynayın, biz kendimiz çalıp oynayalım mantığı mı hakim? Eğer tablo buysa ben platformun bir an önce dernekleşme sürecine girmesini öneririm. En azından ortada yasal ve organize bir yapı olur.
Eğer bir dernekleşme veya derneklerle işbirliği içine girme amacı hasıl değilse, Demircan'ın eleştirisine katılmak zorundayım.
Gönül isterdi ki, "siz, biz" demeksizin, damar tanıma falan gelmeksizin sektörel bir akıl birliği mevcut organizasyonlar vasıtasıyla bir güç oluşturup abuk subuk mevzuatlarımız konusunda bir şeyler yapabilsin. Şimdiki tabloyla bu mümkün görünmüyor.
Yazdıklarımdan yanlış sonuç çıkartılmasın. Ne platforma, ne de başka dernekler kurulmasına karşı değilim. Dile getirdiğim konu hangi oluşumlar olursa olsun, asgari ortak çıkarlar doğrultusunda bunların birbirlerine karşı değil, birlikte hareket etmesi gerektiğidir.
Hem dernekler açısından, hem de "platformu oluşturan unsurlar" bakımından yanlış bir başlangıç yapıldı. Kısa sürede bu sıkıntı aşılmazsa bir yol kat edebileceğimizi düşünmüyorum. Belki bugün bir "damar tanıma" konusunda kısmi zaferler elde edilebilir. Ama devamlılık olmadan eninde sonunda feryat figan edeceğimiz adres hep aynıdır.