Anayasa Mahkemesi kazanılmış hakkı, kişinin bulunduğu statüden ortaya çıkan, tahakkuk etmiş, kesinleşmiş ve
kişisel alacak niteliğine dönüşmüş hak olarak tanımlamıştır.
Bir hakkın doğumu ve kazanılması ile ilgili hukuk kurallarında meydana gelebilecek değişikliklerin geçmişe
değil, geleceğe etkili olması uygundur. Yeni ortaya koyulacak bir hukuk kuralı vasıtasıyla, bireylerin
geçmişte hukuka uygun yollardan elde etmiş oldukları hakların ortadan kaldırılmaması veya zayıflatılmaması
esası, "kazanılmış hak" kavramının hukukun temel prensiplerinden sayılmasının dayanağını oluşturmaktadır.
Kanunlar, yürürlüğe girdikleri andan itibaren derhal veya kanunda öngörülen ileri bir tarihte uygulanırlar,
geriye yürümezler ve önceki kanun döneminde elde edilmiş haklara müdahale etmezler.
03.07.1989 tarihli,
1988/5 E., 1989/3 K. sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu kararına göre, "Kanunların geriye
yürümezliği ilkesi, bir hukuki işlem veya eylemin, bir hukuki ilişkinin vuku bulduğu ya da meydana geldiği
dönemdeki kanunun hükümlerine tabi kalmaya devam edeceğini ifade eder. Sonradan çıkan kanun, kural olarak
yürürlüğünden önceki olaylara ve ilişkilere uygulanmaz". Yeni yürürlüğe giren kanunlar için kabul edilen
geriye yürümezlik esası, idare hukuku alanında da "idari işlemlerin geriye yürümezliği" ilkesi olarak kabul
görmektedir. Böylece, kazanılmış hakları, mevcut durumu korumak ve hukuki ilişkilerde istikrarı sağlamak
gerekliliğinden doğan bir sosyal hayat kuralı olarak, "idari işlemlerin geriye yürümezliği" ilkesi idare
hukuku alanında benimsenmiştir
Durum böyle olunca; hizmetiçi eğitim daire başkanlığınının vermiş olduğu saati belli olmayan sertifika ile
2003 yılından bu zamana kadar çalışan öğretmenlerin bu haklarının elinden alınması hukuka uygun
görünmemektedir. Bakanlığımızın bu duruma bir şekilde çözüm getireceğine inanmaktayız.