devletin yoğun ve kaliteli eğitimi isteyen ailelerle, bu hizmeti vermeye çalışan kurumların bir araya gelmesini engellememesi gerekir. belki bir çoğunuz bilmiyordur. şu anda özel gereksinimli bireylere yasal eğitim hizmeti vermenin tek yolu rehabilitasyon ruhsatı almaktır. bunun da karşılığı anlamsız evrak denetimleri, bürokrasi, kırtasiye, sözde kamera denetimleri, sistemi sertifikalılara muhtaç eden düşük özel eğitim ödenekleri ve bunun uzantısı kdv ve bilumum vergiler dahil 600 tl seans ücretidir. bu koşullarda hizmet vermeye çalışan kurumlardan da kalite beklenemez. işinde biraz iyi olan eğitimciler düşük ücretlerle çalışmak yerine özel çalışmaya geçiyorlar, ya evlerinde ya da deplasmanda. üstelik denetimsiz, vergisiz, kemiksiz 1000-2000 tl arası seans ücretleriyle...
devlet ödemeyi aileye yaparsa kurumlar üzerindeki bu anlamsız yaptırımlar ve de şaibeler de kalkar diye düşünüyorum. taa "oral"larda yıllardır yapılan yolsuzluklar yüzünden kamuoyunda, basında, sosyal medyada aileler nezdinde yolsuzluklarla, sahtekarlıklarla yan yana anılmaktan bıktık. devlet bizim yerimize aileyi denetlesin, tıpkı bakım ücretlerinde olduğu gibi. kurumlar emeklerini, sermayelerini, işgücünü, birikimini kaliteli eğitim için harcamalı, saçma sapan işler için değil, kaliteyi arayan aileler de istediği yerden hizmetini almalı...
ya da son bir öneri: isteyen bu sistemde devam etsin her yıl sonu ahlarla, vahlarla, öldük, bittik, battık nidalarıyla (her nasılsa batış, kapanış yerine, kurum sayısı artıyor 20 yıldır); istemeyenler de meb'ten ödenek almadan bağımsız olarak çalışsınlar tıpkı diğer kurslar gibi...