Anlattılar, anlattık, anlatacaklar. Ama anlamayacaklar ne devlet kurumları ne kurumlar çalışanları ne de çalışanların çabaları. En kötüsü de sistemin kendi vicdanını rahatlatmak için teselli ücretlerle, amorti biletlerle özel çocukların terk ediliş hikayesinde hepimiz roller oynuyoruz. Anlamayan sistem, anlatamayan kurumlar, anlaşılmayan öğretmenleri ile sarmal gülüm bir ülke. 6 ayda eskiden beri var olan sorunları çözmek için masalara oturulan bir ülke sorunu çözer mi? Ayrılmak isteyip de çocuk hatırına boşanmayı erteleyen bir sorunsaldan başka nedir bu? Ülke; aile içi şiddete, baskıya maruz bırakılmış bir virane. "Hele yarın ola hayrola çocuk büyüsün de" diye umut edilir mi? Utanıyorum, daralıyorum, öfkelenir oluyorum sonra sakin ol şampiyon diyorum. Sabırlı ol diyorum kendi kendime. Umutvar ol çünkü belki de bu daha iyi günlerimiz diyorum. Umudu artık hep daha kötüsü için saklamaya başladım. 17 yıldır mesleki hayatımda bir basamak çıkılmaz mı? Hep mi geriye gidilir sektörde. Yoksulluk sınırı 37.974,10 TL'ye, Bekâr bir çalışanın 'yaşama maliyeti' de aylık 15.123,60 TL'ye yükseldi. Ben alıyorum asgarinin bir tık üstü. Tık dediğim yol parasına yetmeyen. Utanıyorum, daralıyorum, öfkelenir oluyorum sonra sakin ol şampiyon diyorum. Sabırlı ol diyorum kendi kendime. Umutvar ol çünkü belki de bu daha iyi günlerimiz diyorum. Ortada tanımı yapılmamış bir meslek olur mu ya, meslek koduna sadık ama sistemde görünen. Orta da branşı belli olmayan bir meslek olur mu ya, her tanıdaki çocuğu 40 dakika idare etmek çocuğa zulüm değil de nedir? Bir hastanenin tamamına sadece dahiliye doktoru bakabilir mi ya? Yaz sıcağında klimasız 8 saat derse girip gecikmeli asgari ücretle maaşları beklemek mutluluktan kaç öğretmen uçuyor? Devlet yok ortada, sistem yok ortada, kurum yok ortada, herkesin ağladığı bir yerde kaç çocuk gülebilir ki?
Bir sistem kurumlarına, çalışanlarına, çocuklarına nasıl sahip çıkmaz, akıl kârı değil? Zor mu her şeyi bir yasaya, yönetmeliği oturtmak, zor mu kurrumun hakkını kuruma, çalışanın hakkını çalışana, çocuğun hakkına çocuğa teslim etmek? Yoksa sahiden bütün bunlar aslında çok da önemli değil mi sistemin gözünde?