BAŞLIK: zam oranı

Sizinle tartışmaya girmek isteniyorum ama burada rakam telaffuz edilmesi hiç ama hiç doğru değil .. herkes sizin aldığınız ödeneği yada ekstra getirileri alamıyor .. biraz daha düşünüp ondan sonra yazma zahmetinde bulunursanız saygı göstermiş olursunuz .. iddea da bulunan sizsiniz ispatlamak da size düşer.. … sağlıcakla kalın ..

Yukarıda bir arkadaş "batıda kurumlar öğretmene asgari ücretin biraz üzerinde ücret ödüyor" yazınca ben de ona yanıt olarak bizdeki maaşları yazdım. Yani kurumlar üzerinde genelleme yapmayın dedim. Sen aldın konuyu neye getirdin. Lütfen tartışmaya girmeyelim bence de...

sayın garip'in kurumu patronsuz bir sisteme dayalı olduğu için,hiç kar etme amacı yoktur.en azından ben öyle olduğunu düşünüyorum.

dolayısıyla ne kadar getiri varsa personeller arasında pay ediliyordur.ama diğer kurumların böyle bir şansı yok.

yanılıyorsam eğer sayın garip sistemlerinin nasıl işlediğini bizlere izah edecektir.

garip yazan:
8.000 bandında personelin sadece maaş gideri 11,500 olur. servis yemek vs.12,500.

Diğer taraftan bu kadar cetvel gibi çalışıyorsanız Gelir verginiz %25. .kdv niz de 8 toplam %33 vergi yükünüz vardır.

Servislerin sizin olsa dahi kiralama ve amortismanlarını da hesaplasanız daha başka birşeye gerek kalmadan kafa kafaya gelirsiniz.

Sn garip siz bu bahsettiğiniz verileri ilgili yerlere gönderin ben de düzeltmelerini geçeyim. Tek parça çıkabilirseniz alın kurumun anahtarlarını gelin siz işletin.

Bu ekonomide bu servis maliyetleri ile çalışılır, yapılır ama bu kadar POLYANNACILIK ile değil!!!
Dürüst olmanın saçmalamaya karıştığı ince bir çizgiden bahsediyorsunuz.

Verilenler belli - harcama belli.. Nasrettin hocanın ünlü sözünü hatırlatırım.
2 kg ciğer yiyen kedinin mahkemesinde, tartınca 2 kg gelen kedi için:

Kedi buradaysa ciğer nerede, Ciğer buysa Kedi nerede..

Günün birinde Hoca'nın da içinde bulunduğu topluluktan birisi; “Hocam, adam olmanın yöntemi nedir?” deyince; Hoca Efendi, adamın nefes almasına bile fırsat vermeden; “Canım, bunu bilmeyecek ne var, elbette kulaktır.” der. Fakat Hoca, arkadaşlarının "kulaktır" cevabından pek bir şey anlamadıklarını anlayınca
açıklama yapma gereğini duyar:
“Aa!. . Bunu bilemeyecek ne var? Herhangi bir adam konuşurken onu can kulağı ile dinlemeli; bu arada kendi ağzından çıkanı kendi kulağı duymalıdır.”

Yıllardır burada yazıyorum, bina kendimizin, servis giderimiz yok, buna rağmen zarar ediyoruz, sürekli vergi/ sgk yapılandırmalarıyla boğuşuyoruz. Aynı işi yapıp aynı hak edişi aldığımıza göre bu ekonomik koşullarda siz nasıl başarıyorsunuz bu işi diye…
Bunu duymazdan gelenler bakıyorum da öğretmenlerimizin taban ücreti 8000 TL deyince (ki bunu da reklam için yazmadım, bazıları tüm özel eğitim kurumları asgari ücret ödüyor genellemesi yapınca yazdım) bana hesap sormaya kalkışıyor.
Bak Fahrettin kardeşim 3 yıl önce yazmıştım. Özel aracımız yok izbanla geleceğim Aliağa’ya kurumunuzun araçlarından birini gönderip aldırır mısın diye sesin soluğun kesildi. Seninle diyaloğa girmek istemiyorum. İstediğin yanıtı aldıysan lütfen sus!;
Not: İktidar yanlısı bir sendikanın Ağustos 2022 açlık sınırı hesabı 6839,64 TL’dir. Öğretmenlerinize açlık sınırının altında ücreti reva görüp (üstelik resmiyette de daha düşük gösterip) sonra da burada sallamayın olur mu?

garip yazan:
Sayın garip benim kulağım duyuyor a sizin ağzınızdan çıkanla, anlatmak istediğinizin farklı anlaşıldığını algılamadığınız aşikar.

8.000 ücret veriyorum diyorsunuz. Bundan ötesini bilmeyen için bu cümle şu manaya gelir;
Kurum giderlerinizden öğretmen kalemi içn 8.000 ayırdınız.toplam maliyeti 12.500olur. E babanızın hayrına bu işi yapmayacağıma göre, kar da ediyorsunuz (ama az ama çok) Yok etmiyordunuz pardon, siz tamamen dünya huzuru mutluluğu, öğretmen refahı için bedelsiz çalışan bir işletmesiniz. Pardon ZARARLA çalışan:)

Şimdi iki olasılık var ve buna herkesin inanmasını bekliyorsun, bir bakalım:
1- Dediğiniz giderleri yapıp söylediğin gibi her ay zarar kredi çekerek işine devam ediyorsun. Devam etmesen haliyle zarar etmediğin için karda olacaksın, ya da çlaıştığın sistem karda olacak. Ama her ay vakıf gibi zarar ederek çalışmayı seçiyorsun. Bravo tebrik ederim. Sen bana gelme biz senin kurumuna çaput bağlayalım maneviyattan biraz bize de aktar derim.
2- Senin anlattığın KİRA VERMEZSEN, SERVİS GİDERİN OLMAZSA olgusunda 8.000 tl maaşla personel çalıştırıyorsan hak yiyorsun.

Burada 100 kişiye sor, kira vermezseniz ve servis gideriniz olmazsa personelinize ne veririsiniz diye en az 10.000 den başlar maaşları der.

Bizlerin hayal ettiği yapının içinde olup da personelinin hakkını vermemek te size kalmış olsun.

fahrettin bey, "bizde asgari öğretmen maaşı 8000 TL ve sgk'ya tam bildirilir" cümlemdeki "ASGARİ"Yİ AZAMİ ÜCRET olarak algılamanı ve bunun üzerinden kendi kurumundaki açlık sınırı altındaki ücretleri rasyonelize etme çabanı ilçenin havasındaki kükürt dioksit oranının çokluğuna bağlıyorum.
Sözü çok uzatmayalım bizim kurumun gelir-gider dengesinden SANA NE diyor ve seni uğurluyorum BYE!

Rehabilitasyon Merkezleri ticarethane mi,eğitimhane mi? Aslında güzel bir forum başlıgı olabilir..Öğretmenlerin açlık sınırının altında çalıştığı su götürmez bi gerçek..kurumların elimizden bu kadarı geliyor demelerini de bir yere kadar anlayabiliriz.(mazot,hayat pahalılığı vs.)Ama mazot 9 tl yken,hayat bu kadar pahalı değilkende şikayetler had safhadaydı..4-5yıl oncesine kadar kurumların çoğu darphane gibi para basıyordu..bence o donem 50-60bin kazanan kurum,şu an 20-30 bin kazanıyorum diye zarar ediyorum diyor...dün çarşıya çıktım,saymadım ama 7-8tane dükkanın kapısında camında kiralık,devren satılık yazısı gördüm..kuvvetle muhtemel zarar ettikleri için kapatıyorlar...Her ay zarar ettiğin bir yeri arkan sağlam değilse,aylarca yıllarca açık tutmanın sağlıklı bir mantığını göremiyorum...inandırıcı gelmiyorsunuz sayın kurum sahipleri...kurumlar batarsa öğretmenlerde batar.öğretmenlerin çoğu mecbur olduğu için bu şartları kabul ediyor...En azından bir işim var evime ekmek götürebiliyorum,bunu bulamayanda var psikolojisinde öğretmenler...3 yıl kadrolu öğretmenlerin beğenmediği dağ köylerinde,kadrolunun 3 te 1 i fiyatina seve seve ücretli öğretmenlik yaptım.1 yıl 3 sınıfı bi arada,1 yılda 2 sınıfı bi arada okuttum..Niye?mecburiyetten...Birbirimize muhtacız sayin kurum sahipleri..Bu zor şartlarda bile öğretmenlerimin çoğunluğu kurumu için gecesini gündüzüne katıyor.gece uykuları kaçıyor ben bu çocuğa daha fazla nasil faydalı olurum diye..((kafa şişirdim uzatmayayım.))ögretmenlerinize sahip çıkın,örgütleyin,daha güçlü duyurulsun sesimiz..Yoksa 3-5 kisinin çırpınmasiyla çabalamasiyla zor...