BAŞLIK: Sessizlik niye

İşin en kolay çözümü BKDS ama açıkçası BKDS'nin geleceğini hiç düşünmüyorum. Bunun iki sebebi var. Başta Bakanlığın bile verilen ücretlerin çok düşük olduğunu bilmesine rağmen kafasını kuma gömmüş olması ve ben bu kadar veriyorum diyerekten verdikleri 3 5 kuruşla bu işi nasıl yapıyorsanız yapın umrumda değil diye davranması. İkincisi Kurumlara bürokratların ortak olması ve sektörün bu rakamlarla yürüyemeyeceğini bildikleri için BKDS'ye engel olmaları. Tek çözüm mantık çerçevesi içinde uygun bir zam oranı ve BKDS. Uygun bir zam ve BKDS ile işini yapan Kurumlar hakkını alacak çürük olanlar da ya kendine bir çeki düzen verecek ya da yok olmaya mahkum olacak. Düzeltme olmazsa bu iş böyle uzar gider.

Tavuk mu yumurtadan cikar yumurta mi tavuktan cikar?
Odenekler yukseltilirse mi kurumlar duzgun calisir yoksa kurumlar duzgun calisirsa mi odenekler yukseltilir?

İşin çözümü falan yok her sistemde kayıp kaçak olur/olacak. Buyuksehirlerimizden birinde bir kurum -bir soylentiye göre diyeyim- birbirine zıt farkli ilcelerin birinde bir rehabilitasyon merkezi var diğer ilçede bir danışmanlık merkezi açıyor kamera kaydını bulut sistem üzerinden tutarak danismanlik merkezi uzerinden de faturalandirma yapıyor falan. Doğruluğunu bilemem, söylentisi varsa kokusu yakında çıkar. Bu işin çözümü falan yok bkds gelirse çocuğu sinifa sokup çıkarırlar ne olacak o zaman.... en sağlıklı çözüm aileleri bilinçlendirmek aileye ödemeyi yapmak. Hesabını aileye sormak. Bunda da kayıp kaçak olur mu olur. Bu kadar olmaz ama

Bakanlık kayıp kaçak arıyorsa mufettise falan gerek yok. 2020 mart ayından beri pandemi döneminde %80 ve üzeri devam oranıyla fatura kesen her kurum şaibelidir. Devam oranı %65 ve altına fatura kesen kurumlar benim için muteberdir. Arada kalanlar incelemeye değerdir. Gelmiş benim aylardır devam oranıma bakmıyor da yok çocuk 10 dk geç gecmis kameradan yok kurumdan 5 dk erken ayrılmış....

Haa devam oranina son ayı baz alarak baktığında da sen bu kurumu nasıl çeviriyorsun diyeceğine "demekki ozel ogrenci alıyorsun' raporsuz/faturasız ogrenciye egitim veremezsin diyor, camdan hemen karşımdaki psikiyatri merkezinin ozel egitim, ergoterapi, konuşma terapisi reklamlarına bakarken...

Evet durum herkesin birbirini sucladigi noktaya geldi. Sayin waramiral maaslari asgariden odeyen kurumlari sucladi. Kendisi devamsizligi cok dusuk tutarak ayakta kaldigini soyledi. Sayin gezenti yuksek devamlilik olanlarin arastirilmasi gerektigini soyledi. Ben de ozel ogrenci almanin yasal dayanagini sorguladim.

Goruyoruz ki herkes kendi cozum yolunu bulmus. Waramiral ilcede tek kurum olmanin avantajiyla rekabet etmeden ayakta kalmanin rahatligiyla konusuyor. Sayin Garip ve Gezenti ise gelir duzeyi yuksek bolgelerde faaliyet gösterdikleri icin ozel ders vermenin rahatligiyla konusuyorlar. Ve getirilen oneriler de hep kendi durumlarina uygun oneriler oluyor. Odeme veliye yapilsin isteginin mantigini soruyoruz. Veli kurumu sorgulasin diyorlar. Diyoruz ki sorgulayacak veli simdi de sorgular daha kaliteli kuruma gidebilir boyle bir hakki var. Ayrica diger bir iddia odenek veliye yatacak kurum kendi ucretini belirleyecek ve fark alabilecek. Arkadaslar siz zaten ozel ders veriyorsunuz. Ders verdiginiz velilerden fark alin neden sistem degisikligine ihtiyac duyuyorsunuz? Veya yasal sorunlar olusuyorsa o zaman boyle buyuk bir degisiklik yerine fark alabilmeyi talep edin.
Bu sistem Odenekler ve denetimler boyle devam ettigi surece herkes bir yol bulacak kendi mantiginda hakli olacak ayrica kendine ait bir cozumu de olacak.

Bu platform sadece içimizi dökmemize yarıyor, siyasileri makamlarında ziyaret etmek bir işe yaramıyor bu çabayı takdir etsem de. Sizi anlıyoruz deyip gönderiyorlar. Zaten artık kaybedecek çok bir şeyimiz de kalmadı. Daha fazla ne yapabilirler, bir miktar borca girer sonrasında kapatırız. Dünyanın neresinde var daha fazla çabaya her sene daha az para kazanmak. Dernek bağlantılı kişiler öncülük yapsınlar somut tepkiler gösterelim.

Sayin ata kurumum istanbulda iyi bir ilçede. Ozel öğrencim var ama çok değil. İlçedeki diğer 19 kurum ortalamasına baktığımda hem özeli hem raporlusu en az benim diyebilirim. Devam devamsızlık paritesine baktığımda aylik ödenekler kurum bazında ilçede 3 kurum haricinde %80 ve üzeri. Ayni sosyo ekonomik düzey aileler bunlar.
Size şunu söyleyebilirim ki ailelere odeme yapılmasi ilk başlarda sorun gibi gelse de en iyi çözüm bence. Yakın zamanda yaşanmış bir olaydır dikkatle dinleyiniz: Baska bir ilçeden bize yakın tasinan bir öğrencimin ailesi geldikleri kuruma aylardır devam etmediklerini bize kayıt olmak istediklerini söyledi. bizde raporu istedik. Ayrıldıkları kurumun ay sonu rapor vereceğini söylediler. Devam etmiyorsanız raporu hemen alabilirsiniz dedik. Sonra size mesaj geliyor mi diye sorduk. Hayir dediler . İşte egitim almıyorsunuz bu yüzden raporu hemen alabilirsiniz dedik. Neyse sonuçta rapor ay sonu geldi. Kayıt falan egitime başladılar ve düzenli geliyorlar. Bu arada dikkatimizi çeken bir şey çocuğun hiç telafisi yok !! Aile yanlış bilgi verdi diye düşündüğümü hatırlıyorum konunun üzerinde çok durmadık. Bir kac ay sonra yine egitime geldikleri bir gün aile ile karşılaştım. Egitim nasıl gidiyor falan konuşurken bakanlıktan mesaj geliyor değil mi diye sordum. Hayir dedi anne. Rapora baktım tel no var ama ailenin değil!!! Hiç telafi dersinin olmayışını, raporun ayrildiklari kurumdan neden ay sonu verildiğini açıklıyor değil mi?
Böyle kac kişi vardır acaba? Biz haftasonlari açılıp onlarca Ram raporu çıkarılan Ram lar duyduk. Telefon numarasını BİLEREK yanlış girmezler mi? Patlar yakında hepsi. Parayı versinler aileye ben bana gelenin ödemesini, eğitimi önemseyen aileden tahsil ederim. Önemsemeyen üstüne yatmaya çalışan aile elenir gider zaten. Hiç egitim almadan para alan aile olmaz mi olur. Birilerinin cebine toplu olarak gireceğine engelli çocuk ailesine gitsin. Derdi de bakanlığa kalsin....

ya tutturdunuz bir özel ders söylemi. sanki yapılan yasadışı ya da ahlak dışıymış gibi. çocuk 2 ya da 3 yaşında otizm tanısı almış, devlet demiş ki senin çocuğuna haftada 80 dk eğitim yeterli (içerik önemli değil isterse 65 yaşında sertifikalı dedeyle ya da hayatında otizmli öğrenci görmemiş yeni sertifikalı yaygın eğitim mezunuyla derse girsin meb'in umurunda değil), kurum da devletin o çocuk için seans başına ödediği (vergiler çıktıktan sonra) net 70-80 tl ile mucizeler başaracak falan filan... bu saçmalıklar silsilesi karşısında aile fiziksel koşulları, eğitim araç gereçleri, öğretmeni, dil konuşma terapisti, ergoterapisti, spor eğitmeni ile kaliteli bir kuruma ulaştıysa neden haftada 80 dk yerine erken dönemde daha fazla eğitim aldırmak istemesin? bunun nesini tartışıyoruz hala anlamış değilim. benzetmeyi yine dönüp dolaşıp tüplü yumatu'yla , 65 inç sony bravia'ya mı getirelim???
burada asıl sorulması gereken bu kadar önemli ve hassas bir konu, haftada 80 dk saçmalığıyla neden kuruculuk koşulu ilkokul mezunluğuna kadar indirilmiş, "bazıları" organize işlere bulaşmış kişilere emanet edilir???

yüz tanıma geliyor beyler, sözde binlerce kurumu, yüzbinlerce öğrenciyi, binlerce çalışanı temsil ediyorum klasik yalanıyla Ankara'yı bezdirenlerin, bıktıranların, parasal konular dışında başka öncelikleri olmayanların, "devletin 10 liraya yaptığını 3 liraya yapıyoruz" diye ajitasyon yapanların tüm muhalefetine rağmen bir gece ansızın geliyor...