tartanc yazan:
Fahrettin Bey,
Diyelim ki olmadı.
Bunda derneklerin suçu nedir? İnsanlar sektör adına uğraşı veriyor.
Tüm söylediklerinize katılıyorum, sadece söylemleriniz yukarıdaki cümleniz le çelişiyor.
Benim halimi en iyi bir diğer kurucu anlar, federasyon ya da dernek değil.
Mevcut durumda ard alanda yaşananları biliyorsunuz. Birlik olmak varken, alttan iş çevirmeler, birbirleriyle uğraşmalar..
Kardeşim sizin amacınız; KURUMLARI İÇİNE DÜŞTÜKLERİ BU BATAKTAN BİR AN ÖNCE KURTARMAK, NE KADAR ÇOK VAKİT KAYBEDERSENİZ O KADAR ÇOK KURUMUM İÇ BORÇLANMASI ARTAR”
Bu madalyonun bir yüzü, diğer yüzünde amaçları “KURUMLARIN AYAKTA KALMASI” (en azından şu an için) olan bu oluşumların, tek kurtuluş görünen AVANS için birbirlerine düşüp, enerjilerini birbirlerine harcamaları ne kadar doğru, etik?
Bu şekilde davranan oluşumların, Türkiye’de canı yanmış 5 kurucunun oluşturduğu bir ekipten daha fazla fazdalı olabileceğini düşünen çıkar mı?
Şimdi diyeceksiniz ki, “dernek, bağlantıları vs..”
Bende diyorum ki, işler olumsuz sonuçlandığında (beklediğim ve istediğim birşey değil, bana faydası ne olabilir), sizin de bildiğiniz kurumlar açıldığında ki “55 gün ödeneksizlik+korona etkisi” tüm kurumları tarumar eder.
Dernek ve federasyon bu bilinçte olsa, tek vücut hareket edip temsil ettikleri olgu için elele tutuşup çözüm arasalardı, işler bu seviyeye gelmezdi.
Şimdi en baştaki cümlenize gelelim;
“Diyelim ki olmadı. Bunda derneklerin suçu nedir?” demişsiniz.
Onlara inanıp, oldu diyerek 2 aydır avansa bel bağlayan KURUMLARIN SUÇU NEDİR?