kurumlarda öğretmen sayısı öğrenci sayısı ile orantılıdır. yani 100 öğrencisi ve 6 eğitimcisi olan kurum bir sonraki ay 6 eğitimci ile 100 öğrenciye 800 seans bireysel+400 seans telafiyi 6 eğitimci ile veremez. bakanlığın uygulaması öğretmenle kurumu karşı karşıya getirir getiriyor. burada yapılması gereken olağanüstü bir durum karşısında olağan uygulamalardan medet ummamaktır. bakanlığın yaptığı tam da budur. üstteki eğitimci kardeşimizin yazdığı gibi kurum bir şekilde önlem alıyor. gücü yeten yetene . bu durumdan kurtulmanın tek yolu en azından bu olağanüstü dönemde eğitimci ve kurum sahiplerinin ortak hareket etmesidir. sayın tartanç sektör olarak öngörüsüz olduğumuzdan haklı şekilde bahsetti. şimdi söylenen 2 hafta diğer arkadaşların da yazdığı gibi tatil dönemi nisan ayı boyunca devam eder hatta mayısa sarkarsa ne olacak. eğitimciler yine kurum sahiplerini mi eleştirecek. öngörü geliştirelim buna göre taleplerde bulunalım kamuoyu oluşturalım. sadece rehabilitasyonlar olarak değil tüm özel öğretim kurumları taleplerini/ seslerini yükseltmelidir. kimseyle tartışma açmak istemem ama bir kurumun yıllık karı bir aylık cirosu değil. en azından benim kurum da değil

kaldı ki olduğunu varsaysak bile kar edemeyen bir işletmenin mantığı da olmaz.
bana göre yapılması gereken ;
eğitimci kurucu elele sesini yükseltmelidir. özel kurumlarda çalışan öğretmenler kusurları nedeni ile 657 ye tabi olarak yargılanırken böyle bir durumda üvey evlat muamelesi göremez. (kızgın eğitimciler kurumlara 2 hafta da ne olur ki depodan ödesinler diye düşünebilir öngörüsüzce. Nisan ayına da yayılınca onlarda hak verecek ama geç kalınmış olacak - yazar burada "yani kavgaya ara verin sonra devam ederiz" demek istiyor)
bir önceki ay ödemeleri baz alınarak kurumlara ödeme yapmalıdır. mümkün olmuyorsa devlet sgk ve vergi borçlarını erteleme mantığına girmeden ödenmiş kabul etmelidir.
eğitimcilerin yasal maaşlarını, kurumların yasal kiralarını olağanüstü uygulamalar süresince devlet üstlenmelidir.
çıkarılacak bir genelgeyle bunların hepsi mümkün.
sıkıntımız alınan tedbirlere değil alınmayan tedbirlere bu sektörün 2 ay kapalı kalması yaklaşık 50 bin çalışandan en az 200 bin kişiyi doğrudan etkiler. tüm özel öğretim kurumları düşünüldüğünde sayı milyona varır.
bunların hepsinin maliyeti osmangazi köprüsüne ödenen garanti ücretin bir aylık parası tutmaz