Obey yazan:
Tecrübe ya da prof desteği fikrinize katılmıyorum.
Olabilir. O sizin fikriniz.
Bu durum binlerce velinin hala üniversitelerdeki hocalara başvurmasını engellemiyor.
Size küçük bir hikaye anlatayım. Vakti zamanında doktorlar sokağı diye bir sokak varmış. Ağır hastası olan birisi muayene için sokağa gitmiş. Bakmış ki her muayenehanenin önünde bir sürü yanan fener var. Kiminde az kiminde çok.
Merak edip, bu fenerler nedir diye sormuş. Orada birisi, her doktorun ölen her hastası için muayenehanesine bir fener astığını söylemiş.
Adam bakmış ki sokağın başındaki gösterişli muayenehaneler fenerle dolu.. Ben hastamı bunlara emanet etmem diyerek sokağın aşağılarına doğru yürümüş. Fenerler gittikçe azalmış, azalmış. Sonunda bakmış ki bir doktorun muayenehanesinde hiç fener yok. HEmen koşup sormuş: Sizin hiç ölen hastanız oldu mu? Yok, hayır demiş doktor.
Adam içi rahat bir şekilde hastasını emanet etmiş. Doktor tedavisini verip yollamış.
Ne çare ki, hasta ertesi gün vefat etmiş.
Hasta yakını sinirle doktorun yanına koşmuş. Hani demiş senin hiç hastan ölmemişti!
Doktor yanıt vermiş: Ama siz benim ilk hastamsınız!
Akademisyen desteği konusunda da...
Onlar arasında da rehabilitasyon merkezlerinin işlevsiz olduğunu düşünenler var. .
Olabilir. O da onların fikridir. Demek ki doğru örnekleri görmemişler. Sonuçta o kurumlarda çalışanları da onlar yetiştiriyor.
Sistemin bozuk olduğunu söyleyen sizler, düzeltilmesi hakkında fikir sunan sizler, neden bu duruma itiraz etmediniz? Bütünleştirme öğrencisinin okul saatinde alınmasını neden kazanç olarak kabul ettiniz?
Öncelikle şunu söyleyeyim. Bu çocukları devletin okullarında öğretmenler sınıftan kovarken (ki hala oluyor) bizler okullara kaydettirmek için mücadele veriyorduk. 573 sayılı KHK'yı yayınlatana kadar kayıt bile yapmıyorlardı.
Diğer taraftan; öğrencinin yararlılığı açısından bakacak olursak: Okulda/derste kaybettiği 2 saat mi daha kıymetlidir, bireysel eğitimde kaybettiği 2 saat mi? Sınıfın bir köşesine kakalanıp günü doldurması mı daha yararlıdır, bireysel eğitimde alacağı 2 seans ders mi?
Bu soruya doğru yanıt verebiliyorsak sonuç ortadadır.
Hiç bir çocuk elbette okulundan mahrum veya eksik kalmasın. Ama okullar bu işten bir verim elde edebiliyor olsaydı bizim varlığımız zaten gereksiz olurdu. Aklıbaşında hiç bir veli gün içinde çocuğunu 2 saat için gidip okuldan alıp rehabilitasyon merkezine götürmekle uğraşmaz. Bu çabaya katlanıyorsa bir nedeni vardır.