FORUM HAKKINDA ÖNEMLİ NOKTALAR
Lütfen Dikkat Edelim
* Yeni konu (başlık) açarken, kategorimizi doğru seçelim ki ihtiyacı olan diğer kayıtlı- kayıtsız kullanıcılarımız konuları bulmakta zorluk çekmesin.


* Lütfen Caps Lock açıkken yani büyük harflerle gönderi atmayalım.


*Ekleyeceğiniz dosyalarınızın, bilgisayarınız tarafından virüs taramasını sorunsuz geçtiğine emin olun. Eğer emin değilseniz ekli dosyanızı 3. parti linklerle ekleyebilirsiniz.


*Tüm dünyanın kullandığı en güvenli resim yükleme araçlarını kullanarak, dosyalarınızı tamamen ücretsiz yükleyip link kullanarak yayınlayabileceğiniz siteler:
http://thumb.it/
http://imageshack.us/
Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 17:25 #97

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
waramiral yazan:
Evet kesinlikle sizin kabahatiniz. Siz model oldunuz Amerika Fransa vs. Değil. Siz prof doçent i mecburi kilsaydiniz keşke. Ücretler ilk dustugunde sağlam mücadele etseydiniz bu kadar sıkıntı olmazdı.

Profesör, doçent bu işin analojisidir.

15-20 yıldır özel eğitimde çalışan deneyimli bir öğretmen ile bu yıl mezun olup 1 aylık serfitika ile işe başlayan öğretmen aynı olmaz. İkisinin ücreti aynı olmaz.

Ama devlet her ikisine de aynı ödemeyi yaparsa kimse 15-20 yıllık deneyimli eğitimciyi çalıştırmaz. Çalıştırsa bile yeni mezunla aynı ücreti teklif eder.
Ayrıca kurumların doçent, profesör çalıştırmasında ne sakınca var? Ben bilgiye, deneyime saygı duyarım. Keşke imkan olsa de her kurumda en azından 1 tane öğretim üyesi danışmanlık falan yapsa.

Ücretlerin düşmesiyle ilgili benim hiç sorumluluğum yok. Tam tersine bu işin bürokradisiyle hasbel kader uğraştığımız yıllarda ücret artışları her zaman tatmiinkar oldu. Şimdi ücretlerin düşük olmasında ise yıllardır ağzını açıp sesini çıkarmayan her kurumun payı mevcut. Geçen sene %25 enflasyon varken %15 zamma sevinenler vardı. Bu yıl %6 zam yapmalarından farkı yok.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 19:04 #98

  • Obey
  • Obey Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 249
  • Teşekkür Sayısı: 75
  • Başarı: -14
Tecrübe ya da prof desteği fikrinize katılmıyorum. Bilişsel alanlarla ilgili engel durumlarında sendrom aralıkları hala tam oturtulabilmiş değilken özel çocuklarda bireysel farklılıklar temel alınacak olursa her geçen gün ihtiyaçlar değişiyor.Kaldı ki sadece bizde değil tüm dünyada böyle. Amerika ve İngiltere' de tanılar farklı oranlarda ve farklı aralıklarda veriliyor. 10 sene önce çocukları okur-yazar yapmak başarı ölçütü sayılırken günümüzde kendi kendine yetebilen bireyler yetiştirebilmek başarı olarak kabul ediliyor. Özel eğitim her alanıyla yıpratıcı bir meslekler grubunu barındırdığı için yeni mezun bir eğitimci ile 20 senelik tecrübesi olan bir eğitimciyi kıyaslıyorsanız(verdiğiniz deneyim aralığını baz alınca artık bende deneyimli bir öğretmen olarak) yeni mezunu tercih ederim.
Daha hırslı, daha çalışkan, daha idealist, daha güncel bilgilerle eğitim donanımını sağlamış, henüz özel eğitimin yıpratıcılığından etkilenmemiş öğretmenin, çocuklar için daha yararlı olduğunu düşünüyorum. Kendisini her gün geliştiren, güncelleyen az sayıdaki öğretmenleri dışarıda tutarak...
Akademisyen desteği konusunda da...
Onlar arasında da rehabilitasyon merkezlerinin işlevsiz olduğunu düşünenler var. Okul saatinde öğrencinin izinli sayılarak kuruma götürülmesinin, düzeltilmek istenen sistemi baştan sona bozacağını söyleyen akademisyenler var.
Sistemin bozuk olduğunu söyleyen sizler, düzeltilmesi hakkında fikir sunan sizler, neden bu duruma itiraz etmediniz? Bütünleştirme öğrencisinin okul saatinde alınmasını neden kazanç olarak kabul ettiniz? Bu duruma itirazınız varsa sunduğunuz tüm çözüm önerileri doğrudur, özel çocuklar içindir. Ama bunu halı altı yaparak çözüm önerisi sunuyorsanız, kusura bakmayın tek derdiniz cebinizdir...
Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 19:37 #99

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Obey yazan:
Tecrübe ya da prof desteği fikrinize katılmıyorum.

Olabilir. O sizin fikriniz.
Bu durum binlerce velinin hala üniversitelerdeki hocalara başvurmasını engellemiyor.

Size küçük bir hikaye anlatayım. Vakti zamanında doktorlar sokağı diye bir sokak varmış. Ağır hastası olan birisi muayene için sokağa gitmiş. Bakmış ki her muayenehanenin önünde bir sürü yanan fener var. Kiminde az kiminde çok.

Merak edip, bu fenerler nedir diye sormuş. Orada birisi, her doktorun ölen her hastası için muayenehanesine bir fener astığını söylemiş.

Adam bakmış ki sokağın başındaki gösterişli muayenehaneler fenerle dolu.. Ben hastamı bunlara emanet etmem diyerek sokağın aşağılarına doğru yürümüş. Fenerler gittikçe azalmış, azalmış. Sonunda bakmış ki bir doktorun muayenehanesinde hiç fener yok. HEmen koşup sormuş: Sizin hiç ölen hastanız oldu mu? Yok, hayır demiş doktor.

Adam içi rahat bir şekilde hastasını emanet etmiş. Doktor tedavisini verip yollamış.

Ne çare ki, hasta ertesi gün vefat etmiş.

Hasta yakını sinirle doktorun yanına koşmuş. Hani demiş senin hiç hastan ölmemişti!

Doktor yanıt vermiş: Ama siz benim ilk hastamsınız!
Akademisyen desteği konusunda da...
Onlar arasında da rehabilitasyon merkezlerinin işlevsiz olduğunu düşünenler var. .

Olabilir. O da onların fikridir. Demek ki doğru örnekleri görmemişler. Sonuçta o kurumlarda çalışanları da onlar yetiştiriyor.
Sistemin bozuk olduğunu söyleyen sizler, düzeltilmesi hakkında fikir sunan sizler, neden bu duruma itiraz etmediniz? Bütünleştirme öğrencisinin okul saatinde alınmasını neden kazanç olarak kabul ettiniz?

Öncelikle şunu söyleyeyim. Bu çocukları devletin okullarında öğretmenler sınıftan kovarken (ki hala oluyor) bizler okullara kaydettirmek için mücadele veriyorduk. 573 sayılı KHK'yı yayınlatana kadar kayıt bile yapmıyorlardı.

Diğer taraftan; öğrencinin yararlılığı açısından bakacak olursak: Okulda/derste kaybettiği 2 saat mi daha kıymetlidir, bireysel eğitimde kaybettiği 2 saat mi? Sınıfın bir köşesine kakalanıp günü doldurması mı daha yararlıdır, bireysel eğitimde alacağı 2 seans ders mi?

Bu soruya doğru yanıt verebiliyorsak sonuç ortadadır.

Hiç bir çocuk elbette okulundan mahrum veya eksik kalmasın. Ama okullar bu işten bir verim elde edebiliyor olsaydı bizim varlığımız zaten gereksiz olurdu. Aklıbaşında hiç bir veli gün içinde çocuğunu 2 saat için gidip okuldan alıp rehabilitasyon merkezine götürmekle uğraşmaz. Bu çabaya katlanıyorsa bir nedeni vardır.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: Feroglu

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 20:08 #100

  • scayking
  • scayking Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 265
  • Teşekkür Sayısı: 233
  • Başarı: 3
[quote="Obey" post=51644274
Sistemin bozuk olduğunu söyleyen sizler, düzeltilmesi hakkında fikir sunan sizler, neden bu duruma itiraz etmediniz? Bütünleştirme öğrencisinin okul saatinde alınmasını neden kazanç olarak kabul ettiniz? Bu duruma itirazınız varsa sunduğunuz tüm çözüm önerileri doğrudur, özel çocuklar içindir. Ama bunu halı altı yaparak çözüm önerisi sunuyorsanız, kusura bakmayın tek derdiniz cebinizdir...[/quote]

Yanlış anlaşılmak istemem sayın Barış'ın cevap hakkını en iyi şekilde kullandığını düşünüyorum ama ona haksızlık yapılıyor.
Sene 2000 Ankara üniversitesinde düzenlenen Ulusal özel eğitim kongresinde kaynaştırmada destek eğitim hizmetlerinin bir özel eğitim merkezi tarafından kaynaştırma öğrencisine sunulmasıyla ilgili bir çalışmanın sunumu yapılmıştı bu çalışma sayın Barış'ın kurumu tarafindan yapılmıştı. Ve bu sunuma konu olan çocuk bu desteği aldığı için kaynastırmada dikiş tutturdu, o zaman İlkokul 1. Sınıftaydı liseyi bitirdi Engelli kadrosundan ataması yapıldı devlete memur oldu.
20 yıl önce bir özel eğitim merkezi destek hizmetlerle ilgili model ortaya koydu. Küçük hesaplar dünde yoktu bu günde olduğunu sanmiyorum.
"Sayın Barış'ın affına sığınarak"
Son Düzenleme: 18 Oca 2020 20:25 yazan scayking.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: barisltd

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 20:55 #101

  • gezenti
  • gezenti Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 236
  • Teşekkür Sayısı: 160
  • Başarı: 0
yüz tanıma sistemine karşıyım. hırsız falan da değilim . bilakis servis hizmeti bile olmayan, rapor randevusu dahi almayan, öğrenci peşinde koşmayan adam koşturmayan, kendi halinde bir özel eğitim kurumu sahibiyim.
adamın birine sormuşlar:
— alemi nasıl bilirsin?
— kendim gibi bilirim demiş.

20 yıla yakın bir süredir özel eğitim alanındayım. daha öncede anlatmaya çalıştım. 300000 + öğrencinin eğitim gördüğü bir sistemde %3-5 kaçak/ fire olması bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde normal. keşke 0 hata ile çalışılıyor olsa her alanda. ama ne mümkün. asla da diğer alanlarda yapılıyor biz de yapalım bize ne karışıyorlar kolaycılığına kaçmadım. burada yazan kurum sahibi arkadaşlar kamera öncesi sonrası öğrenci sayıları ile geçtiğimiz yaz dönemi kesilen fatura miktarlarını karşılaştırsın herkes. isterseniz yayınlayalım bakalım neler çıkıyor. ben yüz tanımaya karşıyım, aynı şekilde kamera saçmalığına da karşıyım. karşı olmam uymadım uymayacağım anlamına gelmez. ama kimler uyuyor hele en çok bağıranlar en çok ötekini yaftalamaya çalışanların kurumunda neler dönüyor acaba. buyrun mayıs ve temmuz fatura tutarlarınızı yayınlayın. ak kara belli olsun. söylemeye çalıştığım gelişmekte olan ülkelerin kaderidir yaşadığımız.

ama şunu kimse görmek istemez, istanbul da her özel üniversitede özel eğitim bölümü var. buradan mezun olan/ mezun olacak olanlarla çalıştınız mı hiç? staj için geldiler kurumuma. adını yazmayacağım bir üniversiteden gelen çocukların özel eğitimle uzaktan yakından ilgisi yok. çünkü başlarında doçenti profu bırakın araştırma görevlisi yok. bu arkadaşlar haziran itibarı ile "piyasada" olacaklar. engelli öğrenciyi çocuğu gibi gören kurum sahipleri tarafından işe alınacaklar. Nitelik kimin umurunda ki? sayın barışın dediği gibi doldur servise getir kuruma geçir kameradan /yüz tanımadan oturt çizgi film seyrettir 2 saat. yönetmeliğe uygun mu uygun. sayın barış çok iyi niyetle kurumlarda akademisyenden bahsetmiş. keşke yeteri kadar akademisyen olsada her kuruma bir danışman olsa.

kota olsun ama kurum kotası değilde öğrenci kotası olsa nasıl olur. mesela bir kurumun en çok 100 öğrencisi olsun. karışık programlar olmasın. bir bilemediniz 2 program olsun. ağır orta hafif zihinsel engelliler tek bir program yerine ayrı ayrı programdan faydalansın. atipik otizmli, asperger sendromlu çocukla ağır otizmli çocuk aynı programdan faydalanmasın. aynı kuruma gitmesin. mesela normal yada normalin üstü zekaya sahip disleksili çocuklar ağır zihinsel engelli çocukla aynı kuruma gidemesin. program verilmesin 2 den fazla. sertifika programları tamamen durdurulsun. 3 yıl çalışmış okulönceci özel eğitimci sayılmasın 100 öğrencisi olan sağa sola da saldırmaz sokak sokak adamda gezdirmez rapor için . istanbul da 700/500/450/650 öğrencili yerler var yahu .

yavuz hırsız ev sahibini bastırır kolaycılığına kaçmasın kimse. minareyi çalan kılıfı hazırlamış çizgi filmi de açmıştır
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 21:21 #102

  • Obey
  • Obey Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 249
  • Teşekkür Sayısı: 75
  • Başarı: -14
Bazı kurumlar yapıyor neden hepimize mâl ediyorsunuz diyordunuz. Aynı zihniyeti siz sergiliyorsunuz. Size göre tüm bütünleştirme öğrencileri sınıflarında aldığı eğitime kıyasla, kurumlarda daha iyi eğitim mi alıyor? Akran öğretimi bu kadar önemliyken.Madem herkes kendi penceresinden bakıyor, o zaman kurum sahipleri hakkında söylenen ithamlara itiraz etmeyin. Biz yaparsak iyi, bize yapılırsa kötü. Bu algının değişmesini istiyorsunuz ama söylemleriniz tamamen tersini ifade ediyor. Siz okulları kötülersiniz, okullar sizi... veli hangisine inanırsa artık.
gezenti yazan:
karışık programlar olmasın. bir bilemediniz 2 program olsun. ağır orta hafif zihinsel engelliler tek bir program yerine ayrı ayrı programdan faydalansın. atipik otizmli, asperger sendromlu çocukla ağır otizmli çocuk aynı programdan faydalanmasın. aynı kuruma gitmesin. mesela normal yada normalin üstü zekaya sahip disleksili çocuklar ağır zihinsel engelli çocukla aynı kuruma gidemesin. program verilmesin 2 den fazla.

Keşke böyle olabilse. Ama branşları bile birleştiren bir sistem var sayın Gezenti. Alan uzmanlığının sadece alt başlık olarak kaldığı yerde bu söylediklerinizi hayal etmesi bile güzel...
Öğretmen bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ışık verir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 21:54 #103

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Obey yazan:
Bazı kurumlar yapıyor neden hepimize mâl ediyorsunuz diyordunuz. Aynı zihniyeti siz sergiliyorsunuz. Size göre tüm bütünleştirme öğrencileri sınıflarında aldığı eğitime kıyasla, kurumlarda daha iyi eğitim mi alıyor? .

Bir ifade ancak bu kadar tersinden ortya konulabilir.

Bakın biz okullara karşı değiliz, çocuğun okula gitmesine karşı değiliz, okulda iyi eğitim almasına karşı değiliz. Hatta bunların en iyi şekilde sağlanmasını istiyoruz.

Ancak basit bir şey söylüyorum. Okullar bunu mevcut sistem içinde sağlayabilseydi zaten bizim varlık sebebimiz ortadan kalkardı diyorum.

3 kuruş para için çocuğun okuldan mahrum kalmasına neden oluyorsunuz algısı yaratmaktan vazgeçin. Çocuk 3 saat okuldan mahrum kalıyorsa, 30 saati de okulda geçiyor. Çocukların okuldan bir yarım gün izinli sayılması sadece pratik bir çözümdür. Kurumların gelirine etki eden bir konu değil! Çocuk akşam 17:00 de değil de 10:00 da geliyor. Hepsi bu.

Kurumların hepsi mükemmeldir falan demiyorum. Hatta hiç biri mükemmel değil. Bu paraya mükemmelliği bir kenara koyun sıradan olmaları bile büyük başarıdır. Ama 20 kişilik sınıfta kimsenin ilgilenmediği bir çocuğun dersi ile rehabilitasyon merkezinde verilen en vasat bireysel eğitimin kıyaslanamayacağını söylüyorum. Ha, siz aksini iddia ediyorsanız onu da bilemem. Mutlaka devlet okullarında mucizeler yaratan öğretmenlerimiz de vardır. Bu asla sistemin doğru işlediğini göstermez. Sadece bireysel ve istisnai çabaları gösterir.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

Yüz Tanıma Sistemi İstiyorum. 18 Oca 2020 23:02 #104

  • scayking
  • scayking Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 265
  • Teşekkür Sayısı: 233
  • Başarı: 3
Mevcut sistemde kaynaştırma sınıflarında ne öğretmene nede kaynaştırma öğrencilerine (o sınıftaki öğrencilerin tamamı kaynaştırma öğrencisi statüsündedir, raporlu olsun olmasın hepsi) destek hizmetler gitmemektedir. (Bu destek hizmetleri uzun uzadıya yazmak çok zor olacak burada) Destek hizmetler olmaksızın yapılmaya çalışılan tabiki hiç yoktan iyidir ama kavramsal manada "kaynaştırma" değildir. Her şey sınıf öğretmenlerinin vicdanına teslim yürümektedir bilgisine değil, kaldı ki sınıf öğretmeni her şeyi bilmek zorunda da değildir. Çoğu zaman büyük problemler çıkmaktadır. Sosyal medyadan gün geçmiyor cansıkıcı şeyler okuyor ve izliyoruz. Özel eğitim merkezlerinin buradaki misyonu gerçekten çok önemli çünkü sınıfta davranış problemi çıkıyorsa hem öğretmene hemde normal diye nitelendirilen diğer çocuklara bu davranış probleminin azaltılması için iyi yada kötü bizzat sınıfa uzman göndererek rehberlik ediyorlar. Kaynaştırma sınıfında akademik konularda ilerleme gösteremeyen öğrencileri rehabilitasyon merkezlerinde birebir çalışarak destekliyorlar. Aslına bakarsanız destek hizmeti sunuyorlar. MEB 2 yildır hepsinde olmasa bile norm fazlası öğretmeni olan okullarda "destek egitim" hizmetine başladı. Örneğin kaynaştırma raporlu öğrencinin matematiği zayıfsa ve destege ihtiyaci varsa cocuk dersten alınarak boş bir sınıfta birebir başka bir öğretmen tarafından destekleniyor yani yine gruptan koparıĺıyor. Bunun baska bir yoluda yok zaten (Bu uygulama destek eğitimi olarak bi cok okulda yapılıyor, norm fazlası yada o saatte dersi olmayan öğretmenler ek ders ücret karşilığında bunu yapıyorlar)
Yani bu çocuklar herşekilde birebir desteğe ihtiyaç duyuyorlar tabiki doğru olan bunun okulunda yapılması ama günümüz şartlarında bu çok mümkün değil ve bu sorunu özele ğitim merkezleri çözüyor. Nasıl çozüyor? Çocuklar yarım gün izinli sayılıyor vs.
Çocukların yarim gün okuldan izin alıp rehabilitasyon merkezine gitmeleri rehabilitasyon merkezlerine sağlanmış bi imtiyaz filan değildir aslında yeni bir yüktür ve çocuklarında haklarını ihlal etmektir ayrıca kurumlara gizliden gizliye +maliyet doğurmaktadır. Bunun maliyeti nedir? Maliyeti şudur, kaynaştırmayı yapanın bu hizmeti vermesi gerekir eğer veremiyor ve bu hizmeti özel eğitim kurumlarından istiyorsa o zaman çocukların 8 saat bireysellerinden gaspederek değil 4 saat daha ekleyerek yapmalıdır bununda ücretini ödemelidir.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.398 saniye
Sistem Kunena Forum