tartanc yazan:
Yaklaşık 25 senedir bu alandayım.Kamu ve özel sektör dahil. Ne kadar uzun bir süre?
Bu sürede ne ilginç kurum sahipleri,ne ilginç eğitimciler,ne ilginç veliler gördüm.
Sadece rant peşinden koşulursa bu öncelikle çocuğa,aileye.özel eğitime ve sektöre zarar verir. Daha bunu fark edememiş bir sürü kişi var.
Bu sektör için basit bir çalışma önerdim bakanlığa,mart ve nisan aylarını temmuz ve ağustos ayları ödenekleri ile karşılaştır diye.Değerlendirmeye alınmış!!!!!!
Hep yazdım.Bizim yanımızda ki ilçede denetim yok diye.Hemde hiç yok.Öbür yanımızda ki ilçe aradan 14 ay geçtikten sonra bizim ilçeye soruyor.''Nasıl denetim yapıyorsunuz''diye?
Bu olanlar İstanbul da oluyor. Öbür tarafları hiç karıştırmıyorum.
Denetim görevini yapmayan MEB ve durumdan şikayetçi olan çok az insan var. Endişemiz sektörün geleceği ile ilgili aslında.
Ama gerçekten de bazılarına göre bu sisteme uymayan çok az kurum var dimi. Bu sisteme uymayan çok ciddi bir sayıda kurum var. Söylenen sayı var ama bende kalsın.
Sektör sütten çıkmış ak kaşık değil. Bir an önce arınmalı!
Tabiyki Oyle Hocam;
Benim sizinle mutabık kalamadığım konu işin magizinleştirilmesidir. İyi niyetinize inanıyorum. Kimse samimi olmadığı günümüzde, bu kurumlara ne kadar düşman olan insan olduğunu şuradaki konuşmalardan bile anlamak mümkündür. Problemler davul çalaçala çözülmez, bu da sektöre zarar getirir. Çağımızda algı çok önemli. Örneğin bir insanın 5 yıllık hayat kesitinden alacağınız 3 dakikalık kolajla onu kahramada yapabilirsiniz, yerin dibine de sokabilirsiniz. Kimin neyi ne niyetle kullanacağı belli olmayan bir ortamda bu sektör birilerinin 19.00 haberlerinde akşam eğlencesine kurban gitmesin. Bakın gazeteci hanımefendi bizlere hiç acıdı mı? Buralardan fayda gören insanların elinden bu alınırsa ne yaparlar dedi mi, demedi. Karşıt görüşü taşlamak adına bizleri bir kefede harcadı.
Bu nedenlerle ben sorunların çözümü noktasında ketum olunması ve bu problemi çözmeye muktedir insanlarla bire birde halledilmesi gerektiğine inanıyorum. Hayallerimizi, sorunlarımızı ve sunuma hazır olmayan işlerimizin dahi sosyal medya, gazete ve televizyonlarda paylaşmanın bizlere çözümden çok zarar getireceği aşikardır.