Kadılık yaptığı sırada Nasreddin Hoca'ya bir adam gelip başından geçen bir olayı anlatmış. Giderken sormuş :
- "Haklı değil miyim Hocam ?"
- "Haklısın," demiş Hoca.
Biraz sonra başka biri gelmiş, aynı olayı kendi yorumuna göre anlatmış. Sonra sormuş:
- "Haklı değil miyim Hocam ?"
Ona da :
- "Haklısın," demiş Hoca.
Adam gittikten sonra karısı içerden seslenmiş :
- "Efendi ikisine de haklısın dedin, birisi haksız olmalı değil mi ?" dediğinde;
- "Sen de haklısın Hanım" demiş Hoca.

Bu başlık altında yazan arkadaşlar hepiniz haklısınız! Sorun şu ki gelişmekte olan! ama bi türlü gelişimini tamamlayamayan ülkelerde -maalesef bu ülkeler arasında ülkemiz de bulunuyor- kimse emeğinin karşılığını, insanca pek insanca yaşamak için alması gereken ücreti alamıyor alamaz da. Bizim sektörde de aynı sıkıntılar mevcut maalesef. haftada 40 saat derse giren bir öğretmenin 2000-2500 lira aralığında maaş alması gerçekten trajikomik ve utanılacak bir durum! Meb'e bağlı devlet okullarında eşit iş yapan ama eşit ücret alamayan öğretmenlerin kadrolu-ücretli olarak ayrıştırılması da utanılacak bir durum. Reh.merkezlerinde çalışanlar da kurum sahipleri de kazanmıyor arkadşlar. Kurumların aldığı ödenek enflasyonla birlikte komik bir rakam haline geldi bu gidişle asgari ücretleri de ödeyemeyecek hale gelecek kurumlar.
Benim önerim , devlet daha önce dersanelere yaptığı gibi, kurumları kapatsın öğretmenleri de kendi bünyesinde kadroya alsın. Herkes de rahat uyusun

Herkesin emeğinin karşılığını alabileceği bir gelecek diliyorum! Sevgiyle kalın