Sn. sevgiisigi,
Eleştirileriniz için teşekkkürler. Ancak açıklamalarınız beni tatmin etmedi demek zorundayım.
sevgiisigi yazan:
İkincisi ise benim önce ISLAH etmekten hareketle bir yapının IHYASINA ulaşmaya dayalı düşünceme karşılık sizin sanki ortada kangren olmuş bir yapının değil de her şeyi kuşatıp kavramış bir yapının İHYASINa yönelik düşüncelerinizdir. Yani ben önce ISLAH sonra IHYA derken siz sadece ihyadan bahsediyorsunuz.
Şimdi kangren olmuş bir kolda parmakları kurtarmaya çalışmazsınız. Kolu kökünden kesip atarsınız. Ben mevcut sistemin ıslahı olacağını düşünmüyorum. Çünkü mevcut sistem diye bir şey yok!
Nedir elimizde olan? 2006 yılında MEB tarafından son dakikada çalakalem hazırlanıp yayınlanan bir ödeme talimatnamesi ve sürekli onun üstüne eklemeler ve değişikliklerle inşa edilen bir yapı...
Daha temelinden bozuk başlanılmış bir yapının ıslahı olur mu?
Mevcut yapı eğitime, öğretime, bilime, verime falan değil, tümüyle ödemelere endekslidir. Sizin önerdiğiniz tüm ISLAH çözümleri de mevcut çerçeve içerisindedir. Yani yine ödemelere endekslidir.
Peki aradığımız çözüm gerçekten bu mu?
ISLAH'dan sonra İHYA'dan bahsetmişsiniz. Gerçekten bir ihya talebi varsa, bozuk yapının ıslahıyla falan olmaz. Dayanıksız binayı ıslah edeceğim diye uğraşmazsınız. Yıkar yerine yenisini yaparsınız. Benim söylediğim şey de budur. İşin içinde paranın olmadığı bir yapı inşa edilip, parasal kısmı buna uydurulmalıdır.
sevgiisigi yazan:
Çocuğun bir kurumdan mücbir bir neden olmaksızın ancak rapor geçerlilik süresiyle sınırlı olmak koşulu ile ayrılamamasını önermeme gelince.
Bunu da eğitimin en temel ilkesi olan istikrar için ve raporun geçerlilik süresince önerdim. Kaldı ki şikayet mekanızması olarak Rehberlik merkezini adres gösterdim. Bir çocuk velisi olarak memnun olmadığım bir kuruma devam etmek ister misiniz diye sorarak bu eleştirinizi gerekçelendirmek istemişsiniz.Buna da katılmıyorum.
O hizmetin bedelini devlet ödediği için sorunu yine devletin belirlediği mekanizma olan eğitiminden memnun olmadığım kurum ve rehberlik merkezi ile çözülmesi kararına saygı gösterirdim. Devlet okullarında da olan budur. Kaldı ki bir de çocuğu kabul edilebilir gerekçeler olmadan kurum değiştirmek suretiyle mağdur eden veli ne olacak?
Kısa bir yanıt vereyim. BİZ DEVLET OKULU DEĞİLİZ!
Ben bir veli olsaydım söylediğiniz gerekçeleri kesinlikle kabul etmezdim. Kurum mağdur olmasın diye çocuk mu mağdur olsun? Bir veli bir kuruma başlamadan onun hakkında yeterli kanaate sahip değildir. Bir kaç ay içinde olumsuz bir kanaat edinirse de çocuğunu başka kuruma götürmek sonuna kadar hakkıdır.
Bu kararı RAM'a bırakma düşüncenize ise ancak gülümsüyorum.

Ne demek istediğim anlaşılmıştır herhalde.
sevgiisigi yazan:
Bu mevcut yapı ile toplam bir verimsizlik içinde istikrardan uzak olduğu için kaliteli bir eğitim alamayan çocukların sayısı mı daha çoktur yoksa önerdiğim sistemle ıslah edildikten sonra ortaya çıkabilecek ve beni örnek göstererek oluşacak sorunların sayısı mı daha fazladır?
Her yeni uygulama beraberinde yeni sorunlar getirir. Sizin önerileriniz radikal bir çözümden ziyade "ödemeye esas" düzenlemeler olduğu için kaçınılmaz olarak kendi sorunlarını beraberinde getirecektir. Bu sorunlar nelerdir derseniz bir kaçını konuştuk ama neler götürüp neler getireceğini hiç birimiz bilemeyiz, sadece tahmin edebiliriz.
sevgiisigi yazan:
Dahası bunlar Allah kelamı değil şartlar değiştikçe bakanlığında değiştirebileceği ya da kaldırabileceği şeylerdir.
Şu ana kadar yaşadığımız deneyimler bakanlığın hiç bir olumsuzluğu düzeltici eylemde bulunmadığı gibi, sürekli eski sorunların üstüne yenilerini inşaa ettiği yönündedir. Bundan sonra farklı olacağını nasıl umabiliriz ki? Hayatın olağan akışına uygun değil.
sevgiisigi yazan:
Bir çocuğun eğitim hakkının başka bir çocuğa kullandırılmasını etik bulmadığınızı belirtmişsiniz.
Bunu da tıpkı diğer konular gibi mevcut sistemin sıkıntıları çerçevesinden değil de ideallerle izah edilebilecek bir yaklaşımdan hareketle belirtmişsiniz. Anımsadığım kadarıyla geçenlerde bir öneriniz olmuştu ve devlet veliye ödeme yapsın velide bize ödeme yapsın demiştiniz.
Şimdi benim idealim olmadığı halde çözüm olarak sunduğum öneriyi etik dışı bulurken muradınızın o olmadığını bildiğim ancak bir çok insanı etiği geçin ahlaksızlığa varacak uygulamalara sevk edebilecek öneriniz le nasıl bir çözüme varacağız?
Sorun şu ki; velinin etik dışı davranışı veya ahlaksızlığı bizim sorunumuz değildir. Biz dünyayı düzeltemeyiz. Kendimizi düzeltmemiz yeterlidir. Biz işimizi düzgün yapıp, veliden paramızı aldığımız sürece velinin devletin verdiği parayla ne yaptığı devletin sorunudur.
Bir çocuğun eksik eğitiminin başka çocuklara kullandırılması ise, teknik zorluklarını bir tarafa bırakırsak fazlasıyla suistimale açıktır. Diyelim ki, bu ay bir çocuktan 4 seansım arttı. Ben bunu kime kullandıracağım, nasıl seçeceğim? Ücretsiz öğrencilere yaptığım gibi laf olsun, torba dolsun diye rasgele birini mi bulacağım? Yoksa MEB bunun için bir yönetmelik yayınlayacak da biz o kriterlere uyan çocukları mı tespit etmeye çalışacağız?
Diyelim ki bağışıklık sistemi zayıf bir çocuk çok sık hastalanıyor. O veliye "kusura bakmayın, sisin seanslar yangı gülüm keten helva" mı diyeceğiz?
sevgiisigi yazan:
Kaldı ki ortada sektörün en büyük sıkıntısı olan uzun yaz tatilinde çekilen sıkıntıları da düşünerek gelen çocuk gelmeyerek atıl durumda kalan hakkı kullansın ve kurumlarda zarar etmesin dedim.
Yaz tatili için mevcut sistemde karmaşık arayışlara gerek yok. 96+48 seans en az 10 ayda tamamlanır dersiniz olur biter. Bana kalsa seansları sınırlamaya da gerek yok. Mevcut yapıda MEB 96+48 seansı 3 ayda verebilirsiniz dese bile yapabilecek kurum çıkacağından şüpheliyim.
sevgiisigi yazan:
Burada ideallerimden hareketle bir öneride bulunmadım sizlere. .... Bu nedenle önce sistemin ıslahı sonra ihyası konuşulur.
Bunların idealleriniz olmadığının elbette farkındayım. Ama siz her ne kadar "sistemin bütününü anlayamamışsınız" eleştirisinde bulunmuş olsanız da benim temel eleştirim sizin sisteminizin gerek bir bütün olarak, gerekse parça parça SADECE ödemeler bağlamında ele alınmış olmasınadır.
Eh, bazı konularda ıslah yapılamaz mı? Elbette yapılır, yapılabilir. Ama bunların hiç biri kelle başına şu kadar para denetimini ortadan kaldırmayacağı gibi, hizmet kalitesine veya eğitimin verimliliğine (kurumların verimliliği değil) fayda sağlamaz.
Dile getirdiğim konular "hayaller, idealler veya ütopya" değildir. Sadece mentalite değişikliği gerektirir. Sonrası zaten çorap söküğü gibi gelir.