FORUM HAKKINDA ÖNEMLİ NOKTALAR
Lütfen Dikkat Edelim
* Yeni konu (başlık) açarken, kategorimizi doğru seçelim ki ihtiyacı olan diğer kayıtlı- kayıtsız kullanıcılarımız konuları bulmakta zorluk çekmesin.


* Lütfen Caps Lock açıkken yani büyük harflerle gönderi atmayalım.


*Ekleyeceğiniz dosyalarınızın, bilgisayarınız tarafından virüs taramasını sorunsuz geçtiğine emin olun. Eğer emin değilseniz ekli dosyanızı 3. parti linklerle ekleyebilirsiniz.


*Tüm dünyanın kullandığı en güvenli resim yükleme araçlarını kullanarak, dosyalarınızı tamamen ücretsiz yükleyip link kullanarak yayınlayabileceğiniz siteler:
http://thumb.it/
http://imageshack.us/
Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
Forum kuralları dahilinde bulunan her konuda yazışabilirsiniz.

BAŞLIK: BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 06 Şub 2015 22:51 #9

  • hancan
  • hancan Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 165
  • Teşekkür Sayısı: 102
  • Başarı: 2
Sayın tartanç;

Bizler hatalarımız la , doğrularımız la hep beraber bu sektörün içindeyiz.
Önemli olan yapılan hatalar dan ders çıkarıp doğruyu bulmaktır. Birbirimizi eleştirirken kırıcı değil yapıcı olmak zorundayız diye düşünüyorum.

" Zararın neresinden dönersen kar dır" misali bu zarar dan dönmemiz gerekir.

Şu anda
ÖZERKDER yönetimi olarak arkadaşlarımız çözüm yolları aramaktalar. Onların karşılarında değil yanlarında olalım ve her konuda destek olalım diyorum.

Çünkü ileride tartışmaya zamanımız bile olmayabilr...

Kolay gelsin..
Son Düzenleme: 06 Şub 2015 22:53 yazan hancan.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 06 Şub 2015 22:51 #10

  • ismail örs
  • ismail örs Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Yeni Uye
  • Gönderiler: 11
  • Teşekkür Sayısı: 32
  • Başarı: 0
Sayın Hocam ...

Siz bişeyler yazmışsınız bende ona bişeyler yazdım. Ben sizi tanırım sizde beni sanırım az çok tanırsınız.Amacım sizinle herhangi bir su yarışına girmek değil hele ki söylediğiniz gibi arı çomak falan.Allah aşkına ne ben o kadar büyük senoryaların adamıyım nede siz...
Büyük harfin ne anlama geldiğini bilmiyorum kötü bir anlamı varsa tabii ki özür dilerim. Tek gerekçesi teknoloji engelim bilgisayardan yazarken tek harf modeli rahat olduğundan öyle yazdım. Şimdi cepten yazıyorum cep kendi otamatik ayarlıyor ya kolay oluyor..
Derneğinde başkan yardımcısı değilim yönetim kurulunun sıradan bir üyesiyim.Sizler yönetime takip olmayınca işlerin bir kısmı benim gibi dar düşünceli yeteneksiz adamlara kalıyor. Eee gelin çalışalım demekten 3 öneri sunmaktan başka dediğim bişey yok.Allah aşkına şu bağ bağcı meselesi iyice karışmış gibi.Benim ve sizin bu sektörde kurum sahibi olmaktan başka işlerimizi yoluna koyma derdinden başka ne problemimiz olabilir ki. Sizler çalıştınızda yok abi çalışmayalım mı dedik kim verdiği çalışma sözünde duruyor. İş doğru söylüyorsun üç beş kişinin eline kalıyor.Kusura bakmada eylem fikrini yönetim kurulu değerlendirip uygun görmedi diye bu kadar senaryo üretmene gerek yok.Bak burda yazıyorum kur yönetim kurulunu gel abi biz bırakalım.Vallahi billahi bizim şimdiki yönetimden kimsede aday olmaz.
Lütfen çalışacaksak çalışalım hani üç önerimle ilgili fikirler yok. Ancak şurdan burdan anlamlar çıkartıp kendince yorumlayıp büyük adamcılık mı oynayacağız.Yapma abi gerçekten yapma o saydığın zam, sertifika meselesi , vb birçok konuyla ilgili Faruk başkana çok rahat ulaşıp bilgi alabilecek durumdasın ve alıyorsun.
Neyse abi ben sizi severim sizinde beni sevdiğinizi sanırım.
Sağlıcakla kalın.
Ha bu arada aklıevvel lafı benim için önemli değildi haklı olduğunu gerçekten vurgulamak için yazdım yoksa farklı bi amacım falan olamaz...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: hancan

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 06 Şub 2015 23:12 #11

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3706
  • Teşekkür Sayısı: 2879
  • Başarı: 54
Sayın İsmail Örs;

İlk yazdığım yazı sizin ve Ali Galip hocanın temelde yazdıklarını destekler amaçlıydı.

Eylem fikri YK değerlendirilip uygun görülmedi diye bu kadar senaryo üretmene gerek yok.Diye

yazmışınız. Hangi senaryoyu ürettim ? Anlayamadım. Şunu bir kez daha yazayım YK elbette karar alır

uygular. Buna bir şey diyemem. Eleştirdiğim nokta açıklama olmaması idi. Açıklama yapılması gerekmez miydi? Bu senaryo mu?

Hangi senaryoyu yazdım ?

Ben her zaman açık açık yazdım. Ne dernek kurmaya,ne başkan olmaya ne başka birşeyi düşünmüyorum.

Derneğiniz için bir ara oldukça taşın altına elimi soktuğumu biliyorsunuz. Bu mu senaryo?

Senaryo yazdığım filan yok. Yazdıklarınızı lütfen siz de bir okuyunuz. Ben yazdıklarınızdan yaptığım çıkarımı zaten paylaştım.

Sayın Başkan F.Sevindi yi de ayrıca severim. Hümanist insan. Hümanist insan iyi insandır bence. Sektör adına da birşeyler yapmak istiyor.Eyvallah. Yeri geldi ben onu yeri geldi o beni eleştirdi. Bu da bence çok doğal tabi.

Hakaret olmasın yeter.

Dediğim gibi üç önerinizi farklı bir açıdan destekledim. Sonuçta sizin yazdıklarınızla karşılaştım. Ve cevap hakkım doğdu kullandım.

Sevgi karşılıklıdır.

Sağlıklar dilerim.
Son Düzenleme: 06 Şub 2015 23:14 yazan tartanc.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 06 Şub 2015 23:18 #12

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3706
  • Teşekkür Sayısı: 2879
  • Başarı: 54
Sayın Hancan;

Doğrudan adıma yazılanlara cevap verdim.Hepsi o.

Sağlıklar dilerim.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 06 Şub 2015 23:18 #13

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Valla ben neyin tartışmasını yaptığınızı anlayamadım.... anlayan var mı? :(

İsmail Örs'ün açtığı konu başlığından anladığım; bürokratlarla yeni bir yol çizmek için şu anda bir fırsatımız olduğu ve ayrıca 3 öneriyi dile getirdiği:

1. Uygulanabilir, sürdürülebilir ve hizmet kalitesi denetlenebilir bir model üstünde çalışılması
2. Her yıl belli dönemlerde bakanlığın himayesinde kurumların hizmet çıktılarının sergileneceği etkinlikler yapılması
3. Şu an ki mevzuattan kaynaklanan sorunların tespit edilerek bunlar üstünde öneriler ortaya konulması.

Bunlarla ilgili veya bunların dışında tartışma konusu olan konuların ne olduğunu valla ben pek anlayamadım.

Dile getirilen bu konularda da bazı eleştirilerim var. Ancak bunlar tek tek ele alınmalı ve yeni bir başlangıç yapılmasına engel teşkil etmemeli.

Tüm bu tartışmalarda sıklıkla gözden kaçırdığımız ve MEB'in de gözden kaçırdığı bir konu var. Her ne yapılırsa yapılsın, bu alanın hiç bir devlet önermesi veya teşviki olmadan kendiliğinden ortaya çıktığı, kendi modellerini oluşturduğu ve devletin daha sonra bu modele entegre olup şekillendirmeye çalıştığıdır.

Özel sektör olmamız, bizim daha aktif, daha yenilikçi, daha cesaretli, daha ekonomik ve devletin bir uzantısı gibi hantallıktan uzak gelişmemize yol açmıştır. Şimdi, artık modern dünyanın terketmeye çalıştığı merkeziyetçi bir model anlayışına geri dönmeye çalışmak kanımca bir tekamül değil, gerileme olur. Tam tersine, devletin çalışma imkanlarımızı rahatlatacak, yeniliklere engel olmayacak bir alt yapı hazırlama sorumluluğu vardır.

Söz konusu başlıkların ayrı ayrı ve detaylı analizine ve tartışılmasına ihtiyaç var. Belki bunları ayrıca konuşma imkanı da olabilir.

Şu anda önceliğin, hareketlerimizi ciddi şekilde kısıtlayan ve bir model olmaktan ziyade kurumları tek bir kalıp ve hizmet anlayışına sokmaya çalışan mevzuatın yenileştirilmesi ve engellerin kaldırılmasına verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunda da sorunlar aşağı yukarı bellidir. Defalarca ve pek çok kişi tarafından dile getirilmiştir. Tek yapılması gereken, bu tespitlerin derlenip toplanarak masaya yatırılması, MEB'in denetleyici ve düzenleyici sorumluluğu da dışarıda bırakılmaksızın bir uzlaşıyla çözüme kavuşturulmasıdır.

*********

NOT:

İSMAİL ÖRS ARKADAŞIM,
Forumlarda mesajı büyük harf kullanarak yazmak BAĞIRMAK anlamına gelir ve genellikle bir kızgınlık ifadesi ve saygısızlık olarak kabul edilir. :) Ayrıca büyük harfle yazılan metinleri okumak daha zordur. Normal yazım usüllerini kullanmanızı öneririm.

Örnek;

"Yukarıdaki mesajında benim adımı kullanarak bazı eleştirilerde bulunmuşsun.
ULAN SEN NE DEDİĞİNİN FARKINDA MISIN?" :)
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Son Düzenleme: 06 Şub 2015 23:31 yazan barisltd.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: obay35, ozeltercih, ismail örs

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 07 Şub 2015 15:52 #14

  • sevgiisigi
  • sevgiisigi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Tecrubeli Uye
  • Gönderiler: 139
  • Teşekkür Sayısı: 48
  • Başarı: -1
Her şeyden önce İsmail beye böyle bir konu başlığı açtığı için teşekkür etmek lazım. Tartışmalara takılmaksızın konuya sadık kalıp çözüm önerilerine yoğunlaşmak gerekir.

2007 ve 2008 yıllarında Dernek toplantılarına ve Ankara yürüyüşüne katılan eski bir arkadaşınız olarak o tarihlerde söz alıp dernek kürsüsünden seslenmiş ve demiştim ki, her bir araya geldiğimizde konular hep aynı. Öğretmen açığı ve Seans Ücretlerine zam. Oysa çocuk bir o kurumda bir bi kurumda, öğretmenler bir o kurumda bir bi kurumda, veli hiçbir sorumluluk taşımıyor. Biz ise sadece Bakanlığı suçluyoruz. Evet Bakanlığımız kabahatlidir. Ama bu işten ekmek yiyenler olarak biz hiç ÖZELEŞTİRİ yapıyor muyuz? Bizim hiç mi kabahatimiz yok? Diye sormuş ve Hep ne alacağını hesap eden ancak ne vereceği hakkında en ufacık bir düşüncesi olmayanlar kaybeder demiştim.

Bakanlık kabahatli de biz değil miyiz? Biz kurumlar olarak şikayet ettiğimiz sorunlara ne gibi çözüm önerileri ürettik? Sorun VERİMSİZLİK sorunudur ve Biz çözüm üretmez ve günü yaşamaya devam edersek bu verimsizlik evrilerek ZİYANA dönüşür demiştim ve yıl 2007 idi. Şimdi bu noktadayız.

Hiçbir yönetmelikle önü arkası bir türlü alınamayan sektöre sırf zapturapt olsun diye eğitime hiç de uygun olmayan Damar Tanıma sistemiyle çözüm getirilmek isteniyor. Bakanlığın geldiği noktaya bakın. Bu aslında bir çok arkadaşın sandığı ve ifade ettiği gibi bir cezalandırma filan değildir. Bu aksine ÖZELEŞTİRİ yapmayarak kendisinden hep istediğimiz ama bir türlü yardımcı olmadığımız Bakanlığımızın elimden gelen budur demesinden başka bir şey değildir. Oysa geçen 8 – 10 senelik zaman diliminde toplam kalitenin çok daha üst seviyelere çıkması gerekirdi. Ne gezer…

Avrupa seviyesindeki bir projeyi Afrika seviyesinde uyguluyoruz. Başta sayın Bakanlığımız olmak üzere, hepimiz güzel bir hizmeti el birliği ile koca bir çile haline getirerek verimliliği her geçen yıl biraz daha düşen bu durumdan ötürü kabahatliyiz.
Peki ÇÖZÜM nedir? Dahası bu kadar karmaşık hale gelen ve güvensizliğin üst seviyelerde olduğu sektör kolay ıslah edilebilir mi?

İsmail beyin ifade ettiği UYGULANABİLİR, SÜRDÜRÜLEBİLİR VE HİZMET KALİTESİ DENETLENEBİLİR BİR MODEL." Mümkün müdür? Mümkündür de ne biz kurumlar olarak güzel bir Model hazırlayıp proje haline getirebilecek bir birlikteliğe sahibiz nede Bakanlığımız bizi davet edip bu iş ile ilgili bir fikrimizin olup olmadığını soruyor.

Özetle, İsmail bey sorunu çok iyi tespit etmiştir. Her platformda belirtmiş ve demiştim ki bu iş bir talan meselesi değildir. Aksine bu bir VERİMSİZLİK sorunudur. Bu verimsizliğin nedenleri de İsmail beyin ifade ettiği gibi SİSTEMİN UYGULANABİLİR,SÜRDÜRÜLEBİLİR ve DENETLENEBİLİR olmamasından kaynaklanmaktadır.

Şimdi ortada 2 önemli konu vardır.
1 Gerçekten böyle bir model kurulabilir mi?
2 Bunu nasıl olgunlaştırıp Bakanlığa sunup ikna ederek uygulanabilir hale getirebiliriz? Bu sorulara evet diyebilirsek yapabiliriz.

Bir dahaki yazımda çözüm odaklı bir model hakkında fikirlerimi sunacağım.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: AliGalipDursen, ismail örs

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 07 Şub 2015 18:19 #15

  • barisltd
  • barisltd Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Cats bite!
  • Gönderiler: 2509
  • Teşekkür Sayısı: 2514
  • Başarı: 10
Bu başlık aslında güzel bir tartışma ortamı sağlıyor.

Kişisel olarak şu anda UYGULANABİLİR, SÜRDÜRÜLEBİLİR, HİZMET KALİTESİ DENETLENEBİLİR bir modelin mümkün olduğu kanısında değilim.

Bu sadece kurumların veya bakanlığın çabalarıyla yerine getirilebilecek bir model değil. Her şeyden önce bir altyapı hazırlanması lazım. Bu altyapının daha üniversitelerde öğrenci olan meslek elemanlarından başlaması lazım.

Küçük bir örnek vermek isterim. Şu anda uyguladığımız sistemin önemli bir parçası Eğitim Programları, modüller ve bunlara bağlı olarak hazırlanan RAM raporları... İçinizde bu RAM raporlarını ciddiye alan kaç kişi var bilmiyorum. Doğrusu biz pek ciddiye alamıyoruz. Çünkü, otistik bir çocuğa grup eğitimini uygun görmeyen, Türkçe Matematik modülleriyle yetinen bir bizim için ciddiye alınacak bir yönü yok!

Mevcut sistemi değiştirmek çok kolay değil. Dediğim gibi bunun için ciddi bir alt yapı lazım. Ama mevcut sistemi daha iyi hale getirmek mümkün olabilir. Örneğin beni aklıma gelen çözüm yollarından bir tanesi eğitim programlarının sabit olmaması, kurum bazlı programlara da izin verilmesi...

Diğer kurumlarda nasıldır bilmiyorum ama biz sadece RAM raporunda gelen program veya hedeflerle yetinmiyoruz, kendi programlarımızı da dahil ederek karma bir sistem uyguluyoruz. Aksi halde zaten sonuç almamız sürpriz olurdu.

Bununla ilişkili olarak; raporların RAM tarafından düzenlenmesi yerine bu iş kurumlara verilmeli... RAM'da mevzuatın ve bürokrasinin sıkıştırmasıyla, 10 dakikalık kaba taslak değerlendirmeyle hazırlanan raporlar yerine kurumlar Performans ve Hedef analizi yapmalı, RAM tarafından bu programların uygunluğu denetlenmelidir.

Mesela RAM personeline bir zamanlar "GRUP yazmayacaksınız" gibi talimatlar verildiğini biliyoruz. Böyle parasal kaygılarla yola çıkarak uygulanan bir sistemin verimli olması beklenemez.

**************

Uygulanabilirlikle ilgili kanımca en önemli darboğazlardan biri de işin maddi kısmıdır. Devletin "şu kadar paraya 8 seansta şunu, şunu, bunu, bunu yapacaksınız" anlayışı sürdüğü sürece hiç bir modeli uygulamak mümkün değildir. Sabit bir ücretlendirmeden kesinlikle vazgeçilmesi gerekir. Gerekirse ek hizmetler için ayrıca ücretlendirme olanağı sağlanmalıdır. Tüm kurumların aynı hizmet için aynı ödemeyi alması önündeki engeller kaldırılmalıdır.

Düşünün ki, bir doktora muayeneye gittiğinizde de bir asistan ile, bir profesörün aynı ücreti almasını bekleyemezsiniz. Ödemelerde uygulanan politika herkese asistan ücreti ödenmesinden farklı değildir. Ama profesör kalitesinde hizmet beklenmektedir.

*************

Diğer taraftan, hizmet KALİTESİ dediğimizde, hepimiz biliyoruz ki KALİTE para ister. Dünyada hem kaliteli hem ucuz diye bir şey yoktur. Ancak, pahalı olanın her zaman kaliteli olmayacağı da bir gerçektir. O zaman, dikkate alınması gereken konu VERİMdir. Birim bedel başına elde ettiğiniz performanstır.

Verimliliği tespit edebilmek için ölçme-değerlendirme yöntemleri kullanmamız gerekiyor. Bu da hem bilgi, hem veri, hem de para gerektirir. Açıkcası, mevcut MEB kadrolarının gerçekçi bir ölçme değerlendirme yapabilecek bilgiye, veri kaynaklarına veya maddi imkanlara sahip olduğunu düşünmüyorum. Bizler de bunu doğru düzgün yapabilecek altyapıya sahip değiliz. Profesyonel yardım almamız gerekiyor. Elbette profesyonel hizmetler hiç bir zaman bedava da değildir, ucuz da değildir.

***************

Lafı fazla uzatmadan;
Evet, uzun dönemli bir MODEL arayışına girilmesi ve üstünde çalışılması gerektiği konusunda hem fikirim. Ancak, kısa vadede en azından bariz yanlışlar için düzeltmeler yapılması yolunda adım atılmasının daha önemli olduğunu düşünüyorum.

Üstünde pek durmadığımız bir diğer konu, her yıl yapılabilecek etkinliklerle ilgili... Bu çok önemli bir proje... Neden bu kadar büyük bir sektör kendi Özel Eğitim fuarını veya kongresini yapamıyor? Yani azmetsek Türkiyeyi yerinden oynatacak büyüklükte bir organizasyon yapabilecek potansiyele sahibiz.

Tabi ne yaparsak yapalım, öncelikle birliktelik gerekiyor. Yoksa bunları bir 10 yıl daha konuşmaya devam ederiz.
It is better to be hated for what you are than to be loved for what you are not.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, AliGalipDursen, ismail örs

BİR ÖZ ELEŞTİRİ VE ÖNERİLER 07 Şub 2015 18:41 #16

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3706
  • Teşekkür Sayısı: 2879
  • Başarı: 54
Sayın barış;

Yazdıklarınıza harfiyen katılıyorum.

Yazınızı okurken, neden pek bilmiyorum :) ama birden kimi yetkililer bunlar çok şey istiyorlar,Çin den ucuza ÖEM getirelim derler mi? :) Diye düşündüm :)

Çözüm tartışmaları çok önemli ve güzel. Fakat dediğiniz gibi sadece bizlerin çabası yeterli değil.

Sistem baştan aşağı yenilenmeli.
Son Düzenleme: 07 Şub 2015 18:42 yazan tartanc.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Sayfa oluşturma zamanı: 0.130 saniye
Sistem Kunena Forum