BAŞLIK: Sektör için çözümBÖDES SİSTEMİ

Biraz hastane acil servislerinde koşuşturduk ama neyse oğlum çok şükür iyi.

Kaldığım yerden devam edeyim sayın Barışltd.

Çözüm Sistemim öncelikle kurumlara Ödeme ve Seans garantisi getiriyor mu? Evet

Bakın yaz devamsızlığından hiç bahsetmemişsiniz mesela. Yaz devamsızlığına da çözüm getiriyor mu? Evet
Bunlar şuan kurumların en temel sıkıntılarıdır. Hepsi de çözüme kavuşmuş bulunmaktadır. Bu iki temel çözümün de Raporda belirttiğim gibi, planlama mantığının bilimsel olmasından kaynaklanmaktadır.

Öte taraftan, 12 saatlik eğitimin ister bireysel, ister gurup eğitim şeklinde düzenlenmesinin suistimale açık şeklindeki eleştirinizi de şöyle cevaplandırayım.

Çocuğun bir sürü kritere uyarak gurup eğitimine zorlanması doğru değildir. Bilimsel olan şey RAM raporunda önerilen hedeflere ulaşılmasıdır. Bu da doğal olarak çocuğun ve dolayısıyla kurumun yetkisinde olmalıdır. Kaldı ki, şuan bir çocuğa gurup eğitimi yerine Bireysel ya da bireysel yerine gurup eğitimi verilip verilmemesinin önünde pratikte bir engel yoktur. Önemli olan şey gerekçenin bilimsel olmasıdır ve bilimsel bir gereklilik suistimal edilebilir gerekçesi ile göz ardı edilemez.

Mevcut hali ile çocuğa hiç bir yarar sağlamayan gurup eğitim ücreti de, kurumların Servis ve Aile Danışmanlığı hizmetlerine kaynak olarak değerlendirilmiştir. bu da sizin dediğiniz gibi devlete büyük bir külfet getirmeyecektir. Devletin bu kurumlardan Aile Danışmanlığı hizmetini isteyip ücretlendirmemesi, yine ücretini ödemek bir yana kurumların sağladığı servis imkanına mevzuatta dahi değinmemek her şeyden önce Sosyal Devlet ilkesi ile bağdaşmaz.

Raporun sektör tarafından ilgi görmemesi/ görmeyeceği bir çok bakımdan mümkündür. Bunda belki ifade etmiş olduğunuz gibi raporun şekil şartları etkin olmuş olabilir. Sonuçta her eleştiriden de bir pay almak gerekir. Ancak bana soracak olursanız bu ilgisizliğin en temel nedeni sektörün yıllardır içine düştüğü ve benim "ALIŞTIRILMIŞ ÇARESİZLİK" dediğim sendrom ve bundan da önemlisi o raporun altında bağımsız bir denetleme kuruluşunun ya da bir üniversite ve onun akademisyenlerinin imzasının bulunmayışıdır.

Ve nihayet burada Derneklerden hiç bahsetmesek olmaz. Bu rapor sizlerden önce mevcut derneklerimizle paylaşılmıştır. Keşke bir eleştiri de Derneklerimize yapmış olsaydınız. Bir dernek yönetiminin sektörde tartışılma üzere üstelik kendisine de bizatihi gönderilmiş raporu, değerlendiremeyişi kabul edilebilir bir şey değildir. Kaldı ki ben çözümün arkasındayım.

Benim MEB'i ikna etmek gibi bir derdim yok. Sonuçta ben bu raporun hem kurumların hem de MEB'in yaşadığı sorunlara çözüm getirdiğini biliyorum.

Nihayet, burada ki arkadaşların bizi daha iyi anlaması bakımından size ve Derneklere sorayım. Siz ve Derneklerin üstelikte tam da YÜZ TANIMA uygulamasına geçileceği şu günlerde bu kurumlara;

1- ÖDEME ve SEANS garantisi sağlayacak alternatif bir sistem öneriniz var mı?
2- Sektörün Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yaşadığı devamsızlık sorununu çözmeye yönelik alternatif bir sistem öneriniz var mı?

Benim var ve kısaca BÖDES diye ifade ettiğim sistem tüm bu sorunları çözmektedir. Bu konuları hem buradan hem de gerek siz gerek diğer arkadaşlar verdiğim iletişim bilgilerinden ulaşarak benimle tartışabilir.

Telefonla aramayı size ayrıca tavsiye ediyorum

sevgiisigi yazan:
Öncelikle geçmiş olsun. Dilerim çocuğunuzla ilgili herhangi bir sıkıntı yoktur, acilen şifa bulur.

Konuya dönecek olursak, lafın başında -kendi düşüncemi- dile getirdiğimi söylemiştim. Ben sektör veya dernekler vs. adına konuşacak veya öneride bulunacak konumda olmadığım gibi artık böyle şeylerle uğraşmak arzusunda da değilim. Çünkü yıllardır uğraştık da ne oldu noktasına ulaşmış durumdayım.

Sizinle farklılaştığımız nokta yukarıda alıntısını yaptığım kısımdır. Benim ÖDEME VE SEANS GARANTİSİ sağlayacak bir sistem talebim yok. Çünkü 13 yıldır yaşadığımız neredeyse tüm sorunların anası bu beklentidir. Sizin ortaya koyduğunuz model de yeni bir sistem değil, mevcut sistemin modifiye edilmiş bir versiyonudur.

Yeni bir SİSTEMden bahsedeceksek anlayış şeklimizi tümden değiştirmemiz gerekir.

Mevcut sektör yapımız köylerden, okullardan, muhtarlardan çocuk toplayıp servisle evinden alıp evine bırakma üstüne inşa edildiği için benim söylediklerim size ütopik geliyor. Olabilir, bunu yadırgamıyorum. Ama benim anlayışım bu değil. Bizim hem talebi, hem arzı sunmamız işin doğasına aykırı.

Benim önereceğim sistem, kurumların gerek ücret, gerek verecekleri seans, gerekse uygulayacakları programlar konusunda esnek bırakılması, ödemenin ise hizmetin belgelenmesi şartıyla veliye yapılmasıdır. Veliye derken bu şeklen olabilir. Yani veli adına kuruma ödenebilir. Ama eğitim alma ve bedelini ödeme sorumluluğu velinin olmalıdır. Yapılamayan, dolayısıyla fatura edilemeyen eğitimin bedeli velinin sorumluluğu olmalıdır.

Sizden farklı olarak ben diyorum ki devlet veliye eğitim için kaç para destek vereceğini belirlesin, altına üstüne, seansına grubuna karışmasın. Böyle bir özdenetim altyapısı kurulmadıkça MEB'in cenderesi içinde sıkışmaya devam edip duracağız.

Sizin yaz aylarında ne yapacağız dediğiniz sorunu biz SHÇEK döneminde hiç yaşamadık. Çünkü bu aylara ilişkin telafileri ya önden ya arkadan zaten yapıyorduk. Ücret tespit komisyonunca belirlenen İL BAZINDA ücret skalası nedeniyle isteyen de istediği fiyattan çalışabiliyor, kurumlar arasında da adil bir rekabet ortamı oluyordu.

Şimdi hiç kimse kusura bakmasın ama A kurumu veya B kurumu benim verdiğim hizmet kalitesinde bir eğitim sunmazken hem o 12 seans eğitim versin, hem ben 12 seans vereyim, ikimizde aynı ücreti alalım mantığı bana ters! Tüm kurumların aynı şartlarda aynı ücretlerle bir kalıp içinde çalışmasına razı olamam. Temeli böyle olan tüm sistemler anlayış ve yapı olarak -bana göre- yanlıştır!

Siz elbette kendi düşündüğünüz sistemi her ortam ve şartta savunma hakkına sahipsiniz. Ama ben bu fikirde değilim. Mevcut sistem de çeşitli revizyonlarla sisiz önerdiğiniz noktalara gelebilir veya yakınlaşabilir. Ama bu temel sorunları çözer mi? Çözmez! Bu sefer başka dertlerden şikayet etmeye devam ederiz.

[quote="barisltd"

Konuya dönecek olursak, lafın başında -kendi düşüncemi- dile getirdiğimi söylemiştim. Ben sektör veya dernekler vs. adına konuşacak veya öneride bulunacak konumda olmadığım gibi artık böyle şeylerle uğraşmak arzusunda da değilim. Çünkü yıllardır uğraştık da ne oldu noktasına ulaşmış durumdayım.

Sizinle farklılaştığımız nokta yukarıda alıntısını yaptığım kısımdır. Benim ÖDEME VE SEANS GARANTİSİ sağlayacak bir sistem talebim yok. Çünkü 13 yıldır yaşadığımız neredeyse tüm sorunların anası bu beklentidir. Sizin ortaya koyduğunuz model de yeni bir sistem değil, mevcut sistemin modifiye edilmiş bir versiyonudur..[/quote]

Meseleyi açıklamaya alıntısını yaptığım iki parağrafınızla devam edeyim.

Öncelikle, Yıllardır uğraştık da ne oldu noktasına ulaştığınızı söylemeniz, mevcut durumu istemeyerek de olsa kabullendiğinizi gösterir. Her ne kadar mevcut duruma razı olmasam da sizin bu ifadenize saygı duyarım. Ancak hem kendinizi böyle ifade edip sonra alıntı yaptığım ikinci parağrafınızdaki gibi "ÖDEME VE SEANS GARANTİSİ sağlayacak bir sistem talebim yok" demeniz, sizin STATÜKOYA razı olmak bir yana, daha ötesi, onu savunduğunuzu gösterir.

Bakın siz sektör adına ortaya koyduğum çözümü PROVOKE ediyorsunuz. Aksi durumda önerdiğim çözümün en azından mevcut sistemden daha iyi olduğunu ifade ederdiniz.

Diğer yazdıklarınıza cevap vermeden önce sizin öncelikle şu soruyu cevaplamanız gerekiyor. Soru şudur. İkisi arasında tercih durumunda kalsaydınız mevcut sistemi mi yoksa kısaca BÖDES dediğim sistemi mi tercih ederdiniz?

Hemen, hızlıca yanıt vereyim...

Mevcut sistemi ne savunuyor, ne benimsiyorum ve kesinlikle hoşnut veya taraf değilim. Ancak deneyimlerim gösterdi ki mevcut sistemde yapılan her değişiklik daha büyük sorunları beraberinde getiriyor. O yüzden esastan yapısal bir değişiklik olmadıkça bu durumun kurcalanmasına taraftar değilim.

Ufak tefek düzeltmeler olabilir. Bunlara uyum sağlarız.

Statükoya razı olmamak gibi bir şansımız veya alternatifimiz olduğu kanısında değilim. Sizin savunduğunuz şeyi provoke etme amacında da değilim. Zaten öyle bir imkanım da yok. Çünkü sektör benim düşündüğüm şekilde değil, çoğunluğun işine geldiği şekilde yönleniyor. Sizin öneriniz çoğunluğun işine gelirse fazlasıyla destek bulur. Ama gerçekleşir mi? O konuda çok şüpheliyim. MEB'de en ufak düzeltme taleplerinin ayları bulan süreçlerden geçtiği düşünülecek olursa böyle bir değişikliği kabul etmesi herhalde 5 sene falan sürer. O da kabul ederse...

Açık konuşayım. "Onların yerinde olsam" (!) ben kabul etmeye yanaşmam. Çünkü kasadan çıkan para artacak!

barisltd yazan:
Öncelikle şu yukarıda yazmış olduklarınız Statükoyu savunduğunuzu ve tam da bu nedenle çözümü provoke ettiğınızı belgeliyor. Bu nedenle işi artık DEMOGOJİYE vurdunuz. Size gayet basit bir soru sormuş ve demiştim ki, Mevcut sistem mi yoksa BÖDES mi? Bu soruyu samimi bir şekilde cevaplamanız gerekirdi.

Bizim MEB'in kabulünden önce burada yaptığımız şey benim çözüm sistemimin mevcut sistemden kaynaklanan sorunları çözüp çözmediğini belirlemekti. Bu da ancak konuyu sektör olarak tartışmaktan geçer. Şayet sektör bunun çözüm bir çözüm olduğuna kanaat getirirse, ozaman MEB ne der? sorusuna cevap ararız. Kaldı ki, MEB'in bunu kabul etmemesi en azından mevcut sistemin bilimsel olmayan PLANLAMA mantığına getirmiş olduğu çözüm nedeniyle mümkün değildir.

Size mevcut sistem mi yoksa BÖDES mi şeklinde daha önce sorduğum ve gerekçe üreterek cevaplamadığınız soruyu artık şöyle sormak gerekecek.
Soru şudur: Hangi sistemin PLANLAMA MANTIĞI bilimseldir? MEvcut sistemin mi yoksa BÖDES'in mi?
Bu soruya vereceğiniz cevap her ikimizinde daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır.

"Ufak tefek düzeltmeler olabilir. Bunlara uyum sağlarız". Demişsiniz;

1- Bunu kimin adına söylüyorsunuz? Kendi adınıza mı? MEB'in adına mı yoksa SEKTÖR adına mı?
2- Bu ufak tefek değişiklikler mesela neler olabilir?

Bekliyorum

Değerli Sektör temsilcisi ve Öğretmen Arkadaşlarım,

Burada tartışılsın diye şimdiye kadar sektörde daha önce hiç yapılmamış bir çalışmayı içinde çözüm önerisinin de bulunduğu bir RAPOR halinde bilginize sundum.

Çözüm sistemi öncelikle sektörün en temel sorunları olan eksik kapasite ile çalışma ve yaz aylarında ortaya çıkan devamsızlık sorunlarına ÇÖZÜM sağlamaktadır. Hepinizin malumu üzere uygulanmak üzere olan bir Yüz Tanıma sisteminin arefesindeyiz. Sektörün bu soruna karşı her hangi bir çözümü bulunmamaktadır.

Oysa Raporda bu sorun ispatlı bir şekilde çözümlenmiş bulunmaktadır. Kaldı ki, yaz ayları yaşadığımız devamsızlık sıkıntısı da sorun olmaktan çıkmaktadır.

Öte taraftan Çözümün arkasında olduğumu her fırsatta belirttim.

Durum böyle olduğu halde Dernekler başta olmak üzere tüm sektör susuyor. Bu, uygulanmak üzere eşikte bekleyen Yüz Tanıma sistemine sektör olarak hazır olduğunuzu gösteriyor!

Öyle midir arkadaşlar?

Arkadaşım ben sizi ikna etmek zorunda değilim. Sadece genele sorduğunuz için sizin iddianıza karşı fikirlerimi ifade ediyorum. Beğenirsiniz, beğenmezsiniz size kalmış. Beğenmezseniz de başımın üstünde yeri var... Ancak, yok demagoji, yok statüko bu sözleriniz hoş durmuyor. Ben hesap verme durumunda değilim. Mevcut sistemin müsebbibi olmadığım gibi sistemi düzeltecek veya etki edebilecek bir konumda da değilim.

O yüzden bu tartışmayı daha fazla uzatmak istemiyorum.

Size kolay gelsin.

barisltd yazan:
Konuyu böyle bitirmeniz iyi oldu. Birbirimizi gayet iyi anladığımızdan eminim.)

Size kolay gelsin, ben de artık iddia sahibi olarak diğer arkadaşlara ulaşıp, sektör için çok önemli olduğundan emin olduğum çözüm hakkında bilgilendirmeye devam edeyim.

Umarım tartışmaya tekrar katılmazsınız. Eğer katılmayı düşünürseniz, daha önce sorduğum soru CARİDİR!