BAŞLIK: 22 Ekim de Ankara da Buluşalım

DEDİM YA 22 EKİMDE DERNEKLERİN VE YÖNETİCİLERİNİN KAFALARINDA MİHFER, ELLERİNDE JOPLARIYLA BEKLEYECEKLERİNİ
OLUR MU DİYE YAZMIŞTIM 2-3 SAYFA ÖNCESİNDE. DEMEK Kİ İMKANSIZ DEĞİLMİŞ.

ANLAŞILAN NOKTA DERNEKLERİN ÜYE OLMAYAN, OLUP DA PARA ÖDEMEYEN, ÖDEYİP DE TENEZZÜL EDİP TOPLANTILARA GELMEYEN KURUMLARA SİTEMİYLE DOLU. BİR EVLAT BABAYA KÜSERSE SORUN OLMAZ, AMA BİR BABA EVLADA NASIL KÜSÜP SIRTINI DÖNER Kİ? KÜSEN EVLADIN EVLATLIĞI SORGULANMAZ AMA SIRTINI DÖNENE BABANIN BABALIĞI ÖMÜR BOYU SORULUR.

BİR DE İÇİNDE BASTIRA BASTIRA SÜREKLİ HASSASİYET VE YANLIŞ ANLAŞILDIĞIMIZIN YAZILDIĞI ŞU METİNLER BİTİRDİ BENİ. "Son olarak;
çok zor karmaşık ve alanımıza en önyargılı yaklaşımların olduğu bir süreçte olduğumuzu hatırlatır, herkesin bireysel sorumluluklarını en üst düzeyde hassasiyet göstererek yaklaşım geliştirmesini öneririm."

ÇOK ZOR VE KARMAŞIK BİR DURUM VAR MI BEN ONU ANLAMIYORUM. ZOR VE KARMAŞIK BİR DURUM YOK, SADECE ZORA SOKAN BIKTIRIRCASINA KARMAŞIKLAŞTIRANLAR VAR.
ALANIMIZA EN ÖNYARGILI YAKLAŞIMLARIN VARLIĞINDAN BASHEDİYORSUNUZ? DANA ÖNCEDEN BERİ ÖN YARGILIYDILAR AMA BU GÜN DAHA ÇOK ÖN YARGILILAR ÖYLE Mİ? UYUŞTURUCU ÜRETEN MERDİVEN ALTI İLAÇ SANAYİSİ GİBİ HİSSETTİM KENDİMİ YA ÜSTADIM BİZ TABELAMIZI KENDİMİZ ASMADIK, BİZ KENDİ KENDİMİZE BİR ALAN YARATMADIK DEVLETİMİZ HİZMET SEKTÖRÜNÜ ÖZELLEŞTİREREK AÇTI STANDARTLARI VE ŞARTLARINI KOYDU ORTAYA BİZLER DE ŞARTLARI SAĞLADIK SERMAYEMİZİ KOYDUK VE HİZMETİ GERÇEKLEŞTİRDİK. EĞER BURDA BİR YANLIŞLIK VAR İSE O BİZİM YÜZÜMÜZDEN DEĞİL ŞARTLARI VE KOŞULLARINI ORTAYA KOYANLAR YÜZÜNDENDİR. ARAMIZDA 15-20 YILLIK KURUMLAR VAR DEMEZLER Mİ ADAM ARKADAŞIM SEN BU ŞARTLARI İSTEMEDİN Mİ BEN DE GERÇEKLEŞTİRMEDİN Mİ? ELLİ DEFA NE DİYE BAŞKA ŞEYLER İSTİYORSUN? MAKSADIN NE DEMEZLER Mİ?
KURUMLARIMIZ İKİDE BİR DEĞİŞEN ŞARTLARA SAHİP OLAN BAKANLIĞIN ASIL AMACININ NE OLDUĞUNU ANLAMAKTA ZORLUK ÇEKİYOR. DERDİNİZ NEDİR, NE İSTİYORSUNUZ DEMEK İÇİN, İLETİŞİME ARACI KİMSEYİ(DERNEKLERİ) KOYMAMAK İÇİN 22 EKİMDE ORDA OLACAKLAR. GÖNÜLLERİNDE ENGELLİLERİN HAKLARI, ELLERİNDE KURUMALRININ ANAHTARLARIYLA ORADA OLACAKLAR.

22 EKİM 2014 GÜNÜ ÖZEL EĞİTİM MERKEZLERİ BAKANLIĞA ÖZEL EĞİTİM DEVAM ETSİN Mİ ETMESİN Mİ?
DEVAM EDECEKSE ZIRT PIRT ŞARTLARIN DEĞİŞMEMESİ İÇİN PRTOTOKOL ÖNERECEKLERDİR.
İSTEMİYORLARSA DA 23 EKİMDE TÜRKİYE'DE ÖZEL EĞİTİME KİLİT VURULARAK BAKANLIĞI DA BU KADAR SOYGUNCUDAN KURTARACAĞIZ, DEVLETİ ZARARA UĞRATMAYACAĞIZ...
HA BU ARADA DA DERNEĞİ DE ÖDENMEYEN AİDATLARDAN, GELİNMEYEN TOPLANTILARDAN KURTARACAĞIZ.
HEPİNİZİN BAYRAMINI EN İÇTEN DİLEKLERİMİZLE KUTLARIZ.

ACİL EYLEM PLATFORMU VE DESTEKÇİLERİ

Sayın sizgin herşeyi çok güZel özetlemişsin eğer böyle işkence edeceklerse çamur atıp biZleri aşağılayacaklarsa verelim anahtarları kendileri devam etsinler .. :!!! Bunun orta yolu yok , artık burnumuzdan getirmesinler :!!

amacım kimseyi baltalamak, yermek veya yüceltmek değil..

herkes eleştiriye açık olsun..

kimse suçunu klavyeyle bastırmasın..

sektörün bu halde olmasının sebebi yine sektörden kaynaklanmaktadır..

baba evlat benzetmesi teşbihte hatadır.. dernek yöneticileri babamızın oğlu değildir.. bizlerinde hakkını savunmak zorunlulukları yoktur.. ceketlerini alıp giderlerse durum daha vahim olur diye düşünüyorum..

bizim sektör örgütlülük engelli ve sorunlarımızın temeli de bu

sektörün can çekiştiği şu günlerde dahi yine gecekondu tarzında örgütleniyoruz!.. plansız acaleci kontrolsüz hesapsız yıkıcı ve itici..

başa dönecek olursak öne sürülen sayın barışltd, tantanc ve ali galip beylerdi.. barışltd ve ali galip bey örgüt olma bilincimiz olmadığından temkinli yaklaştılar ve ali galip bey haklı olarak derneğim işin içinde varsa ben varım dedi daha sağlıklı hareket kabiliyeti için..

önceki yazımda da belirtiğim gibi (gelişmeler beni haklı gösteriyor) sayın tantanc ın bu süreci yürütemeyeceğine dairdi..

ama yine de bu görüşlerimi belirtirken 22 ekim i engellemek gibi yoran arkadaşlar bu yorumu zorlamasınlar.. sektör adına elini taşın altına koyan herkes baş tacımızdır..
Allah yollarını açık eylesin başarılı eylesin

bizlerinde hakkını savunmak zorunlulukları yoktur.. ceketlerini alıp giderlerse durum daha vahim olur diye düşünüyorum..
BU SÖZ İLE NEYİ HATIRLADIM BİLİYOR MUSUNUZ? ŞU ŞENER ŞENİN MAHO AĞA ADLI FİLMİ VARDI HANİ İKİDE BİR KÖYLÜYÜ KORKUTUYORDU '' satarım bu köyü ha'' DİYE
NE DEMEK BİZLERİN HAKLARINI SAVUNMA ZORUNLULUKLARI YOKTUR? NE DEMEK CEKETLERİNİ ALIP GİDERLERSE DURUM DAHA VAHİM OLUR
TEHDİT NİTELİĞİNDEKİ BU SÖZÜN GELDİĞİMİZ NOKTAYI AÇIKLAMADA TEK BAŞINA YETERLİ OLDUĞU KANISINDAYIM.
DEMEK Kİ BİZLERİ KEYFE KEDER SAVUNMUŞLARDI VE YA DEMEK Kİ BİZLERİ SAVUNMAMIŞLARDI?
HAYDİ ŞİMDİ ŞUNU DEYİN DE TAM OLSUN: verdiğiniz aidatlar ve üye sayısı bu kadar olunca ancak bu kadar savunabildik diye

ZORLA OTURTULDULAR ORAYA. VAATLERİ VE SÖZLERİ YOKTU. YEMİNLERİ DE...

ALIN SİZE BİZİ SAVUNANLAR. BUYRUN İŞTE...
KEŞKE SİZLERİ SAVUNMUYORUZU DAHA ÖNCEDEN SÖYLESELERDİ DE BİZLER DE BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKSAYDIK.

sayın faruk sevındı cevap vermesı güzel ama coooook gec ve tatmın edıcı degıl ben kendı adıma soyluyorumtoplantılarınızıda gördük ve ınanın bırdahamı asla katılmam dedım ... sızın yaptığınız görusmelerı bızlerde yapabılıyoruz bürokratlara mılet vekıllerıne bakana ulaşmak ıcın sıze gerek yok tartnac doğru soyluyor caydırma bölme korkutmalar ımalar var su an bıle okullar kapatılırken kılınızı kıpırdatmadınız sayın mdemırcan ı hep hedef aldınız rehabılıtasyonlar sımıd hedefte sız uyelerınıze sahıp cıkıyomusunuz temmuzdan berı neler oluyor sız daha sımdı cevap verıyosunuz bakanlık bızlere önyargıyla bakıyorsa bunun bır sebebıde dernektır !!! arkadaşlar bız ısımıze bakalım ...

Sayın Gülümse; tantan değil öncelikle.

Siz sanırım bazı şeyleri karıştırdınız. Öncelikle benim herhangi bir şeyi yönetme gibi isteğim yok.Yönetmiyorumda. Ben yönetirim diyorsanız başımın üstünde. Herhangi bir beklentim de yok. Sadece ve sadece sorunlarımıza dikkat çekmek amaçlıdır;bu oluşum.

Bu kısa yazınız da ( bence tabi) ciddi çelişkiler var. Böyle plansız ve gecekondu tarzında birşeyler yapmamızın sebebi sizce kimler ? Ve neden ?

Diyorsunuz ki,sektörümüz can çekişirken, ne kadar doğru tespit.Bu durumda ne yapalım? Oturalım,bizleri boğmalarını bekliyelim. İstediğiniz bu mu? Sizce neden acele ediyoruz ?

Kim hangi suçu işledi? Açıklamanız gerekir. Bir şey yapmaya çalışmak mı suçtur? Sektörü bir araya getirmek istemek midir suç? Sorunlarımıza dikkat çekmek midir suç? Nedir suç ?

Bir başlangıç yapalım. Ama hep birlikte yapalım. Bunu anlamayanlara önemli örneksiniz.

Üst tarafta yazmıştım. Birileri çıkacak bu oluşumu baltalamak için yazılar yazacak dedim. Ben özellikle yeni üyeleri bekliyordum. Sizi değil. Sürpriz oldu benim için. Bu oluşum ne yaptı ki.? Hesapsız,yıkıcı,itici oluverdi hemen.

Beni eleştirebilirsiniz elbette. fakat işine sahip çıkmaya çalışan yüzlerce kuruma bu tür ifadelerle saldıramazsınız.

Siz yaşanılan süreçlerden mutlu olabilirsiniz. Veya derneklerin birşeyler yapmasını bekliyorsunuzdur. Elbette olabilir. Ama bir daha yazayım. Bu birlikteliğe karşı bu kadar hakaret vari yaklaşımınız doğru değil.

Dediğiniz gibi herkes eleştiriye açık olmalı.

Not: Gecekondularda genelde yoksul halk yaşar.Yoksul olmak hiçbir zaman ayıp değildir. B Gecekonduda kalmak ayıp değildir. Ayıp olanları burada yazmıyayım.
Gecekonduyu hakaret vari kullandığınız için ayrıca sizi kınıyorum.

Bir kez daha yazayım. Ne benim ne bir başkasının beklentisi yok. Bu oluşumu ben yönetmiyorum. Yüzler yönetiyor. Sadece ekmeğimize ve emeğimize sahip çıkmaya çalışıyoruz. Dürüstce,namusluca,onurluca hepsi bu.

Dernekler ne karar alırsa alsın; Ben dernek üyesi ve azımsanmayacak sayıda arkadaşımızın orada olacağını biliyorum...

Bazı şeyleri biraz daha açık olarak anlamış olduk herşey o kadar!

Çok uzun bir yazı yazmak isterdim ama enerjimizi boşuna harcamamız gerektiğini düşünüyorum.

Bence 22 ekimde orada olacaklarını söyleyen herkesin daha büyük bir iradele ile katılıma destek vermeleri en büyük cevap olacaktır.

Son olarak "sanal manal" daha oraya gitmedik ve birileri bunun korkusundan hemen " bazıların" ağzına parmak çalmış. Yarın çıkıp burada ki "sanal" hareketin ortaya çıkardığı endişe yüzünden "ağızlarına çalınan balı" ne büyük kazanım diye ifade edecekler var... Biz bürokratları siyasi yöneticilere şikayet etmeye gidiyoruz, o yüzden korkmaya gerek yok! Şuanda Bu ülkeyi yöneten siyasi iktidarın bile yapılan birçok şeyden haberi olmadığı gün gibi açık... En basit örneği Cumhurbaşkanı (o zamanın Başbakanı) çıkıp grup kürsüsünden, özel eğitimde sertifika programları vereliceği hakkında müjde vermedimi? Bunu hangi bürokratlar durdurduysa; bu örnekte olduğu gibi onları siyasilere ve topluma şikayet edeceğiz...

Kolaylıklar dileğiyle....

3-4 kez buraya mesaj yazmak istedim... Elim klavyeye gitti geldi, vazgeçtim.

En son yazdığım 2 mesaj ise biraz uzun olduklarından zaman aldı ve forumun azizliğine uğrayarak ben gönderemeden zaman aşımına uğradı.

Aynı şeyleri tekrar yazmaya mecalim yok. O yüzden kısa tutacağım.

Öncelikle, dile getirildiği gibi 200-300 kişi değil, yanlış saymadıysam 80-90 kişilik bir grubun desteğini görüyorum ben. İtiraf etmeliğim ki böyle bir rakam benim tahminimin ötesinde çok ciddi bir başarıdır.

Ancak, kuru kalabalık olmakla organize kalabalık olmak arasında çok büyük bir fark mevcut. Bu kalabalığın organize olmadığı en başta şuradan belli: Bu büyüklükte bir kitle her iki derneğin de oy çoğunluğunu ve yönetimini ele geçirebilecek bir kitledir. Dolayısıyla her iki derneğe de yeterince baskı yaratabilecek güce sahiptir. Dernekler üstünde böyle bir baskı oluşmadığına göre aynı kitlenin MEB üstünde bir etki bırakma ihtimali kanımca yok denecek kadar azdır.

Ben de Ali Galip arkadaşım gibi, örgütlü davranılmasından yanayım. Buna karşılık, bir dernek kararı olsa da olmasa da, 22 Ekim buluşmasına katılmayı ciddi şekilde düşünüyorum. Bu girişimin önemli olduğu kanısındayım. Ama kalabalık halinde buluşup sadece MEB'de kapı güvenliğinin göreceği bir çelenk bırakmakla, tüm haber bültenlerine haber olacak bir çelenk bırakmak arasında önemli fark var.

Bu tür organizasyonlar çok iyidir ama arkası getirilecek düzenlemeler olmaksızın sonuç alacak şekilde sürdürülemez. Çelenk de bıraksak, ayaklanma da yapsak, pankart da açsak süreci takip edecek düzenlemelere gerek vardır.

Ben bu sürecin derneklerle daha sağlıklı yürüyeceği kanısındayım. Ha, derseniz ki, yeni bir dernek kuralım... hiç bir sakıncası yok. Ama aynı sorunlar devam ettikçe yeni dernek kısa sürede diğer derneklerin düştüğü duruma düşecek ve yönetimde çabalayan 3-5 kişiyle sınırlı kalacaktır.

Bakın şurada bile 8-10 kişi aynı problemlere karşı ortak paydalarda buluşamıyor.

**********

Derneklerle ilgili benim de çok eleştirim var. Ama burası birbirimize düşme ve dernekleri çamura bulama yeri değil. Her zaman söylüyorum. Öncelikle dernek üyesi olmayan kişilerin dernekleri "yapmadıkları şeyler için" eleştirme hakkı yoktur. Üye olur, genel kurula gelir eleştirinizi yaparsınız. Beğenmiyorsanız başka derneğe gidersiniz. Hatta istiyorsanız bir dernekte siz kurarsınız. Daha iyisini yapacağınızı düşünüyorsanız üyesi olduğunuz derneğin yönetimine aday olursunuz.

Bunun yolu çoktur.

Baba-evlat teşbihleriyle, veya "bir daha da toplantıya gelmem" tavrıyla bir yere varamayız. Hepimiz vuralım, kıralım, dernekleri yerle bir edelim. Peki elimizde başka ne var? Ortaya koyduğunuz alternatif nedir? Çıksın 14 kişi ortaya, vaatlerini saysın sıralasın, bizi ikna etsin. Biz de arkasında duralım. Emin olun, beni yapacaklarına ikna edecek herhangi bir adaya oyum feda olsun.

Faruk beyi hem severim hem de çabalarını çok takdir ederim. Bence Özerkder için tercih edilebilecek en iyi adaylardan biridir. Açık konuşayım, yerine konulacak herhangi birinin onun dörtte biri kadar çaba gösterebileceği kanısında değilim. Bu, her yaptığını beğendiğim veya onayladığım, yeterli bulduğum anlamına gelmese de daha iyi bir alternatif çıkana kadar kendisine yapılan eleştirileri fazlasıyla acımasız ve yıpratıcı bulduğumu dile getirmeliyim.

**********

Sonuç olarak; 22 Ekimde katılmayı ciddi şekilde düşünüyorum. Hatta katılırsam, katılımcılardan kurum isimlerini toplayıp burada yayınlamayı bile düşünüyorum. Böylelikle nasreddin hocanın arkasına kimlerin gerçekten takıldığını görme imkanı olur.

Eğer dernekler bu konuda bir inisiyatif alır ve bu işi organize ederse, zaten katılmamak düşünülemez bile. Dilerim ve umarım dernekler bu girişimi bir fırsata dönüştürüp kendi güçleri ve verimlilikleri için bir araç olarak kullanmayı arzu ederler. Bunu derneklerin istikbali için değil, sektörün istkbali için çok arzu ediyorum.

Uzun yazmayacağım dedim ama yine uzun oldu... Yine de daha söylenecek çok laf var.