BAŞLIK: Duyuru - Kimlik Doğrulama

Sebahattin Yıldız ve Faruk Sevindi Genel Müdür Sayın Ömer Faruk Yelkenci'yi makamında ziyaret etmişlerdir. Kimlik doğrulama sistemi uygulamasının erteleneceği bilgisi alınmıştır.

ÖZERKDER Yönetim Kurulu

Öncelikle Özel Özel Eğitim Kurumları Derneği başkanı Sebahattin Yıldız ve ÖZERKDER başkanı Faruk Sevindi'nin aynı amaçla ilgili olarak ortak tavır gösterip Genel Müdür Ömer Faruk Yelkenci'yi ziyaret etmesini umut verici bulduğumu ifade edeyim. İnşaallah bu işbirliğini bundan sonra da devam ettirirler. Genel Müdür Ömer Faruk Yelkenci'nin Kimlik Doğrulama sisteminin erteleneceğini ifade etmesine ise "Yetmez ama EVET" diyorum

Gerçi bir önceki ertelemeden sonra da aynı şeyleri konuşup durmuş ve somut adımlar atamamıştık. Ama sanıyorum artık bu ertelemelerin de Rehabilitasyon Merkezlerinin önünde bir kabus gibi durduğu ifade edilip artık erteleme yerine bir İPTAL için mücadele etmemiz gerektiği ortaya çıkmıştır. Zaten bu ertelemelerin nedeni işin yetişmemesi değil bu sistemin uygulanamaz olduğu gerçeğidir. Bu uygulama saatli bir bombadır. Bürokratlar ise bu saatli bombayı patlatmak yerine kucaktan kucağa verip/atıp bu büyük vebali üstlenmekten kaçınmakta ve sektörü bitirecek patlamayı geciktirmektedirler.

Her iki dernek de bu uygulamanın yaratacağı felaketle ilgili olarak samimi bir şekilde mücadele ediyor. Her iki dernek de özellikle hitap ettiği üyelerine dönük toplantılar vs gerçekleştiriyor. Ancak var olan potansiyelin bölünmesinden midir, yoksa kendi vurdumduymazlığımızdan mıdır bilmiyorum ama bu toplantılar beklendiği/umut edildiği kadar etki uyandırmıyor.

Özel Eğitim Kurumları Derneğinin son Antalya toplantısında Ankara'da büyük katılımlı bir Özel Eğitim Şurası toplanmasından bahsedildi. Sanıyorum her iki derneğin de ortak bir şekilde katılım göstereceği bir Özel Eğitim Şurası toplanması için tam zamanıdır. Bu ertelemeyi bir fırsat olarak görüp Ankara'da geniş katılımlı bir faaliyetle özelde Kimlik Doğrulama Sistemi ve genel olarak da Özel Özel Eğitim Sektörünün yaşadığı sıkıntılar bir kez daha ama daha güçlü bir tonda ifade edilebilir. Bu konuda sayın Sebahattin Yıldız ve Faruk Sevindi'den adımlar bekliyoruz

Ne kadar süre erteleneceğine dair bir bilgi varmı acaba

Aklın yolu bir tabi

Sebahattin Yıldız ve Faruk Sevindi beylerin beraber hareket etmeleri umut verici umarım bundan
sonra artarak devam eder..

İki derneğin birleşmesi durumunda şahsım adına söz veriyorum ki birleştikten sonraki mevcut derneğe üye olacağım. Aidatları da otomatik ödemeye alıp zamanında ödenmesini sağlayacağım.
Haydi bakalım inşallah bir birliktelik çıkar.
Önce baştakiler birleşsin sonra üyeler gelir emin olun.
Saygılarımla.

Benim de uzun zamandır gönlümde birleşme var. Ama özellikle bu konuda 2 dernek olarak hareket etmenin oluşturduğu olumlu intiba,tek dernek olsaydı bu etkiyi bırakır mıydı diye düşünmedim değil hani.

sizgin yazan:
Sayın sizgin,

Sorunumuz birden çok örgütümüzün olması değil inanın, sorunumuz örgütsüz olmak!

Siyasette, meslek örgütlerinde, sivil toplumun her kümesinde birden çok örgütün var olması zaaf değil güç ve çeşitliliktir, zenginliktir. Önemli olan toplumun bu örgütlerde hangi nispetlerde yer aldığı, katıldığı ve paylaştığıdır.

Saysak sayfalara sığmayacak dertlerimiz, problemlerimiz, hukuki, idari, mali çıkmazlarımız varken, sektörün geleceği sırat köprüsünden geçerken bile sektörel paydaşların örgütlenme refleksleri hayret verici ölçüde yavaş, çekimser, tutuk.

Ben bu durumun kültürel bir arka planı olduğunu düşünüyorum artık. Batılı akıl bir sorunla karşılaştığında sorunu tespit etmeyi, irdelemeyi ve çözmeyi öncellerken, bizim aklımız, şarklı akıl sorunun sirayet etmiş olmasını bir büyük hasımlığın komplosu, kendisini hedef alan bir düşmanlığın ürünü ve nihayetinde layık olmadığı bir gadire maruz bırakılmışlık, bir büyük haksızlık ve her şeyin sonu gibi düşünmeye ve sorundan kaçmaya, içine kapanıp, küsmeye eğilimli. Bu nedenle kriz, toplumsal hareketlenme ve dönüşümün bir ateşleyicisi gibi değil, melankolik bir savrulmanın, çoklaşmanın değil tekleşmenin fitili oluyor sanki bizim sosyalitemizde.

Bence hiç beklemeden, var olanlar içinden tercih ettiğinize, ya da bir tercihte bulunmak istemiyorsanız her ikisine de katılmalı, fikirlerinizi, eyleminizi, gücünüzü karınca kaderince bir şeylere çabalayanlarınkine eklemelisiniz.

Çeşitliliği doğuran nedensellik ortadan kalkmadıkça çeşitlilik sürecektir, üstelik bu kötü de değildir. Bunun nihayet bulmasını bir ön koşul olarak tutmak siz de içinde olmak üzere hepimizi zayıflatacaktır.

Saygılar ve kolaylıklar dileğiyle,