garip yazan:
Özel eğitimin yaygınlaşmaya başladığı 90'lı yıllardan itibaren de özel eğitim merkezlerinde özel eğitim alan mezunları çoğunluktaydı. Ne zaman özel eğitimde meb yaygın eğitim mezunları da dahil herkesi öğretmen olarak atamaya başladı,
Sayın garip,
Siz ne zamandır bu işin içindesiniz bilmiyorum ama ben 88 yılından beri fiilen, 93 yılından beri kurum sahibi olarak içindeyim. 95 yılına kadar Özel Eğitimci diye bir meslek bile görmedim.
Bahsettiğiniz yıllarda bu sektörde Fizyoterapistler, Çocuk Gelişimciler, Psikologlar ve eski adı EPH (Eğitimde psikolojik hizmetler), yeni adıyla PDR'ciler vardı. Sonrasında Sosyal Çalışmacılar geldi. O yıllarda değil kurum sahibi özel eğitimci, özel sektörde çalışan özel eğitim öğretmeni bile bulamazdınız. Çünkü çok sınırlı sayıda mezun olan özel eğitimcilerin neredeyse tamamı özel alt sınıf öğretmeni oluyordu.
Bu sektörde ilk özel eğitimcileri istihdam eden benim ve SHÇEK'den çalışma onayı almak bile problem olmuştu. Ne zaman ki 2005'den sonra kurumlar MEB'e devredildi ondan sonra özel eğitimciler (hatta eski adıyla Zihin Engelliler Öğretmenleri) yıldız oldu.
Kusura bakmazsanız pek çok üniversitenin bölüm kurucuları, hocaları bile Çocuk Gelişimi mezunudur.
Bunları bir tarafa bırakırsak, ben çeşitli ülkelerin uygulamalarını da görmüş biriyim. Hiç bir yerde bu alanda tek meslek grubu çalışmaz. Pedagog'dan psikolog'una, odyologdan konuşma terapistine, iş uğraşı terapistine kadar pek çok meslek grubu çalışır. Hatta aşırı bir örnek olacak ama Çocuk Gelişimi master'ı yapmış muhasebeci eğitimci bile gördüm.
İşin pratik yanına gelecek olursak kimsenin elinde sihirli değnek yok. MEB bugün planlama değişikliğine gitse yeterli yetişmiş personelin oluşması en az 7-8 yıl sürer. STK'lar falan bu işleri çözemez. MEB gibi hantal bir kurumun çözmesi ise -bana göre- neredeyse imkansızdır. Eldeki mevcut kaynakları 300 bini aşmış çocuk kitlesine hizmet vermesi de imkansızdır. Öyle bir imkan olsa zaten devlet kendi okullarında branş öğretmenlerini tutup bu çocuklara ders verdirmezdi.
*******************
Ben unumu eleyip, eleğimi asma noktasındayım. Bundan sonra sektörde o olmuş, bu olmuş artık benim derdim değil. Benim her alandan her türlü donanıma sahip eğitimcim zaten var. Sadece bunca yıldır gördüğüm, yaşadığım deneyimi paylaşıyorum. Yanlış temel üstüne sağlam bina inşa edilmez. Eğitim hayatı boyunca bebek görmemiş öğretmen bu işi yapsın diyorsanız bana göre bu yanlıştır. TAmamen okul müfredatına göre yetiştirilmiş öğretmen yapsın diyorsanız bana göre yanlıştır. Bunların hiç birini finansal kaygılarla söylemiyorum çünkü böyle bir arayış içinde değilim. Ancak bu mantık ve zihniyet bugün herkesi uyduruk sertifika programlarına mahkum etmiştir. E ne demişler... kendi düşen ağlamaz.
Hiç kimse bulunmaz hint kumaşı değildir. Doğanın kuralı; her boşluk bir şekilde doldurulur. Eğer siz temiz suyla veya toprakla doldurmazsanız gelip orayı balçık da doldurabilir. Ben pragmatik bir insanım. Hayaller veya ideallerle değil, gerçeklerle ilgilenirim. Şimdi de diyorum ki, MEB herkesi sürüklediği bu çıkmazın çözümünü kendi bulsun. Bugüne kadar yetki verdikleri bu kadar insan ne olacak çaresini düşünsün. Bir 20 saat abukluğunun kaç psikologu işinden ettiğini acaba oturup düşünen olmuş mudur onu da başkaları düşünsün.