sizgin yazan:
!!!!DUYURU!!!
Değerli arkadaşım,
Üzülerek belirtmeliyim ki yazdığınız içerik hem yanlışlar içeriyor, hem de uygulaması mümkün değil.
- Öncelikle bakanlığa her ne dilekçe verirseniz verin, yanıt süresi 15 gün değil, 30 gündür.
- 30 içinde yanıt verilmeyen dilekçe size "hukuki hak" sağlamaz. Yanıt verilmeyen dilekçeler reddedildiği anlamına gelir ve sadece dava açma hakkı sağlar. Böyle bir davayı da MEB mümkün değil kaybetmez.
- Dilekçe vermeniz ve yanıt verilmemesi size tazmin hakkı da sağlamaz! Bakanlığın, kendisine bir mahkeme tebligatı ulaşmadan hiç bir şey yapma zorunluluğu yoktur. Tebligattan sonra düzenleme yapmak için de 30 gün süresi vardır. Bu süre içerisinde bakanlığın her türlü yaptığı tasarruf hukuki sınırlar içerisinde olup, aksini yapması zaten suç teşkil eder.
Bir devlet bürokratı veya memuru "ben yürütmeyi durdurma kararı verildiğini duydum" veya "dilekçeyle böyle bir şey diyorlar" diye mevcut uygulamaları değiştiremez, yönetmeliğine aykırı hareket edemez. Dolayısıyla sorumlu olmadığı bir işlemden dolayı suçlanamaz.
Ancak şu var ki; MEB burada kendiliğinden, ülke çıkarlarını da düşünerek, muhtemel zararlara yol açmamak için, yönetmelikte belirtilen son tarih olan 18 Mayıs'a kadar bir ertelemeyi gündeme alabilir. Bu çerçeve içinde velilerin, kurumların, hatta dernek avukatlarının verecekleri dilekçeler de etkin rol oynayabilir. Ama MEB'in vereceği karar hukuki zorunluluktan değil, bürokratik
sorumluluktan kaynaklanacaktır. Zoraki değil, gönüllü bir davranış olacaktır.
Umarız öyle olur.