Bakın şimdi biz kamu kuruluşu veya Belediye şirketi olmadığımız için o kısım bizi ilgilendirmiyor. Açıkcası o konuyu da bilmiyorum.
Biz özel sektörüz ve iş kanununa tabiyiz.
Ama sizin yazdığını aynen şu:
"eğer özel sektörde çalışır ve dolayısıyla emekli maaşı da almaya devam ederlerse işten kendileri ayrılırsa kıdem tazminatı alamaz. ancak işten çıkartılırlarsa iş kanununa göre kıdem tazminatına hak kazanırlar."
Ben ne dediğinizi tam anlamadım? Maaş dondurmanın falan alakası ne? Emekli olan kişi niye maaşını dondursun? Hem emekli maaşını alır, hem de normal maaşını. Özel sektörde böyle bir uygulama yok ki..
Ben açık bir şekilde diyorum ki, emekli olan kişi tekrar çalışmaya başlarsa, ister emekli maaşı alsın, ister almasın, herhangi emekli olmamış bir kişiyle aynı haklara sahiptir. Emekli olsun olmasın birisi kendi isteğiyle işten ayrıldığında zaten tazminat alamaz. Emekli olsun, olmasın işten çıkartılırsa tazminat alır. Kıdem tazminatını belirleyen şartlar kanunda gayet açık ve nettir.
Bu tazminatı hak edebilmesi için 1 yıl süreyi doldurması gerekir.
Bu yazdıklarımda yanlış nerede?
Nitekim Ali Tezel'de aynı şeyi yazmış:
"İş Kanununda emekli çalışanların hakları kısıtlanmamıştır. Diğer çalışanlarla aynı haklara sahiptirler.
İşçiler emekli olduktan sonra aynı işveren emrinde yada başka bir işveren emrinde tekrar çalışırlarsa işveren tarafından iş akitleri fesh edilirse 4857 sayılı İş Kanunundaki yazılı uygulamalar hayata geçirilecektir.
....
Emekli olan işçi, emekli olduğu süreye kadar olan hizmetinin karşılığı kıdem tazminatını aldıktan sonra, aynı işverenin aynı veya değişik işyerlerinde çalışmaya devam eder ve işyerinde emeklilik sonrası en az bir yıl çalışıp iş sözleşmesi de 1475 sayılı İş Kanunun 14. maddesinde belirtilen hükümlere uygun olarak kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde son bulur ise ikinci defa çalışmaya başladığı süreye ilişkin olarak kıdem tazminatı ödenir. Bir yıllık süre olmaz ise kıdem tazminatı ödenmez. "
Kaynak:
www.alitez...zi&id=4521
"İşten Çıkartılma ve Haksız Durum Tazminatı" şeklinde bir tazminat yoktur. İşten çıkanlara ihbar tazminatı ve kıdem tazminatı verilir. (Hak ettilerse). İşten kendi çıkan kişi ise ihbar tazminatı öder veya ihbar süresi kadar çalışır. Kıdem tazminatı alamaz. Ancak 15 yılı dolduran ve 3600 işgününü tamamlayanlar istisnadır. Bu kişiler kendileri ayrılsa bile kıdem tazminatı alabilirler.
Haksız fesih durumlarında işe iade davası açılabilir ve bunun tazminatı da 4+4 maaştır.
Haklı fesihlerde zaten kıdem tazminatı falan da olmaz. İster çalışan, ister işveren her zaman haklı fesih nedeniyle derhal hukuki sonuç doğuracak şekilde iş akdini fesh edebilir.
******************
İşverenler her zaman davalarda 1-0 mağlup başlarlar. Ancak, bu bizim sektöre özel değil, devletin çalışanı haklı veya haksız demeden koruma politikasının sonucudur. Mahkeme, fesih hakkının kanıtlarını işverenden talep eder, işçiden etmez. Yani işveren bir iddianın aksini ispatlayamazsa haksız sayılır. Burada kasdedilen budur.
Örneğin bir işçi yıllık iznini kullanmadığını iddia ederek dava açarsa, kullandığını işverenin ispat etmesi gerekir. İşçi kullanmış olsa dahi, işveren bunu belgeleyemezse haksız kabul edilir.