BAŞLIK: Yüz Tanıma

bilirkişi

Ne kadar gurur duysak azdır.

Türkiye'de son teknoloji ilk bizim sektöre geliyor. Ne özel okullarda, ne devlet okullarında, ne kamu dairelerinde, ne hastanelerde böyle ileri teknoloji sistemleri yok. Sadece yüksek güvenlikli hapishanelerin yararlanabildiği bu sistemler şimdi de bizde...

Ama bence yüz tanıma da yeterli değil. Bence, evcil hayvanlara yapıldığı gibi çocuklara çip taksınlar. Çok daha ucuz ve garantili sistem. Yok yüzünü tanıdı, tanıyamadı falan derdi olmaz. Yüksek çözünürlüklü kamera, güçlü işletim sistemi falan gerekmez. Basit bir tarayıcı ile iş tamam.

Burada kimse işin esasından bahsetmiyor ya ona şaşıyorum. Çocuk okula devamsızlık yapınca öğretmenin maaşından mı kesiliyor, okul ödeneğinden mi kesiliyor? Biri bana bunu izah etsin.

Kesinlikle en büyük Sorun öğrencilerin devamsızlığıdır sektörde ... öğrenci devamsızlık yapsa da kurumların giderleri değişmediği için bu durumdayız ...

Sn.Türkiyem devamsızlık konusunda size katılmıyorum. Devamsızlık yapan öğrenciler yüzünden değil bu durumda olmamız. Asıl sorun doğru düzgün bir yönetmeliğin olmaması bu ülkede doğru dürüst bir özel eğitim politikasının bir türlü olmaması, ramların keyfi uygulamaları ve saçmalıkları,hastanelerde tıbbi tanı yerine doktorun eğitsel tanı koyması ve yönlendirme yapması, bu ödenekle bu işi reh.merkzlerine yaptırmaya çalışmak saçmalığın daniskasıdır...vs.vs. Bu böyledir eğer düzgün gerçekçi bir tarım politikan yoksa samanı ithal edersin tanzim satış mağazaları açarak Barışmanço müziği eşliğinde domates biber patlıcan satarak gıda sorununu çözmeye çalışırsın. Birde bazı "bilirkişiler" efendim kamera yok olmadı yüz tanıma olursa düzelir yok göz tanıma olursa hırsızlık biter ödenekler artar diye çığırtkanlik yapıp kurumları zan altında bırakmak için üstün bir çaba harcayarak ve bütün maharetlerini kullanarak bu forumda hırsız ariyor!

Öncelikle ''yetiş'' arkadaşa katılıyorum. formda yazılanlara bakınca hakikatten insan üzülüyor. Eğer bu yazıyı yazan arkadaşların hepsi eğitimli ve bu konuda birikimli ise akıl ile değil duyguları ile hareket ediyorlar veya bu işi bilerek sulandırıyorlar. Dünyada hiç bir insanın dört dörtlük olduğuna inanmıyorum. herkesin kendine göre bir hatası vardır. Kurumlarda bu şekildedir. Türkiye'deki tüm kurumlar dört dörtlük çalışıyor da bir Rehabilitasyon Merkezleri mi kötü çalışıyor.
1. Bakmamız gereken özel eğitimin engellilere ve ailelerine katkısı hangi aşamadadır.
2. Bu eğitim ile kaç birey kötü şartlardan kurtulmuştur.
3. Özel eğitimle kaç birey toplumsal hayata katılmış ve yaşamını devam ettiriyor.
4. Kaç aile psikolojik travmadan kurtulmuştur.
5. Toplumun engellilere bakış açısı olumlu yönde hangi aşamaya gelmiştir.
6. Değersiz görünen bu bireyler özel eğitimle ne kadar değerli hale gelmişlerdir.
7. Bürokrasi neden hala bu engelli eğitimine para olarak bakıyor. Bu onlar için bir yük müdür?
8. Bürokrasi devlet okullarındaki eğitimi de devlet için yük görüyor mu?
9. Bürokrasi özel eğitimi nasıl daha işler hale getirebiliriz ve daha kaç bireyi toplumsal yaşama katabiliriz üzerine çalışıyor mu? yoksa bu ödeneği nasıl daha kısabiliriz üzerine mi kafa yoruyorlar?
10. Gerçek olmayan kulaktan dolma bilgiler üzerine yola çıkarak daha kaç yönetmelik hazırlanacak?
aslında soruları daha da çoğaltarak devam edebiliriz. kısaca her kurum kendine göre bu birey ve aileler için olumlu katkı veriyor. Kimi az kimi çok ama sonuç olarak her kurumun bir katkısı vardır. Şu olacak ak kara belli olacak söylemi hatalı bir söylemdir. Çünkü bu uygulama öncelikle eğitim alan birey için bir haksızlıktır.

Temelde bu konu bilgilendirme amaçlı idi.

Her zaman dediğim gibi düzgün yönetmelik ve düzgün ücret versinler. İsterlerse kapıya nöbetçi katip koyalım.

Şayet kurumlar %100 kamera sistemine uyuyorlar sa, yüz tanıma veya parmak okuma veya retina tanıma ne farkedecek?

Efendim, bize güvenmiyorlar mı? Hayır güvenmiyorlar.
Devlet kendi personeline uygulansın. Uygulamıyor.
Engelli birey ve ailelerine haksızlık. Engelli birey ve ailelerine tek bu konuda mı haksızlık yapılıyor?

Burada bu işler ahkam kesmekle olmuyor.

Eğer doğru politikalar şimdiden üretilmezse bu iş böyle gitmez. 5 yıl sonra ortada bir tane Öem kalmaz. Merdiven altlarında onlarca yaşam evi, spor kulübü, dernek çıkar. Temelde olan çocuklara ve ailelerine olur.
Çalışanlara olur...

son tahlilde mi?

Sondan 2.