BAŞLIK: OPERASYON

Obey yazan: cevaplarmısınız sayın eğitimci mebde devam eden özel öğrenci başına kaç öğretmen kaç yardımcı personel ve kaç sınıf var bunların yıllık maliyetleri ne kadar ? kimse kimseyi kandırmasın ben asla suçu suçluyu övmüyorum aynı işin lacivertini tarif edip düzeltilmesi gerektiğini savunuyorum birkaç çuval un hada bir kaç bin liraya çocukları ticari meta görenlerden en çok zararı ben görüyorum incelensin hemde en dibine kadar incelensin ama birine vururken az da iğneyi kendinize batırın

Eğitimciye 10 öğrenci düşüyorsa ne güzel. Keşke herkes böyle yapsa. Ama anlaşılmayan nokta bu işin standartları. Sizin yaptığınızda bizim yaptığımız da bu işin olması gereken standartları değil. Eğitimde maliyet hesabı yapılması zaten başlı başına yanlış bir düşünce.

1 eğitimciyi 40 saat yoğun tempoda çalıştırıp her dersin sonunda dönüt vermesini beklemekte haksızlık, 1 öğrenciye 2 öğretmen vermekte haksızlık.

Kamuda çalışan öğretmen bu konuda ne yapabilir peki? Var mı öneriniz? Veli, çocuğu için ikamet ettiği bölgedeki okuldan sınıf talebinde bulunuyor ve açılıyor. Öğretmen de oraya görevini yapmaya gidiyor. 1 öğrenci mi var yoksa 8 öğrenci mi var buna biz karar veremiyoruz maalesef.

Ram olayına da çok yorum yapamam. Değerlendirmeye 5 dakika geç kaldı diye almayan öğretmenden ziyade üst kademeleri sorgulamak lazım bu durumda. Özetle müdür bana ne diyorsa onu yapmak zorundayım. Eminim ki müdüre de üst kademesinden söylenen bir şeyler vardır. Sebebini de az buçuk tahmin ediyorsunuzdur.

mmk1818 yazan:
her yolsuzluk, sahtekarlık sonrası benzer savunmalar... bir öğrencinin devlete maliyeti şu kadar ama biz şu kadara aynı işi yapmaya çalışıyoruz vs vs vs...
arkadaşlar sirkatinizi söylerken secaatinizi arzediyorsunuz. tüm dünyada zorunlu örgün eğitim sistemi işleyiş olarak böyledir. verilen eğitimi ülkelerin eğitim sistemlerini ayrıştırır farklılaştırır, finlandiya örneğinde olduğu gibi. bir çok ülkede en büyük bütçe eğitime ayrılır, en çok personel eğitimde istihdam edilir. demokratik olmayan ülkeler hariç olmak üzere. pandemi döneminde milli eğitim sistemimiz maalesef başarısız olmuştur. devlet okulunda görev yapan idareciler ve öğretmenler ne yapacaklarını bilemez durumdalar, aynı şekilde devletten hizmet alan aileler de... parası olan aileler özel kurslarla ya da eve gelen öğretmenlerle günü kurtarmaktalar şimdilik. ama yine olan yine garibanlara oluyor. bu durumda eşeğini dövemeyen semerini döver misali devlette görev yapan öğretmenleri suçlamak tam anlamıyla cahilliktir, bilgisizliktir. öğretmen okula gitmiyorsa ya da haftada 2 gün gidip 3 saat evden online ders veriyorsa bu öğretmenin günahı değildir. öğretmenler bu duruma kendileri karar vermiyor, karar vericiler bile yarın ne olacak bilmiyor, söyleyemiyor. yani birincide karar verici devlet ikinci de sensin. birincide bir yanlışlık varsa öğretmeni değil bakanlığı sorumlu tutacaksın. ikincide yani maraş vb suçlarda gelmeyene fatura kesen kurum sahibi ve müdürüdür. bilmem anlatabildim mi???
bu belirsizlik içinde bir apartman dairesinde haftada 2 seans özel kurs verip kendini devlet okullarıyla kıyaslaman gerçekten komik. hele ki konu yolsuzluk ve başlık operasyonken öğretmenlerin anayasal haklarına dil uzatman, onlar haksız ücret alıyor bizimkiler de çalacak tabi ki savunmana sığınman köylü kurnazlığından da öte... köylü kurnazlığı bile hafiften zeka barındırır...yanlış adrestesin!!! çok yanlış!!!

Anlatamadın sayın garip! Bu tevazu ve empatiyi devletin öğretmenlerine gösterirken (ki gayet haklı görünüyorsun), kendi çalıştığını iddia ettiğin sektörle ilgili bir kez olsun bakanlığı beceririsizlikle itham ettiğini ve bizlerin binlerce kez o bahsettiğin öğretmenler gibi hangi çelişkiler içine düşüp çıktığını dillendiremedin..
Keşke şu çizdiğin çerçeveyi bir kez olsun bizler için çizebilseydin, belki o zaman samimiyetine inanalar olabilirdi. (Belki..)

Yanlış anlaşılmasın burda bana laf düşmez fakat sn Garip ve sn Barış bu işi meb'in beceremediğini, her geçen gün daha kötü hale getirdiğini, tamamiyle özelleştirilmesi gerektiğini defalarca kez dile getirdiler. Bu konuda benzer düşünceye sahip olmasamda ithamlarınız yersiz ve yanlış.

Hazır adı geçmişken...

Mavi Barış'tan gelen çocuğu da gördük lafını çok sık duymaya başladım. Gemi su alıyor gibi. Bu günleride mi görecektik...

Obey yazan:
Açıkcası ne demek istediğini tam anlayamadım. Ben MEB'in bu sektörü sürekli kalitesizliğe doğru sürüklediğini söylüyorum ve bu konuda ısrarcıyım. Demirden korkan trene, sudan korkan gemiye binmez. MEB kurumlara ödemeyi bırakırsa kim gider, kim kalır hep birlikte görürüz.

MEB 200 çocuk için 11 kişilik personelle çalışan kuruma da, 45 kişilik personelle çalışan kuruma da aynı parayı ödüyor. 2-3 çocuğun olduğu devlet okulunda çok daha fazlasını ödüyor. MEB bu işi düzgün yapıyor olsaydı benim zaten varlık sebebim ortadan kalkardı.

Hakkımızda size kim ne söyledi bilmiyorum. Ama biz 27 yıllık bir kurumuz. Elimizden binlerce çocuk geçti. Kimileri üniversite bitirip iş güç sahibi bile oldu. Beni kimin ne söylediği değil, aldığımız sonuç, verdiğimiz emek ilgilendirir. Bugüne kadar hiç kimseyle, hiç bir kurumla rekabet içinde olmadık, olmayız da... İnsanın en büyük rakibi kendisidir. Eleştiriyi saygıyla karşılarım. Ama ne dedikodu yaparım, ne dedikodu dinlerim.

Yazan barış:
Hakkımızda size kim ne söyledi bilmiyorum. Ama biz 27 yıllık bir kurumuz. Elimizden binlerce çocuk geçti. Kimileri üniversite bitirip iş güç sahibi bile oldu. Beni kimin ne söylediği değil, aldığımız sonuç, verdiğimiz emek ilgilendirir. Bugüne kadar hiç kimseyle, hiç bir kurumla rekabet içinde olmadık, olmayız da... İnsanın en büyük rakibi kendisidir. Eleştiriyi saygıyla karşılarım. Ama ne dedikodu yaparım, ne dedikodu dinlerim.

Olayın özünü yazmışsınız. Çok teşekkür ederim.

garip yazan: adın garip kendin garip yazdıklarım açık savunma yapıyorum demedim savunmuyorum da ... öğretmenin kanuni hakları bıdı bıdı zaten bu ülke sizin gibi kısır zihniyetlerin üzerine hiç bir mesuliyet kabul etmiyenlerin yaptıklarından dolayı bu durumda... www.youtub...qmLvYczdg0 demekki size 5 dakka geç gelen engelli bireyi derse almıyacaksınız