BAŞLIK: ÖZERKDER TOPLANTI SONUÇLARI

sayın barisltd
ilk yazınızda Bu yükü 50-100 kurum çeksin, biz de nimetlerinden yararlanalım diyorsanız BİR DAHA AĞZINIZI AÇMAYIN!
demişsiniz

1- bence bu tür kurumları tespit edip onlara güzelll bir yaptırım uygulamak lazım
2- bu iş yargı boyutu dışında bir yol izlenecek mi (misal kurumlar ve bir kısım aileler ankarada toplanıp bir basın açıklaması yapabilir mi , basında sesimizi duyurabilirmiyiz, bürokraside görüşebileceğimiz siyasi parti varmı)
3- tüm kurumlar birleşip biz bu sistemi kurmuyoruz (velilerden damar okumayı istemiyoruz dilekçesi alarak) dersek ne olur.

- bu iş yargı boyutu dışında bir yol izlenecek mi (misal kurumlar ve bir kısım aileler ankarada toplanıp bir basın açıklaması yapabilir mi , basında sesimizi duyurabilirmiyiz, bürokraside görüşebileceğimiz siyasi parti varmı)
- tüm kurumlar birleşip biz bu sistemi kurmuyoruz (velilerden damar okumayı istemiyoruz dilekçesi alarak) dersek ne olur.
Bence bu öneriler dikkate alınabilir, sonuç olarak bu işin kabullenmesi bile bu yönetmenlikle mümkünü olmayan bir dayatmadır.

Değerli arkadaşlar,

Basın açıklaması, basında sesini duyurmak vs. gibi konular da gündeme getirildi. Hiç kimse bunlara kapalı değil.

Özerkder'in basınla ilgili mevcut bir çalışması var. Ayrıca öğrendiğimiz kadarıyla diğer derneğinde medya için yaptığı bir çalışma var. Hatta yanlış anlamadıysam, toplanan paradan imkan olursa bu iş için de kaynak aktarılabileceği dile getirildi.

Bunun dışında, bir yürüyüş, toplantı vs. gibi eylemlere kurumuyla velisiyle topyekün katılabileceğini beyan eden arkadaşlarımız da vardı.

Şimdi işin maddi bacağı oldukça önemli. 1800 kurumun 1.000'er TL para topladığını düşünün. 2 milyon TL'ye yakın bir kaynak oluşturuyor. İstediğiniz gazetelere tam sayfa ilan verebilirsiniz. Bu paraların tek elden toplanması falan da gerekmiyor. 2 dernek birlikte olmasa da eşgüdüm içinde çalışıyor. Birbirlerinden kopuk veya birbirine rakip değiller.

Konumuz işin sadece yargı boyutu değil. Yargı boyutu zaten hukukçulara devredilmiş durumda. Bunun yanı sıra mevzuatla ilgili ciddi bir çalışma içine girilmesi gerekiyor. Toplumsal algının değiştirilmesi gerekiyor. Siyasi kaynakların kullanılması gerekiyor.

Bürokrasinin her bacağından farklı bir ses çıkması durumu var. Yani sanmayın ki, MEB'de herkesin söylediği şey aynı. Her birimin, her yetkilinin farklı farklı yaklaşımları var. Hatta bunların ciddi kısmı birbiriyle çelişir nitelikte.

Elbette burada her şeyi açık açık yazıp konuşamıyoruz.

**************

Velilerimizi bu işe angaje etmek önemli bir fikir. Ancak benim pilot illerin deneyimlerinden anladığım kadarıyla veliler kurumların yanında oldukları beyan etmekle birlikte işin içine dahil olmayı istemiyorlar. Yani korkuyorlar veya başlarına dert almak istemiyorlar denebilir.

Dilekçe vs. herkes elinden gelen her şeyi yapabilir. Ama merak ediyorum, velilerden şu ana kadar hukuki girişimde bulunmak bir yana BİMER'e dilekçe veran kaç kişi var?

Evet velilerden birtek dilekce yok ancak bunun tek bir sebebi var '' sistemin sizi yeni guncellemelerle magdur etmesinin velilerinize yansimasi oldu mu hic? Yani hanginiz bolgeniz uzak sizi servis maaliyetinden dolayi artik alamam dediniz? Ya da hangi zamaninda gelmeyen velinizin kaydini sildiniz? Hal boyle iken haliyle bimere oraya buraya dilekce veren olmaz. Biz her yuku her sorunu maalesef tek cekmek istedik. Ne personellerimize ne de velilerimize yansittik. Onurluyduk cunku hdpimiz dimdik durmaliydik. Ancak belimizi kirdilar. Maalesef bundan sonra yansitacagiz. Gucumuz kalmadi artik.

ya aslında veliye de gerek yok 300-500 kişi toplanıp bakanlığın önünde çadır kursak, basının geleceği gün 3-5 engelli öğrenci ve velisini getirsek eminim sesimizi duyan olur.

tabi orda bizim amacımızın damar okuma sistemi değil, engellilerin eğitim hakkının kısıtlanması olduğunu ifade edecez. mantar gibi türeyen ve ticarete dönen bu sektörde yolsuzluğun kaçınılmaz olduğunu, yolsuzluğu engellemenin de yaptırımlar değil İYİ BİR DENETİM olduğunu vurgulamalıyız
merkezlerin kapanması durumun da birçok engellinin mağdur olacağını, devletin bu engellilere sağlık ve eğitim imkanı sağlamak zorunda kalacağını, bununda devlete ağır bir bedel olacağını vurgulamak gerekiyor.

Arkadaşlar,

Toplantı sonuçları hakkında bilgi aktaran Sayın barisltd'e teşekkür ederim. Yolculuk ve yol yorgunluğu derken ancak şimdi gördüm yazılıp çizilenleri..

Toplantımızda ortaya çıkan hava son derece olumluydu. Derneğimiz bize tüm yolların henüz tükenmediği, hala yürünecek yol ve atılacak adımlar olduğunu aktardı. Bu yolu birlikte kat etmemizin önemine vurgu yaptı ve tüm sektörden ama tabii ki öncelikle toplantı katılımcılarından destek, özellikle de mali, maddi destek talebinde bulundu. Hazirunun bu çağrıya içten ve fedakarca cevap vermesi de güzeldi.

Sayın barisltd'nin aktardıkları ve söylediklerine katılıyorum. Eklenecek çok şey yok. Bugün, geçmişle ilgili itirazlarımız ve ayrılıklarımız her ne olursa olsun bunların hesabını ileri bir vadeye öteleyip bir araya gelmek, birlikte çalışmak, katılmak ve paylaşmak gereken bir gün. Hiç bir farklılık ya da aykırılık değersiz ya da önemsiz değildir. Ancak sadece ortak amaçlar için ortak eylemlilik gösterenler kazanabilir. Dolayısıyla istisnasız herkesin bu süreci desteklemesine, katılmasına, sesini ortak sese katmasına ihtiyaç var. Ya leblebi gibi dağılıp kuşlara gıda olacağız, ya da bir deste kalem gibi sağlam, kırılmaz, güçlü olacağız. Tercih önümüzde..

Küçük bir serzenişim olacak; gönüllülük esası üzerinden bir ortaklaşmaya çağrının neresinin sömürü ile ilişkilendirilebildiğini anlayamıyorum. Eğer maksadı aşan bir ifadeden ibaret değilse sahiden hayret ve üzüntü verici.

Uzun olmayacak bir dönem önümüzde duruyor. Ya kazanmak için irademiz olacak ya da gelecek bizi kendisi için dahi ayağa kalkamayanlar olarak anacak. Tercih bizim..

Herkese kolaylıklar ve kalıcı başarılar dileyerek,

yaklaşık 2.000 kurumuz ama en fazla 100 kurum mücadele ediyor. daha kendi ilimizde birlik olamıyorsak türkiye geneli nasıl birlik olabiliriz ki.
neyse ya söylenecek çok şey var ama kalsın.

Sayın tatvanpozitif; siz toplantıda varmıydınız...?