BAŞLIK: DAMAR OKUMA GELMEYECEKMİŞ?

sn tartanç ve sn aligalipdursen beyler aradılar konuştuk karşılıklı bilgi alışverişi durum değerlendirmesi yaptık kendilerine çokteşekkürediyorum..numaramızı verdim görüşmek isteyen veya gelip uygulamayı yerinde görmek isteyen olursa kapımız herkeze açık bekleriz.

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri, düzenledikleri basın açıklamasında yaşadıkları sıkıntıları gündeme taşıdılar.

Özel Eğitim Ve Rehabilitasyon Merkezleri Sorunlarını Dile Getirdi

Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri, düzenledikleri basın açıklamasında yaşadıkları sıkıntıları gündeme taşıdılar.

Kurumlar adına Manisa Öğretmenevinde basın açıklamasını yapan Özel Eğitim Kurumları Derneği İl Temsilcisi Aşkın Nehir, Kimlik Doğrulama Sistemi (KDS) adı verilen avuç içi kayıt sisteminin uygulanabilir olmadığını dile getirdi.

Rehberlik ve Araştırma Merkezi (RAM) Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu tarafından belirlenen KDS uygulama zorunluluğu ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinin yaşadığı sorunlarla ilgili olarak öğretmenevinde basın toplantısı düzenlendi. RAM Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu kararı ile getirilen Kimlik Doğrulama Sistemi (KDS) adı verilen avuç içi kayıt sisteminin uygulanabilir olmadığını dile getiren, Özel Eğitim Kurumları Derneği İl Temsilcisi Aşkın Nehir, "Sağlık kurulu raporuyla engelli olduğu tespit edilen ve RAM Özel Eğitim Değerlendirme Kurulu kararı ile destek eğitimi programlarında yararlanması uygun görülen bireylere özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde destek verilmektedir. Destek eğitimi verilirken yaşanan ve yaşanacak sorunlarla, sorunların çözümü yönünde beklentilerimizi içeren açıklamalarımızın kamuoyu ile paylaşılması siz değerli basın mensuplarından beklentimizdir. Özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinden destek eğitimi talep eden egeli bireylerin derslere devam-takipleri engelli bireylerin kişisel bilgilerinin kullanılması yoluyla adına kimlik doğrulama sistemi (KDS) denilen ‘Avuç içi izi yöntemiyle' yapılması uygulamasına 17 il itibariyle geçilmiş, diğer illerde de uygulamaya geçilmesi beklenmektedir" dedi.

"UYGULAMANIN DURDURULMASINI TALEP ETTİLER"

Nehir şöyle devam etti: "Belirtilen sisteme ilişkin Milli Eğitim Bakanlığınca yayımlanan ‘Ulusal ve Esaslara' göre, ne olursa olsun tüm öğrencilerin ders devam-takipleri belirtilen KDS ne göre yapılacağı; hatta kimlik doğrulaması yapılması istenen öğrencilerin engel varsa (örneğin eli yoksa) anne, baba veya belirlenecek bir kişiyle (vekil) birlikte kuruma gelmesi, öğrencinin ders giriş çıkışlarında bu vekilin kimlik doğrulamasının yapılması zorunluluğu getirilmiştir. Benzer uygulama Genel Sağlık Sigortası kapsamında getirilmiş, burada; 0-12 yaş arası çocuklar, acil hastalar, damar izi olmayan bireyler kapsam dışında bırakılmıştır. (Hastaya anne, baba, vekil getirme zorunluluğu düşünülmemiştir.) Ayrıca, uygulama başlatılan illerde engellilerden dolayı bazı öğrenciler (örneğin otizimli, ağır zihinsel engelli öğrencilerimiz) KDS'yi red etmekte, öğrenci, anne, aba, öğretmen, müdür eğitimi bırakıp, bu işle uğraşma gibi bir durumla karşı karşıya kalmaktadır. Ayrıca; benzer uygulamalar geçen kurumların uygulamaya ilişkin düzenlemeler Danıştay tarafından durdurulmuştur. Bu konuda talebimiz; çalışmadığı açıkça belli olan bu sistemin uygulamasının durdurulması, devam-takip işleminin Anayasa ve kanunlara uygun olarak tedbirlerle yapılmasıdır."

Kaynak: www.stargundem.com

Tokat’ta özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri biyometrik kimlik sisteminin uygulamada bazı aksaklıklara yol açtığı gerekçesi ile kaldırılmasını istedi.
Milli Eğitim Bakanlığı, özel eğitim okulu destek programına ve özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine kayıtlı engellilerin okula devamlarını biyometrik sistemle mercek altına alıyor. ’Biyometrik Kimlik Doğrulama Sistemi’ adı verilen avuç içi kimlik tarama sistemine karşı çıkan Tokat Özel Eğitim Dernekleri adına Suna Köten, basın açıklaması yaptı. Öğrencilerin, velilerin ve öğretmenlerin bu uygulama dolayısı ile mağdur olacağını ileri süren Köten, “Özel eğitim ve rehabilatasyon merkezlerinde destek eğitimi talep eden engelli bireylerin derslere devam takipleri kişisel bilgilerinin kullanılması yoluyla adına kimlik doğrulama sistemi denilen avuç içi damar izi yöntemiyle uygulanmasına 17 il itibari ile başlandı. Diğer illerde de uygulamanın başlaması bekleniyor. Engeli ne olursa olsun tüm öğrencilerin ders devam takipleri belirtilen kimlik doğrulama sistemine göre yapılacak, öğrencinin engeli varsa yani eli yoksa anne baba ya da belirtilen bir velinin avuç içi okuması ve giriş çıkışlarda bu velinin kimlik doğrulaması zorunlu hale getirilmiştir. Benzer uygulama bazı istisnalar dışında genel sağlık sigortası kapsamında da uygulanacaktır. Bazı engelli öğrencilerimiz kimlik doğrulama sistemini reddetmekte. Öğrenci velileri ve öğretmenler işlerini bırakıp bu işle uğraşma gibi bir durumla karşı karşıyadır. Benzer uygulamalara geçen kurumların uygulamaya ilişkin düzenlemeleri Danıştay tarafından durdurulmuş SSK ve ÖSYM gibi yerlerden kaldırılmıştır. Bu konuda talebimiz çalışmadığı açıkça belli olan bu sistemin uygulanmasının durdurulması devam ve takip işlemlerinin anayasaya uygun olarak başka tedbirlerle yapılmasıdır” dedi.

Kaynak: www.milliyet.com.tr

kimse kusura bakmasın ama; ben hiç birşey anlamadım

şaka gibi ya! insan hakları, engelli hakları, çalışan hakları, vb. bunları bir kenara bıraktım, çünkü bir kısım insanın zaten umurunda değil...

yıllardır bu alanda mücadele ettiğini iddaa eden izmir li bir engelli velimiz bile; çocuğunun bu aşağılık sisteme maruz kalmasını bir kavga konusu edemiyor!

dert başka... hatta herkesin derdi bambaşka... onurmuş, hakmış, insan haklarıymış, engelli hakkıymış, hatta kendi çocuğunun hakkıymış... dert başka...

bu sistemin tüm kurallara uyarak gelmesini ilk defa istiyorum

özel hastaneler bizden daha hızlı... Yargıtay'dan 'avuç içi tarama'ya iptal kararı verdi...

www.mynet....-1579565-1

MZFZ yazan:

Yargıtay'dan 'avuç içi tarama'ya iptal kararı Danıştay 15. Dairesi, halk arasında ‘avuç içi tarama' olarak bilinen ‘biyometrik kimlik doğrulama' uygulaması hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Açıklamalarda bulunan Lokman Hekim Hastaneleri Tıbbi Hizmetler Direktörü ve Özel Hastaneler Platformu Derneği Başkan Dr. Mehmet Altuğ, Türkiye'de hizmet veren 576 özel hastanenin, yaklaşık 24 milyon TL ödeyerek ortalama 13'er adet avuç içi tarama cihazı satın aldığını belirtti. Uygulamanın iptaliyle 24 milyon TL'lik cihazların özel hastanelerin elinde kaldığını ifade eden Dr. Mehmet Altuğ, "Bir sendika Danıştay 15. Daire'ye başvurarak sistemin kaldırılmasını istedi. Anayasa'nın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin kişilik haklarını koruyan maddelerine atıf yapan Danıştay 15. Dairesi, biyometrik kimlik doğrulama sistemini hukuka aykırı bularak sistem hakkında yürütmeyi durdurma kararı verdi. Uygulamanın başlamasıyla büyük sıkıntı yaşayan özel hastaneler, uygulamanın iptaliyle yine sıkıntıya girdi. Sistemin uygulamaya başlanması ve iptali en çok özel hastaneleri mağdur etti. Biyometrik kimlik doğrulama sistemi 2013 yılı Aralık ayında özel hastaneler için mecbur kılındı. Türkiye'de en fazla muayenenin kamu hastanelerinde yapılmasına rağmen uygulama sadece özel sektörü kapsadı. Bu karar alınırken sektörle hiçbir istişarede bulunulmadı. 576 özel hastane ortalama 13'şer adet cihaz satın almak zorunda kaldı ve bunun için yaklaşık 24 milyon TL ödedi. Şimdi sistem iptal edildi ve cihazlar elimizde kaldı. Sağlık Uygulama Tebliği'ndeki (SUT) rakamlar yıllardır yerinde sayarken, sektöre her gün yeni yükler yükleniyor. Cihazların maliyeti 24 milyon TL'yi geçiyor. Şimdi bu cihazlar ne olacak? Biz sektör olarak bunu merak ediyoruz. Sektörün bu mağduriyetinin önlenmesini talep ediyoruz. Yetkililerin bu konuda duyarlı olacaklarına inanıyoruz'' dedi.

Kesin bu cihazları biz alacağız.

veya kesin bize...............

Ben bir özel hastaneden temin ediyorum çok düşük bir maliyetle sizde alın