BAŞLIK: AEP-DUYURU(Acil Eylem Platfr.)

Sayın Özel Eğitim Merkezleri;

Bugüne kadar yaşadığımız süreçlerde sürekli kaybettik. Ses çıkaramadık. Zan altında bırakıldık. İtibarsızlaştırıldık. Ne yapacağımızı bilemez olduk. Her gün değişik ve keyfi uygulamalarla mağdur edildik.(En son 1 Psikoloğun seansa girmesi keyfi olarak engellenmiş, kurumlar kasten zarara uğratılmıştır.)

Bütün yaşadıklarımıza artık yeter deme zamanıdır. Sesimize ses olma zamanıdır. Bir olabilme zamanıdır.

Bu yüzdendir ki Platform olarak sayın derneklerimize çağrımızdır ; toplantılarınızda sektörümüzün sorunlarına duyarsız kalmamalısınız. Tabanınızdan gelen sese kulak vermelisiniz. Sektörümüz can çekişirken seyirci kalmamalısınız.

Aksi taktirde Platformumuz bütün sektör bileşenleri ile gerekli olduğunu düşündüğümüz adımları atacaktır.

Saygılarımızla duyurulur.


ACİL EYLEM PLATFORMU (AEP)
ÖZEL EĞİTİM MERKEZLERİ PLATFORMU (ÖEMP)

ozelegitimplatformu yazan:
Talep ve çağrı güzel de, olayı biraz somutlaştırmak lazım...

Derneklerin toplantılarında ne yapması bekleniyor?

Tabandan gelen sese kulak verebilmeleri için o seslerin toplantılarda duyulması gerekmez mi?

35 küsür ili (telaffuz edilen 200 küsür kurumu) temsil eden iradelerin bu illerin durumlarını seslendirmeleri gerekmez mi?

Mucize mi bekliyorsunuz, güç birliği mi istiyorsunuz ben anlayamadım? Neden elinizdeki "sektörel imkanları" sektörün daha iyi bir noktaya gelmesi için kullanmıyorsunuz? Bu belki de bugüne kadar elde edilebilecek en büyük başarı olur.

Mücadelede alternatif yöntemler, imkanlar, vasıtalar, fikirler varsa bunları hep birlikte kullanmak daha iyi sonuç vermez mi?

Sayın barısltd ve forum üyesi arkadaşlar, Bu formun geçmiş sayfalarını çevirdiğimiz zaman bu platformun bir ihtiyaçtan doğduğunu hepimiz görürüz ama nedense hepimiz birşeyleri çabuk unutuyoruz.
Bu platformun temel amacı hizip,fitne ve bu yolla yeni bir dernek kurmak olsaydı şimdiye kadar çoktan kurulurdu.
Sizinde içinde bulunduğunuz bir komite teklifi ile bu platform oluştu.Şayet o komite o zaman kurulmuş olsaydı birileri sorumluluk almaktam imtina etmeseydi belki şuan tüm taraflar bir arada toplanıyor olacaktı.
Ben bu platformun çalışmalarını destekleyen birisi olarak, derneklerimizin sektörümüz adına aldığı her olumlu kararın yanındayım,diğer arkadaşlarında aynı düşüncede olduğunu biliyorum.
Sayın Faruk beyin toplantıyı üye olsun yada olmasın bütün arkadaşlara açık yapmasınıda saygı ile karşılıyorum, ve bütün tarafların bu toplantıya katılmalarını arzu ediyorum. Şahsen ben katılacağım.Sabahattin beyin tüm il temsilcileri ile bir toplantı tertip etmeside zamanlama açısından çok güzel sektörümüze hayırlı olmasını diliyorum.
Sektör sıkıntılarının tamamen yazılı kağıtlardan oluştuğunu hepimiz biliyoruz o zaman güç birliği yaparak bu yazıların (kanun,yönetmelik,genelge v.b)akılcı ve beyin katılımı yüksek istişareler ile hem engelli hizmeti alanların hemde bu hizmeti veren kurumların lehine düzenlemeler yapılması gerekmektedir.
Bu kurumlar insanlık adına çok onurlu işler yaparken aynı zamanda da istihtam yaratarak bu ülkeye katma değer kazandırıyor.Nasılki bir enerji veya sulama barajı onlarca yıl sonra ülke menfaatleri düşünülerek kuruluyor ise bu sektörede hem siyasilerin hem bürokratların hemde sektör oluşanlarının öyle bakacağı,baktırılacağı bir yöne doğru yol almamız gerekiyor.
Hem derneklerin hem platformun(platformu oluşturanların bir kısmıda dernek üyesi)önüzdeki günlerde elele vererek iyi bir kamuoyu oluşturacağına inanıyor, yarını görebileceğimiz günler diliyorum.
Saygılarımla...

Sayın Barış;

Bazı noktalarda ayrışmalar var.

Mucizeyi anlayamadım.

Bu oluşum zaten sektörü hak ettiği saygınlığa(her açıdan )eriştirebilmek için oluştu.

Bizim elimizde ki imkanlar bir noktadan sonra bir anlam ifade etmeyebilir. Bu yüzden ki BİR olmaya sürekli vurgu yapmaktadır.

Örgütler yaptıkları eylemlerle ya saygınlık kazanırlar ya kazanmazlar. Dinamik,refleksleri ve donanımları yerinde olan yapılar daha iyi olmaz mı?

Önce üye olun çağrısı, bugüne kadar ne yapıldı? sorusu ile sıfırlanmaktadır. Belki çok şey yapıldı. Tam olarak bilemiyoruz. İletişimsel bir eksiklik söz konusu da olabilir. Yapılacak mücadele birkaç kişinin sırtına bırakılamayacak kadar önemli ve ağır. O yüzden BİR olmaya çağrı var.

Bazen değişiklikler avantaj olabilir. Denenmemişi denemek gerekebilir. Belki sorunlarımıza dikkat çekmek için yapılabilecek birliktelikler sektöre canlılık,destek ve uyum getirebilir.

Restorasyon çalışmalarında önce bazı yerler yıkılır ama sonradan çok güzel şeyler çıkar ortaya.Bazen yapmak için kırmak,dökmek veya yıkmak gerekebilir.

Herkese sağlıklar dilerim...

Sayın tartanc,

Ben arkadaşlarımızın -bir yönde- uyarısını şöyle algılıyorum. Sizin örneğinizden gidecek olursak;

"Tadilat yapmadan önce bir planın, yani düzeltilecek kısımların yerine yapılacakların belirginleşmiş olması gerekir. Aksi takdirde birileri binanın bulunduğu yere bakarak ya -Bu güzel binanın bulunduğu yerde metruk bir bina vardı- der ya da -Eskiden burada bir bina vardı-...."

Dolayısı ile onları da anlıyorum ama neredeyse hepimiz "Olursa olur olmazsa da taaaaa.." moduna geldiğimiz için henüz bu moda gelmemiş arkadaşlarımız doğal olarak akl-ı selime davet ediyor. Kimbilir belki de zaman akl-ı selim zamanı değildir.

Bâ'de Harab-ül Basra : Basra harap olduktan sonra

UMARIM HER İKİ DERNEĞİN DE TOPLANTILARINDA ELLE TUTULUT KARARLAR ÇIKAR. AKSİ HALDE BİR İŞE YARAMAYACAK TOPLANTILARDAN ÖTEYE GEÇMEZ.

AVUÇ İÇİ UYGULAMASIYLA İLGİLİ DANIŞTAYIN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARINI SİZLERE SUNUYORUZ. SADECE BİR ENGELLİ VASİSİNİN VEYAHUT (CEZAİ EHLİYETİ OLAN) KENDİSİNİN EKTE SUNDUĞUMUZ GEREKÇE İLE DAVA AÇMASI AVUÇ İÇİ UYGULAMASININ TAMAMİYLE KALDIRILMASINA YETECEKTİR.
OYSA Kİ HALA SADECE AVUÇ İÇİ OKUMA SİSTEMİNİN İNSAN HAKLARINA AYKIRILIĞI VE KİŞİ BİLGİLERİNİN GİZLİLİĞİ İLKESİNE YÖNELİK OLARAK MAĞDUR TARAF ADINA AÇILMIŞ BİR DAVASI YOK MAALESEF. YANİ AÇILMAMIŞ BİR DAVANIN SONUCUNU TÜM TÜRKİYE'DEKİ ÖZEL EĞİTİM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ BEKLEMEKTEDİR.
YORUM VE ÇÖZÜM SİZİN DEĞERLİ ARKADAŞLAR...