BAŞLIK: Kurs İptal....

Sayın tartanç; yazdıklarınız tarihsel bir doğruluğa işaret ediyor, ve kesinlikle katılıyorum.

Ancak beni mazur görürseniz, "güncel durum" ile ilgili birkaç itirazım var.

Bence bu "büyük usülsüzlük" hikayesi, artık çok önemli değil...

"Olan olmuş" artık , "somut durumun, soyut tahliline" bakmak lazım...

Konu bu olduğu için, öncelikle; kurum sahibinin eğitimcilerin durumunu, yada eğitimcilerin kurum sahiplerinin durumunu tartışmasını; ne bilimsel, ne ekonomik, ne güncel, ne tarihsel, ne ülkenin gerçekleri, ne özel eğitimin gerçekleri ile ilgisi yoktur...

Binlerce şey yazılabilir, ama; düşünme ve soyutlama yeteneği; adını "evrimsel süreç" koyalım, isterseniz "takdiri ilahi" koyalım: "dünyada bilinebilir canlılar" arasında, en fazla insanlara özgüdür...

Sayın Egemen;

Paylaştıklarım,bu sektörün gerçekleri.Ve üzülerek yazayım.Bunlar hala mevcut.Sayıları oldukça az ama var.

Bizlerin bu süreçten gerekli dersleri çıkarmamız gerekiyor. Yoksa herşey bir şekilde tekerrürden ibaret olur.

Birde yazmadığım ortaklık hikayeleri var. Etkili ve yetkili kimi kişilerin nedense eşleri bazı kurumlara ortak. ve bu kurumlar her türlü aymazlık içinde olabiliyor.

Kimileri de burada kimlik tanımayı savunuyor ya, MEB den yazıyor.Ortak herhalde...

Tartışalım. Korkmayalım. Yoksa, eninde sonunda gerçeklerle yüzleşeceğiz. Ama dersen faydası olmaz.Belki olur...

Bakıyorum da bizim yazdığımız, birilerinin yaptığı usulsüzlüklere "ŞEHİR EFSANESİ" diyenler, bir kaç paylaşımın sonunda, ÇARK ederek "OLAN OLMUŞ CANIM NE YAPALIM, BUNDAN SONRA ÖNÜMÜZDEKİ MAÇLARA BAKALIM" moduna girmişler bile. Tekrar yazıyorum; Arkadaşlar hangi sistem bizi AKlayacaksa onu getirsinler, şahsen bizim hiç bir tereddütümüz yok; herşeye varız.

Sayın Gülen Yüz,

sanırım şunu inatla anlamıyorsun.Anlamaman sebebini de ben anlamıyorum.

Bu sisteme muhalefet edenler kötü kurum olanlar değil.Veya daha da ileri gideyim hırsız değiller.

Bu sistem,bugünkü yönetmeliklerle gelirse bunun neresi doğru olacak? Amaç üzüm yemekse,gerekli ve doğru olan düzeltmeleri yaparlar.Kimse mağdur olmaz.Bu istenmiyor.

Yok senin bu sistemden başka beklentilerin varsa bilemem.Yoksa sende birilerinin adına bakanlıktan mı yazıyorsun?

Bu sistemi bu hali savunanların bu sektörde olduğuna da inanmıyorum.Savunanlar;ya bakanlık yetkilisidir,ya bizlere makinayı satacak şirkettendir,ya ilginç beklentileri vardır, ya troldür. Ya......

Doğru , bilimsel ve uygulanabilir bir yöntem bulmak çok zor olmasa gerek.Bağcıyı dövmeye niyetleri varsa ki niyetleri o.

01.06.2006 dan beri çıkardukları hangi yönetmelik,sorunlarımızı giderdi?

Sayın tartanc; Ne bakanlık yetkilisiyim ne de bu sistemin pazarlamasını yapanlardan birisiyim. Sadece şuan sistemin uygulandığı kurumlardan birisiyim. Ve gayet te uygulanabilir olduğunu iddia ediyorum. (Birilerine inat). Neden mi sıkıntı yaşamıyorum anlatayım.
1- Kiralık diploma çalıştırmıyoruz. ( Her ne kadar birilileri bunlara şehir eefsanesi dese de)
2- Okula devam eden çocukları okul saatinde derse almıyoruz.
3- Derse gelemeyen öğrencimize ay içerisinde değişik günlerde telefisini verebiliyoruz.(malum yeni yönetmelikte dengeli dağılım dengesizliğini kısmen ortadan kaldırdılar)
4- Çalışanlarımıza sistemle alakalı bir sıkıntı yaşatmıyoruz....
5- Yönetmelikte belirtilen ders saatlerinde ders başı ve bitişi yapıyoruz. (Biliyoruz ki bazıları bu kurala malesef uymuyor) daha da yazabilirim...
Ha tabikide düzeltilecek çooook şey var daha. Haklısınız, 2006 dan bu tarafa çıkan yönetmelik, kanun ve yönergelerin hepsi de bir öncekini mumla arattı.
Ama yukarıdakiler bunu böyle istedilerse de yapabilecek bir şey yok. Malum bu sistemi de,8 saate çıkarma fikrinie de malum derneklerimiz önderlik etti. (Hernekadar Onlar,savunmalarında bizler böyle olsun istememiştik deseler de)

Sayın Gülen Yüz;

Yapılan yanlışlıkları bende yazdım. Çok yanlış yapıldı/yaptık.Fakat yanlış yanlışla düzeltilmez.

Bu sistemi siz yaşıyorsunuz.daha iyi bilirsiniz elbette.Fakat;

1-Telafiyi niçin illa aynı hafta yapmak zorundayız?
2-Dengesiz dağıtsak ne olur?Bu çocuklar yazın başka,kışın başka mı oluyor?
3-Bu işi gerçekten severek ve bilerek yapan meslek elemanları ile neden çalışamıyoruz?
4-Zorunlu eleman ve ders ne demek?
5-Kimi çocukların damar tanıma aletinden,sırasından yaşaması muhtemel sorunların,kaygıların ve krizlerin sorumlusu kim olacak? Özellikle otistik çocukların.
6-500 dolarlık leti niçin tek firma 2000 dolara satıyor?
7-Danıştay kararına göre;BM ve AB yasalarına aykırı bulunan bu yöntem niçin ısrarla sürdürülmek isteniyor?
8-Daha insancıl yöntem bulunamaz mı?


Bu maddeleri daha da çoğaltabiliriz. Daha doğru yöntemlerin hepimizin lehine olabileceğine inanıyorum. MEB inde,bizlerinde,çocuklarında,velileinde...

İnanın zor değil.Yeter ki öfke ile yerlerinden kalkmayı bıraksınlar...

birazda ben ekleyim sayın tartanç , sayın gülen yüz de dinlesin, bölgedeki kurumların bir çoğu hiç devamsızlığı olmayan ama ilerde sorun olabileceğini düşündüğü 10 larca kaba motor fizik öğrencisini ortada bıraktılar, gene bizim kurumda hiç devamsızlık yapmayan hep gelen ama sınıf sıkıntısından kaynaklı 20 tane görme öğrencisinin kaydını sildim , 3 görme sınıfım var 50 öğrencim var 35 tanesi hafta içi yatılı olduğu için sadece cumartesi geliyorlar malum sınıf sıkıntısı var, bu yüzden alamıyorum ve başka gidecek kurumda yok, doğuda aman maliyet olmasın diye bir sürü arkadaş uzak servisleri iptal etti öğrencler ortada kaldı, daha devam edebilirim hocam tatmin olmadıysanız....