FORUM HAKKINDA ÖNEMLİ NOKTALAR
Lütfen Dikkat Edelim
* Yeni konu (başlık) açarken, kategorimizi doğru seçelim ki ihtiyacı olan diğer kayıtlı- kayıtsız kullanıcılarımız konuları bulmakta zorluk çekmesin.


* Lütfen Caps Lock açıkken yani büyük harflerle gönderi atmayalım.


*Ekleyeceğiniz dosyalarınızın, bilgisayarınız tarafından virüs taramasını sorunsuz geçtiğine emin olun. Eğer emin değilseniz ekli dosyanızı 3. parti linklerle ekleyebilirsiniz.


*Tüm dünyanın kullandığı en güvenli resim yükleme araçlarını kullanarak, dosyalarınızı tamamen ücretsiz yükleyip link kullanarak yayınlayabileceğiniz siteler:
http://thumb.it/
http://imageshack.us/
Hoş geldiniz, Ziyaretçi
Kullanııcı Adı: Şifre: Beni hatırla
O.E.R Forum Sayfasına Hoşgeldiniz

Lütfen tanıdıklarınıza ve arkadaşlarınıza forumumuzdan bahsediniz. Sizin desteklerinizle bu sayfalarda gençlerimizin geleceği ve sektörel sorunlarımız hakkında pek çok konuyu tartışacağız.

BAŞLIK: 22 Ekim de Ankara da Buluşalım

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 02 Eki 2014 23:32 #73

  • AliGalipDursen
  • AliGalipDursen Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 343
  • Teşekkür Sayısı: 655
  • Başarı: 16
tartanc yazan:
Sayın Ali Galip Hocam;

Son durum hakkında ki düşüncelerinizi cidden merak ediyorum. Düşünceleriniz bizler için önemli.Bizlerle paylaşabilir misiniz ?

Sizce ne yapmalıyız?

Sayın tartanc,

Düşüncelerime verdiğiniz önem için teşekkür ediyorum. Umarım içinden geçmekte olduğumuz şu karanlık günlerde yararlı olabilecek bir iki şey söylemiş olayım.

Daha önceki iki iletide, prensipler temelinde neden örgütlü olmamız, neden örgütlerimizi güçlü kılmamız ve neden örgütlü mücadele etmemiz gerektiği konularında yeterince yazmıştım. Ancak çok etkili olamadığımı da görüyorum. Dolayısıyla düşüncelerime siz ve bir kaç diğer arkadaş dışında kulak veren var gibi gelmiyor bana. :)

Kısaca;

. Varlık, yokluk noktasına itildik. Bu durumdan daha kötüsü yok olmak! Kaybedilecek bir mevzi kalmadı. Toplu hücuma geçmek ve bir yarma harekatını denemekten başka çıkış yok.

. Dağınıklık ve başıbozukluk son kalanların da telef olmasından başka bir işe yaramaz. Süratle toparlanmalıyız. Birbirine inanmış, doğru biçimde komuta edilen, birbiri için her türlü fedakarlığı yapacak birimler oluşturmalıyız.

. Karşıtlarımızı psikolojik saldırısına karşı koyabilecek, kendi iç inanç ve bütünlüğünü koruyabilecek, yeterince güçlü biçimde tahkim olunmuş fikri bir zemin oluşturmalıyız. Bu bağlamda "bizden bir şey olmaz", "bu sektör sadece günü kurtarma telaşındaki kıt akıllılarla dolu", "içimizdeki 'kötüler' yüzünden bunlar başımıza geliyor" vb. her türden söylemi kategorik olarak reddetmeli, mesleğimizin ve faaliyetimizin ontolojik anlamı ve önemine sahip çıkmalı, her toplulukta eşit oranlarda sirayet eden toplumsal kirlenmeden sektörü ve paydaşlarını sorumlu tutan anlayışlara karşı koymalıyız.

. Derdimizin büyük ve derin olduğunun, uzun bir geçmişe dayandığının, kısa vadede ve bir ya da bir kaç "sihirli" eylemle çözülemeyecek kadar karmaşıklaştığının ayırdında olunmalı ve uzun, sabırlı, direngen bir mücadeleye hazır ve kararlı olarak, bu mücadelede önde, ortada ya da arkada saf tutan hiç kimsenin itibarsızlaştırılmasının genelin lehine olamayacağı idrak olunmalıdır. Bu meyanda dernekleri ve dernek yönetimlerini hedef alan her türden söyleme nihayet verilmelidir. Örgütün eleştirisi elbette ki mümkün ve gerekli olmakla beraber, eleştirinin platformları örgüt hukukunda tanımlanmış platformlar olmalıdır. Kamusal alanda, iç dökmek, yakınmak, haykırmak, isyan etmek gibi "haklı ve meşru" nedenlere dayansa da örgütlerimizin saygınlığının aşındırılmasının hepimizin aleyhine çalıştığını anlamalıyız.

. Aceleci, hemen ve kestirme yoldan sonuca erişeceğini düşünen "sol çocukluk hastalıklarından" bir an evvel tedavi olunarak, ancak emekle, sabırla, iyi niyet, dayanışma, katkı ve katılımla sürdürülecek, hiç kimseyi dışlamadan, halka halka büyütülecek bir mücadele dışında hiç bir yol ve umut olmadığını görmeliyiz.

. Tüm il ve ilçelerde koordinasyonlar oluşturularak derneğe üye olmayan kurumların dernek üyeliğine kazanılmaları, dernek üyesi kurumların katkılarının ve katılımlarının arttırılması, giderek örgütsüz bir tek kurum dahi bırakmamak hedeflenmeli, yaklaşan yangının, farkında olanlar kadar farkında olmayanları da yakacağı açıklıkla anlatılmalı, herkesin yangının önüne kazılacak hendeğe elinde olan ne varsa, kazma, kürek, buldozer, koşması sağlanmalıdır.

. Örgütün, psikolojik saldırının her türlü silahını geçersiz kılacak sağlam bir iç denetim ve sertifikasyon otoritesi haline dönüştürülmesi, içtimai, siyasi, milli ve beynelmilel saygınlığının geliştirilmesi için katkı konulmalı, örgütün sertifikasyon süreçlerine ve sonuçlarına velev ki bireysel kayıplar dahi söz konusu olsa saygı gösterilmelidir. İç denetim sonuçlarına, iyileştirme önerilerine sadakatle uyulmalı, kurumların kalite ve katma değerleri sürekli yükseltilmelidir.

. Böylesi maddi ve moral bir otorite oluşturduğumuzda, sözümüzün daha dikkatle dinleneceğini, sesimizin herkese erişecek kadar gürleşeceğini görmeliyiz. Cılız, ayrık, detone bir kakafoni yerine, dikkatli ve kabiliyetli şeflerin yönetiminde tek bir falsosuz icra edilen senfoniler hedeflemeliyiz.

Biliyorum, pek çoğumuz için bu dediklerim en azından şu günlerde en az Mars kadar uzak :) Hayalci ve budala bir ihtiyar olarak anlaşılmak riskini göze alarak dile getiriyorum oysa bunları. Çünkü hala dünyayı değiştirme ve daha iyi bir yer kılma idealine saygı duyduğum malum sakallının bir sözü var; "İnsanlara mükemmelden daha azını önermek alçaklıktır!"

Yapabiliriz. Haklıyız. Kazanabiliriz. Sadece sebat ve sabır, dayanışma ve disiplin, az ya da çok ama süregen bir mücadele, direniş.. Hepsi bu, bu kadar basit aslında.

Gelelim eylem çağrısına ne cevap verdiğime; mensubu olduğum örgüt bu eyleme omuz ve destek verme kararı alır ise tabii ki ben de orada olacağım, almaz ise olmayacağım. Ama orada olacak olanları da asla itibarsızlaştırmaya girişmeyeceğim.

Peki şimdi ben sorayım; örgüt, katılım, katkı, sabır, sebat, dayanışma ve ortak mücadele hakkında bu iletiyi okumak zahmet ve gafletinde ( ;) ) olan arkadaşlarım ne düşünüyorlar acaba?

Sabırlar ve kolaylıklar dileyerek,
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulumse, tartanc, faruksevindi ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 02 Eki 2014 23:59 #74

  • tartanc
  • tartanc Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Herşey neye layıksa ona dönüşür.
  • Gönderiler: 3654
  • Teşekkür Sayısı: 2866
  • Başarı: 54
Sayın Hocam;

Öncelikle teşekkür ederim :)

Burada ayrışma içindeyiz. Var olan örgütsel yapılar. Tabanın isteklerini hiçe sayıyor. Bu yapılar daha açıkça yazalım. Ankara da var olan kimi kurum sahiplerinin günü kurtarma adına kurdukları yapılardır.(Duruma bakarak yapılan tespittir) Örgütler yaptıkları hizmetlerle veya eylemlerle saygınlığı kazanırlar. Hiçbirşey yapmadan oturanlar veya bazı görüşmeler,dilekçelerle sorunları çözeceğine inananlar,önderlik etmekten korkanlar ki bunların artık başka nedenleri olduğuna inanıyorum. Bu saygınlığa erişemezler.

Taban hareketinden bu kadar korkup kendi kabuklarına çekilenleri,küçük olsun bizim olsun mantığında olanlar zamanı gelince elbette hesabı yine aynı karede olmaktan çekindikleri bu sektöre verirler.

Örgüt içi dayanışmayı veya sektör içi dayanışmayı en başta baltalıyanlarla nasıl dayanışma içine girilir? Bu örgütlerin üyelerine ve tabanlarına güveni yokken,tabanın kendilerini ELİTE zanneden bu küçük oluşuma güven duyması beklenemez.

Bugüne kadar,kendilerini sektörün üstünde sanan bu küçük zümreyi temsilcilerimiz! sanan sektör zaten en büyük hatayı yapmıştır. Bu hatayı sürdürüp sürdürmemesi kendi kararlarında ötesinde,sektörün geleceğini belirleyecektir.

Bu elitizm batağına batmış küçük azınlıklar bu sektörü temsil edemez.

Tabanın, artık yeter!Yok oluyoruz. dediği anda bile sektöre sırt dönenler bu sektörü temsil edemez.

Kimi bürokratlarla ve siyasilerle işbirliği yaparak Brütüs olanlar bu sektörü temsil edemez.

Sayın Hocam,(artık) sizin bağlı olduğunuz yapı bu taban buluşmasına sırtını dönmüştür. Sizin buna uyacağınızı belli etmeniz bende derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır. Fakat kararınıza saygı duymaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Sizi 22 Ekim de Ankara da görmek beni mutlu ederdi.


Sektör kendisinden utananlardan, kendisini satanlardan kurtulmalıdır.

22 Ekimde ister 3 kişi,ister 300 kişi Ankara da olacağız. Bir eylemle sorunlarımızın bitmeyeceğini bilerek ama sorunlarımız olduğunu belli ederek orada olacağız. Hiç bir şey yapmadan oturanlara inat orada olacağız.

En derin saygılarımla...
Son Düzenleme: 03 Eki 2014 00:08 yazan tartanc.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: Ersoy, etikgrup, Murat Çolak ve bu kullanıcının diğerlerinden 1 teşekkürü var

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 03 Eki 2014 00:50 #75

  • türkiyem
  • türkiyem Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 813
  • Teşekkür Sayısı: 239
  • Başarı: 0
Sayın tartanc .. Ali galip beye yazdığınız cevap herkesin ortak dilidir.. Gerçektende tşk ederiz .. Derneklerin bu ilgisizliğinde bizler Art niyet arar olduk .. Hak haklının olması için gerekli adımlar atılmalı , susmakla hak haklının olmaz ..
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, etikgrup

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 03 Eki 2014 01:56 #76

  • etikgrup
  • etikgrup Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Altın Uye
  • Gönderiler: 179
  • Teşekkür Sayısı: 124
  • Başarı: 0
sayın tartannc ve sızgın derneklerle zaman kaybetmeye gerek yok artık anlaşılan tum arkadaşlar hukuk cercevesınde hakkımızı aramak ve sesımızı duyurmak adına 22 ekımde yapacağımız plan program ıcın artık enerjımızı harcayalım derım ... cıddı bır yapılanma var hatta yenı bı dernek bıle alt yapısı ortaya çıkıyor sankı ve oyle olsa ınanın daha güzel olacak sankı ...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 03 Eki 2014 06:09 #77

  • egemenege
  • egemenege Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 482
  • Teşekkür Sayısı: 380
  • Başarı: 4
sayın faruk sevindi; saat 06.20 ... sizi sitede gördüğüme sevindim...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 03 Eki 2014 06:15 #78

  • egemenege
  • egemenege Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 482
  • Teşekkür Sayısı: 380
  • Başarı: 4
ve 5 dakika sonra ayrılmanıza üzüldüm..

sanırım başarı -3 olacak... ptmehmet sağolsun :)
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 03 Eki 2014 06:34 #79

  • faruksevindi
  • faruksevindi Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Kıdemli Uye
  • Gönderiler: 70
  • Teşekkür Sayısı: 108
  • Başarı: 1
Sayın tartanç

"Burada ayrışma içindeyiz. Var olan örgütsel yapılar. Tabanın isteklerini hiçe sayıyor. Bu yapılar daha açıkça yazalım. Ankara da var olan kimi kurum sahiplerinin günü kurtarma adına kurdukları yapılardır.(Duruma bakarak yapılan tespittir) Örgütler yaptıkları hizmetlerle veya eylemlerle saygınlığı kazanırlar. Hiçbirşey yapmadan oturanlar veya bazı görüşmeler,dilekçelerle sorunları çözeceğine inananlar,önderlik etmekten korkanlar ki bunların artık başka nedenleri olduğuna inanıyorum. Bu saygınlığa erişemezler."

Bu söyleminiz nedeniyle sizi kınamam gerekiyor.

Siz kişisel refleksinizde STK refleksini karıştırıyorsunuz. Her STK gibi ÖZERKDER üyeleriyle vardır. Bunu bilmeyenlere hatırlatma ihtiyacı duyuyorum. Üyelerinin talepleriyle yön alır. Nihai kararın nasıl verileceğinin sorumluluğu yönetim kuruluna aittir. Aldığı kararın sorumluluğunu taşır. Genel kurulda hesabını verir. Nihai karar yeri de genel kuruldur. Sizin refleksinizde davranırsa ve sizin yazdıklarınız gibi davranırsa üyeleri gereken tepkiyi verir. Bunları benim hatırlatmam bile anlamsız. Ayrıca bugün iyi yönetilmediğini düşündüğünüz derneğimizin yönetimini uyarmak, geliştirmek ya da değiştirmek siz üyelerinin en doğal hakkıdır.
Ancak sizin kişisel refleksinize destek veren arkadaşların dernek üyelik durumlarını ve sorumluluklarını bilmediğimi de hatırlatmak isterim.

Bir iki hatırlatma daha yapmak isterim. Bu alandaki hemen hemen her toplantıya genel kurula katılmış birisi olarak ikiyüz ü bulan sayıyı bir defa gördüm. Sadece 2007 genelgesinde bile yaptığımız haklı yürüşteki sayımız o kadar azdı ki. En yarışmalı genel kurullardaki sayı yüzelli civarındaydı sanırım. Ayrıca sanal ortamda çıkan sesle derneklerin aktif üye sayılarına ve verdikleri katkı ve desteklere de bakmanızı öneririm.

Sekiz gün önce beni telefonla aradınız ve ben de bir üyemiz olarak talebinizi Yönetim Kuruluna götüreceğimi söyledim size. Bu değerlendirme sonucu henüz oluşmuş değil. Bayram sonrası ÖZERKDER den kapsamlı bir açıklama yapılacaktır. Benim siz ve yazan diğer arkadaşlara önerim son derece dikkatli ve sağduyulu davranmalarıdır. Bu arada sayın Durşen in açıklamaları göz önünde tutulmalıdır. Bakınız bu açıklamalara bile verilen karşılıklar bence açıklamaların içselleştirilerek okunmadığını anlatıyor. Bu nedenle de ne kadar dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha dikkatinize sunmak isterim.

Gelelim alanımıza ilişkin sürece

ÖZEKUR DER başkanı sayın Yıldız ile birlikte ÖZEL ÖĞRETIM KURUMLARI GENEL MÜDÜRÜ ve diğer yetkililerle birkaç görüşmeyi gerçekleştirdik. Bu süreçlere ilişkin de yukarıda belirttiğim açıklamada yer verilecektir.

Bir kaç satır başı ise;

Kurumlarda çalışan birinci rehber öğretmen veya psikoloğun seansa girebilmesi ile ilgili soruna ilişkin TTK Başkanlığından bir görüş yazısı beklenmktedir. Muhtemel olumlu bir sonuç alınacaktır diye düşünüyorum.

Alanmızdaki öğretmen ihtiyacına ilişkin bir çalışma yapılmaktadır. Yakında bir sonuç alınacaktır.

Bunların dışında BKDS uygulamalarının sonuçlarının değerlendirileceği bir çalıştay yapılması ve uygulama yapılan illere ilişkin tahakkuk işleminin de ertelenmesi talep edildi.

BKDS uygulamalarına ilişkin derneklerimizde ulaşan aksaklıklar ve uygulanması mümkün olmayan hususlar aktarıldı. Sistemin talep edilen çalıştayda ayrıntılı değerlendirilmesinin yapılması konuları konuşuldu.

Son olarak;
çok zor karmaşık ve

alanımıza en önyargılı

yaklaşımların olduğu bir süreçte olduğumuzu hatırlatır, herkesin bireysel sorumluluklarını en üst düzeyde hassasiyet göstererek yaklaşım geliştirmesini öneririm.

Tüm hizmet sunduğumuz çocuklarımız ve ailelerinin, birlikte hizmet sunduğumuz kamu ve özel sektördeki arkadaşlarımızın Bayramı'nı kutlayarak, alanımızda da Bayram oluşacak günlerin arefesinde olmayı dileyerek esenlikler dilerim.
Saygılarımla
Faruk Sevindi
Son Düzenleme: 03 Eki 2014 07:03 yazan faruksevindi.
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: gulumse

22 Ekim de Ankara da Buluşalım 03 Eki 2014 07:09 #80

  • egemenege
  • egemenege Kullanıcısının Avatarı
  • Offline
  • Platin Uye
  • Gönderiler: 482
  • Teşekkür Sayısı: 380
  • Başarı: 4
sayın AliGalipDursen nin yazdıkları üzerine bir kaç şey yazmak isterdim( ve mutlaka "sakallı adam, örgüt teorisi ve bu sitede 22 ekim buluşması öncesi tartışılmasını doğru bulmadığım bir çok görüşüne" dair bir kaç şey yazacağım ve bunu kenara not edelim)

ama sayın faruk sevindi;

yazdıklarınıza "bir gram" inanıyormusunuz?

yada yazdıklarınızın ne kadarı kurumların yaşadıkları sorunlara cevap veriyor, bunun farkındamısınz?

büyük genel kurulunuza, üyelerinin isteğini yerine getirmeye çalışan yönetim kurulunuza saygılar sunuyorum...

22 ekim buluşmasının neden olması gerektiğine bizi inandırdığınız için size teşekkür etmek lazım...

sizi dernek yöneticisi seçen dernek üyelerine ayrıca teşekkür etmek gerek, yaptığınız tüm çalışmalardan dolayı...

ben daha önce yazmıştım 2 kişi 22 ekimde ankara'da olacağız diye... kimse gelmese bile "o siyah çelenk" "o bakanlığın" önüne gitmesi lazım...

kolaylıklar dileğiyle...
Sadece Kayıtlı kullanıcılar yazı yazabilir.
Şu kullanıcı(lar) Teşekkür etti: tartanc, etikgrup
Sayfa oluşturma zamanı: 0.243 saniye
Sistem Kunena Forum